Şampiy10
Magazin
Gündem

Koalisyon formülleri: Mümkünler ve imkânsızlar

.

ABONE OL
Vatan Haber

Henüz seçim akşamı sorulduğunda fikrimi söyledim: Koalisyon formülleri içinde Türkiye’yi en fazla rahatlatacak olan AK Parti-CHP koalisyonudur. Herhangi bir partinin ve hatta herhangi bir siyasi-ideolojik kampın mensuplarının tek başına çözemeyecekleri bazı büyük sorunlar bu şekilde çözümlenebilir. Daha da önemlisi, toplumdaki kırılma ve kutuplaşma tamir edilebilir. Ama gerçekleşmesi en zor olan da yine bu formül... Çünkü Türkiye’deki mevcut sosyal ve siyasi atmosfer “büyük koalisyon”a uygun değil. Aşırı kutuplaşmış bir toplum yapısı var. Taraflar birbirlerini büyük bir komplonun aktörü olarak gösterip tabanlarını da buna ikna ettikten sonra sil baştan bir uzlaşıya yönelmeleri çok zor.

Onun için tabanlarının sosyolojisi ve ideolojik yapısı yakın olan partilerin bir araya gelip koalisyon kurmaları daha kolay görünüyor. Bu anlamda en kolay formül AK Parti-MHP koalisyonu. MHP lideri Bahçeli’nin seçim akşamı yaptığı erken açıklamada kullandığı negatif ifadeleri AK Parti ile koalisyona kapıyı kapatmak diye değil, tabiri caizse pazarlık açılışı diye değerlendirme yanlısıyım ben. Hükümeti birlikte kurmak üzere masaya oturacak tarafların birbirlerine kabul ettirmek isteyecekleri bazı şartların olması normal. Her iki taraf da şartlarını ve taleplerini masaya koyacak; karşı tarafın tutumuna göre de bunları yumuşatacaktır. Koalisyon böyle kurulur.

İmkânsız formüller

AK Parti-CHP koalisyonu da AK Parti-MHP koalisyonu da zor olsa bile imkânsız formüller değil. Ama bugünlerde konuşulan bazı formüller tamamen imkânsız. Bunların başında HDP’li koalisyon formülleri geliyor. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli eğer AK Parti ile koalisyon kurmaya hiçbir şekilde yanaşmazlarsa aritmetik gereği HDP ile bir araya gelmek zorundalar. Bunun CHP için sorun olmayacağını düşünenler var ki bence yanılıyorlar ama bu konuda MHP’nin evet diyebileceğini düşünmek için mantık çerçevesinden iyice uzaklaşmış olmak lazım.

Aynı şekilde AK Parti-HDP koalisyonundan söz etmek için de toplumun hâkim hassasiyetlerinden habersiz olmak gerekir. Bugünkü şartlarda HDP ile hiçbir parti koalisyon yapamaz.

Çünkü HDP’nin “Türkiye Partisi” olduğunu kanıtlaması ve toplum çoğunluğunun bu partinin meşruiyetini kabullenebilmesi için daha çok zaman lazım. Seçimin hemen ardından HDP karşıtı Kürt siyasetçilere yönelik şiddet eylemlerinin sökün etmesi de gösteriyor ki bu partinin hiç değilse kendi tabanına şiddeti dışlamayı ve “bütün Türkiye’nin partisi” olma hedefini kabul ettirebilmesi zor.

HDP tabanı demişken, bu partinin de MHP’li bir koalisyon formülüne evet diyeceğini düşünmek hayalcilik. Şunu da söyleyelim: CHP ve MHP’nin kuracağı bir azınlık hükümetini HDP’nin desteklemesi de aynı kapıya çıkar. Bu da imkânsız formüllerden biri...

Erken seçim zor

Bütün formüller elendiğinde elde kalan seçenek ise erken seçim. Ama bunu da hiçbir partinin isteyebileceğini düşünmemek gerekir. Zaten bir erken seçimin mevcut tabloyu radikal biçimde değiştirebileceği de çok şüpheli.

Özellikle “hiçbir koalisyonu istemeyiz, ille de erken seçim” diyen bazı AK Parti taraftarı kalemler bu seçimde partilerine oy vermeyen seçmeni birkaç ay sonra oy vermeye nasıl ikna edeceklerini düşünüyorlar? Parti tabanında oluşan tepkinin kaynağında yer alan problemleri birkaç ay içinde çözebileceklerini mi var sayıyorlar? Eğri oturalım, doğru konuşalım: Bu gerçekçi bir bakış açısı değil.

“AK Parti muhalefete geçsin” demek de gerçekçi değil... Çünkü bu meclisten AK Partisiz bir koalisyon çıkmıyor. MHP ile HDP bir araya gelip hükümet kuramayacağına göre tek mümkün formül AK Parti’nin içinde olacağı bir koalisyon. Bu da ya CHP ile ya da MHP ile işbirliğini gerektiriyor. Bugün itibarıyla görünen o ki CHP’li formül daha zor, MHP’li formül nispeten daha kolay...

Mevcut sosyal atmosfer bir tarafta... Siyasetin zorunlulukları öbür tarafta... Bir çözüm bulunacak elbette. Ama bedelsiz bir çözüm de yok...

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Satrançta bir taş: Vezir
  2. PKK’nın yerinde siz olsaydınız
  3. Peki, PKK neyi amaçlıyor?
  4. Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın
  5. Felsefesiz ilahiyat: Kafalar ne rahat!
  6. Siyasete ‘illallah’ dedirten siyasetçi
  7. Suriye hamaseti
  8. Derdini anlatamayan devlet
  9. Avrupa uygarlığının Yunanistan’a borcu
  10. Fenike Kralının kızı, duy sesimizi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.