Hesabında 23 milyon lirayı görünce şoke oldu! Kaynağı belli olmayan yerden gelen paraya dikkat!
İzmir’de yaşayan Özkan Aydik, doğalgaz faturasını ödemek için mobil uygulamaya girdiğinde hesabında 23 milyon 16 bin 393 TL buldu. Bankaya durumu bildiren Aydik, paranın kaynağı hakkında bilgi alamadı ve parayı iade etti. Uzmanlar ise genellikle kaynağı bilinmeyen paranın dolandırıcılık veya kara para aklama ile ilişkilendirilebileceğine dikkat çekiyor. Peki, hesaba habersiz gelen bir para ne gibi sonuçlar doğurabilir? Harcanırsa nelerle karşılaşılabilir? Paranın hesapta kalma süresi ne gibi riskler taşır?
İnternet ve mobil uygulamalar aracılığıyla yapılan işlemler, hayatımızı kolaylaştırsa da dolandırıcılık gibi olumsuz durumlarla karşılaşma olasılığını artırıyor. Özellikle son yıllarda sosyal medya platformları ve çevrimiçi bahis siteleri, suçlular için cazip hedefler haline geldi. Bu bağlamda, kullanıcıların dikkatli olması ve dijital ortamda güvenliğini sağlamak için gereken önlemleri alması her zamankinden daha önemli…
Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Menderes ilçesinde yaşanan bir olay ise bu konuyu bir kez daha akıllara getirdi. Özkan Aydik adlı bir vatandaş, doğalgaz faturasını ödemek için uygulamaya girdiğinde, hesabında tam olarak 23 milyon 16 bin 393 Türk Lirası bulunduğunu fark etti. Bu duruma şaşıran Aydik, durumu bankanın müşteri hizmetlerine bildirdi.
Ancak kendisine paranın kaynağı hakkında bilgi verilmedi. Aydik de hemen banka şubesine giderek fazla parayı iade etti ve paranın nereden geldiğine dair bir açıklama alamadı. Özkan Aydik, İHA’ya yaptığı açıklamada, “Bu para nereden geldi, ben parayı iade ettim ama para nereye gitti; onu öğrenmek istiyorum. Banka yetkilileri, paranın geldiği ve gittiği yeri kural gereği söyleyemediklerini bildirdi” şeklinde konuştu.
Peki bir kişinin hesabına haberi olmadan gelen para, tehlikeli sonuçlar ortaya çıkarabilir mi? Eğer kişi, hesabına geçen parayı harcarsa nelerle karşılaşabilir?
Konuyu Avukat Ceren Küpeli ve Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Görsel İletişim Tasarımı Anabilim Dalı Başkanı ve Bilişim Teknolojileri Uzmanı Prof. Dr. Ali Murat Kırık ile mercek altına aldık.
‘KAYNAĞI BİLİNMEYEN PARALAR BİRÇOK FARKLI ŞEKİLDE SUÇ İLE İLİŞKİLİ OLABİLİR’
Ceren Küpeli, “Özellikle dolandırıcılık suçunda, suç faillerinin suça konu ürünü satarlarken alıcı hesap sahibi olarak genellikle masum kişilerin hesaplarını kullandıklarını ve böylelikle izlerini gizlediklerini görüyoruz. Dolayısıyla, hesabınıza gelen para herhangi bir suçun geliri olabilir. Eğer parayı iade etmekten imtina ederseniz ve harcarsanız kendinizi örgütlü bir suçun ‘parayı tutan ya da işleme alan’ müşterek faillerinden biri olarak bulabilirsiniz” dedi.
“Önemle belirtmeliyim ki, paranın gönderildiği ‘hedef hesap’ doğrudan suç soruşturmasında sorgulanan ana faillerden biri olarak kabul edilir” diyen Küpeli, “İade etmediğiniz paraya ilişkin olarak, kendinizi kaynağını bilmediğiniz para hesabınıza gönderildiğinde, neden iade etmediğinizi kanıtlamak zorunda bulacaksınızdır” ifadelerini kullandı.
‘BANKANIN, BU PARA TRANSFERİNİN NEREDEN GELDİĞİNİ AÇIKLAMASI GEREKİYOR’
Prof. Dr. Ali Murat Kırık ise “Eğer banka bu durumu düzgün yönetmezse veya para transferi bir hata sonucunda yapılmışsa bile, kişi uzun süren incelemelere ve hatta olası dava süreçlerine maruz kalabilir. Bu noktada bankanın, bu para transferinin nereden geldiğini açıklaması ve hesap sahibini de bilgilendirmesi büyük önem taşıyor. Aksi takdirde, kişi istemeden de olsa yasal bir karmaşanın içine çekilebilir” ifadelerini kullandı.
