Şampiy10
Magazin
Gündem

Çözüm Süreci mi, ‘Kuzey Suriye’ mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

Biz burada saf saf “Çözüm Süreci devam etmeli” falan diye konuşup duruyoruz ama Sürecin taraflarından biri çoktan başka limanlara yelken açmış bulunuyor. 6-7 Ekim olayları bunu açıkça göstermişti ama anlamadık. Kürt Siyasi Hareketi bugün itibarıyla açıkça Çözüm Sürecinin karşısında konumlanmış durumda. Aslında başından beri böyleydi. Bunu cezaevindeki Öcalan’ın kendi kişisel konumu üzerinden yürüttüğü bir pazarlık olarak görüyorlar öteden beri. Hem HDP hem Kandil hem de Avrupa… Ama Apo’nun örgüt tabanı üzerindeki etkinliği yüzünden bunu açıkça ifade edemiyorlar. “Serok Apo” falan diye slogan atmaya devam ederken aynı zamanda İmralı’daki Apo’yu etkisiz elemana dönüştürmenin hesaplarını yapıyorlar.

Çözüm Süreci’nin temelinde biliyorsunuz PKK’nın silahlı mücadeleden vazgeçmesi talebi var. Oysa Kürt Siyasi Hareketi’nin tepe kadrosu kendilerini silah bırakmaya zorlayan bir iç veya dış konjonktürün mevcut olmadığını düşünüyor. Bu durumda Öcalan’ın çağrılarını dinlermiş gibi yapıp kendi bildiklerini okumaya devam ediyorlar.

Türkiye’de Çözüm Süreci başladığından beri silah patlamıyor, insanlar ölmüyorlar… Bu güzel tablo hepimizi etkiliyor, sürecin sürdürülüp tamamlanmasını arzu etmemizi sağlıyor. Ancak Kürt Siyasi Hareketi silahları patlatmasa da elinde tutmaya devam ediyor ve elinde silah bulunması sayesinde belli yerlerde fiili bir baskı yönetimi işletiyor. Silahlı gücünü sivil halk üzerinde baskı aracı olarak kullanıyor. PKK adına kurulan sözde mahkemelerde insanlar yargılanıyor, işadamlarından vergi adı altında haraç toplanıyor. Birçok köyde seçim sandıklarından HDP dışında hiçbir partiye oy çıkmıyor.

İkincisi, Suriye iç savaşı dolayısıyla Kürt Siyasi Hareketi’nin önüne çıkan fırsat Çözüm Süreci’ni iyice anlamsız hale getirdi. Yıllardır hayalini kurdukları bağımsız Kürt devletinin gerçekleşmesi fırsatı bulduklarını düşünüyorlar. Artık “getirisi sadece Türkiye’deki Kürtlere demokratik haklar verilmesinden ibaret olan” Çözüm Sürecine muhtaç değiller...

Kobani ile dayanışma adı altında sergilenen 6-7 Ekim vahşeti Siyasi Kürt Hareketi’nin çözüm süreci konusunda şartların yeniden konuşulması talebini devlete iletme yöntemiydi. Ancak devlet “şartlar değişmedi, kırmızıçizgilerimiz yerinde duruyor” mesajıyla buna karşılık verdi. Bunun üzerine o günkü uluslararası konjonktürün de etkisiyle sular bir süre yeniden duruldu. Ama bugünlerde “Kuzey Suriye” meselesi tekrar karşımızda… Çünkü PKK’nın bu bölgedeki rakibi IŞİD’e karşı uluslararası koalisyon eliyle yürütülen mücadele PKK’nın Suriye kanadına yeniden alan kazandırdı. (Bu arada Kürt kantonlarını birbirine bağlamak için arada kalan toprakların Türkmen ve Arap ahalisine karşı “etnik temizlik” başlatıldı. Ama bu kimsenin umurunda olmadı…)

Kontrol ettiği topraklar elinden alınıp PYD’ye verilen IŞİD buna karşı doğrudan PYD’ye yönelik intikam saldırılarına girişti… Bunun üzerine, birkaç hafta önceki seçimde barajı aşsınlar diye ulusalcı arkadaşlarımızın da oy verdiği, HDP’liler “Türkiye’nin desteklediği IŞİD Kürtleri katlediyor” diye bir propagandayla insanları sokağa dökme provalarına başladılar. Türkiye’nin Suriye’de desteklediği gruplar arasında IŞİD’in bulunmadığını, tam aksine bu örgütün mevcudiyetinin bile Türkiye’nin çıkarlarına tehdit oluşturduğunu bölgeyle ilgilenen herkes biliyor. İkincisi, Kobani ve çevresinde PYD güçleriyle savaşan IŞİD unsurları da büyük oranda Kürtlerden oluşuyor. Yani burada bir anlamda “şeriatçı Kürtlerle komünist Kürtlerin iktidar mücadelesi” söz konusu…

PKK/HDP tayfası bu yalanlarla insanları sokağa döküp Diyarbakır’ın, Batman’ın, Van’ın sokaklarında biraz daha kan akıttığında Suriye’deki dengeleri değiştirmiş olmayacak… Ama Ankara’ya karşı “sokağı karıştırma silahı”nı kullanarak Türkiye’nin yanı başında olan bitenler karşısında elini kolunu bağlı tutmayı amaçlıyorlar. Ne var ki Çözüm Süreci’nin sürdürülmesi uğruna Türkiye’nin bu şantaja boyun eğmesi beklenmemeli…

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Satrançta bir taş: Vezir
  2. PKK’nın yerinde siz olsaydınız
  3. Peki, PKK neyi amaçlıyor?
  4. Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın
  5. Felsefesiz ilahiyat: Kafalar ne rahat!
  6. Siyasete ‘illallah’ dedirten siyasetçi
  7. Suriye hamaseti
  8. Derdini anlatamayan devlet
  9. Avrupa uygarlığının Yunanistan’a borcu
  10. Fenike Kralının kızı, duy sesimizi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.