‘PARANIN HESAPTA KALMA SÜRESİ DE ÖNEMLİ BİR RİSK FAKTÖRÜ’
Gelen paranın hesapta kalma süresinin de önemli bir risk faktörü olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Hesap sahibi, paranın kendisine ait olmadığını fark etmeyip bu meblağın birkaç gün ya da bir hafta gibi bir süre boyunca hesabında kalmasına izin verdiğinde, dolandırıcılık ya da kara para aklama gibi yasa dışı işlemlerin bir parçası olarak değerlendirilme riski doğabilir. Bu nedenle bir hesaba habersiz gelen paranın fark edilmesi halinde, en kısa sürede bankaya bilgi vermek ve paranın kaynağının araştırılmasını talep etmek en sağlıklı yol” dedi.
‘EN YAKIN ARKADAŞINIZA BİLE PARA GÖNDERİRKEN AÇIKLAMA KISMINA NE PARASI OLDUĞU YAZILMALI’
Para gönderirken açıklama kısmının boş bırakılmaması gerektiğinin de çok önemli olduğunu vurgulayan Ceren Küpeli, “Geçmiş dönemlerde çok büyük sorunlar yaratmayan açıklamasız para gönderimi, günümüzde büyük bir öneme haiz oldu. Bu nedenle en yakın arkadaşınıza bile para gönderirken açıklama kısmına ne parası olduğu mutlaka yazılmalı…” uyarısında bulundu.
“BANKA HESABINIZI KİRALAYIN, BİNLERCE LİRA KAZANIN” MESAJLARINA İNANMAYIN!
Son dönemde “Banka hesabınızı kiralayın, binlerce lira kazanın” mesajları da çoğaldı. Peki, insanlar bu duruma nasıl kanıyorlar? Dolandırıcılar nasıl bir ikna yöntemi izliyor?
“Bu süreçte genellikle güven telkin eden ve acil bir ihtiyaç algısı yaratan bir dil kullanılıyor” diyen Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “‘Ek gelir’, ‘risk yok’, ‘güvenli’ gibi ifadelerle süslenmiş mesajlar, özellikle maddi sıkıntılar yaşayan veya hızlı kazanç arayan kişileri hedef alıyor. Dolandırıcılar, hesap sahiplerine birkaç günlüğüne hesaplarının kullanılacağını ve sonrasında ciddi miktarlarda bir ödeme yapılacağını vadederek masum insanları dolandırma planlarının bir parçası haline getirebiliyor. Böyle cazip görünen teklifler karşısında dikkatli olmak ve hiçbir koşulda banka hesap bilgilerini başkalarıyla paylaşmamak büyük önem taşıyor” ifadelerini kullandı.
IBAN DOLANDIRICILIĞI DA ARTIYOR! BURADAKİ EN BÜYÜK RİSK İSE PARANIN GERİ ALINMASININ ÇOK ZOR OLMASI
Banka hesap kiralama dışında IBAN dolandırıcılığı da son dönemde sıklıkla gözleniyor. Burada dolandırıcılar nasıl bir yöntem izliyor?
Dolandırıcıların burada genellikle sahte satış ilanları veya sahte yardım kampanyaları gibi çeşitli yöntemler kullanarak kurbanlarını tuzağa düşürdüğünün altını çizen. Prof. Dr. Ali Murat Kırık, “Örneğin, sosyal medya veya alışveriş sitelerinde cazip fiyatlarla ürünler sunarak ya da acil durumlar için yardım talep ettiklerini belirterek insanların dikkatini çekiyorlar. Kurbanlarıyla iletişime geçtikten sonra, parayı kendi IBAN numaralarına veya başka bir dolandırıcılık ağında kullanılan sahte bir hesaba yönlendirmelerini istiyorlar. Bu işlem sırasında hızlı davranmayı teşvik eden, aciliyet algısı yaratan ifadelerle baskı kurarak kişileri ikna ediyorlar” dedi.
“IBAN dolandırıcılığında en büyük risk, gönderilen paranın geri alınmasının oldukça zor olması” diyen Prof. Dr. Kırık, “Dolandırıcılar, parayı aldıktan sonra genellikle izlerini kaybettirmek için parayı hızla başka hesaplara aktarıyorlar veya kripto para gibi takibi zor yöntemlere çeviriyorlar. Mağdur, durumu fark ettiğinde para çoktan başka hesaplara aktarılmış olabiliyor ve geri alınması imkânsız hale geliyor” ifadelerini kullandı.