Şampiy10
Magazin
Gündem

Bayram yazısı

.

ABONE OL
Vatan Haber

Birkaç yıl önce başka bir bayram yazısında da değinmiştim bu konuya. O yazıyı okumuş olanlar için tekrar olacak biraz, haberiniz olsun:

Bayram kelimesinin kökeni tartışmalı. Bazılarına göre Farsça “bezram”

kelimesinden geliyor. Bunun da “bezm-i râm” (neşe günü) sözünden bozma olduğu söyleniyor. Bazılarına göre ise eski Türkçede de mevcut olan bir kelime bu.

Kaşgarlı Mahmud, Türkçenin ilk sözlüğü olan “Divan-ı Lügatü’t-Türk”deki bayram (bazram) maddesinde “bu kelimenin aslını bilmiyorum; Çünkü bu kelimeyi Farslardan dahi işittim” diyor ki İranlıların da kullanıyor olması Farsça kökenli olduğu tezini kuvvetlendiriyor.

Zaten bizim Türkçede kullandığımız dinî terimlerin hemen hepsi

Farsça: Arapçadaki “salât” kelimesini kullanmıyoruz sözgelimi, onun yerine Farsçadaki “namaz” kelimesini kullanıyoruz. Aynı şekilde Arapça “savm” yerine Farsça “oruç”, “vudu’” yerine “abdest” diyoruz.

Hatta Arapçada kullanılan “nebi” ve “resul” kelimeleri yerine de Farsçadaki “peygamber” kelimesini tercih ediyoruz.

Bu durum Türklerin İslamiyet’i İranlılar kanalıyla öğrenmiş olmasından kaynaklanıyor elbette. Bugünkü İran’ın İslam anlayışındaki farklılığa bakmayın. İran toprakları neredeyse bundan birkaç yüz yıl öncesine kadar “ehlisünnet” anlayışının kalesi durumundaydı. Unutmayın ki Türklerin büyük çoğunluğunun tâbi olduğu Hanefi mezhebinin önderi İmam-ı Azam Ebu Hanife de İranlıydı. Dolayısıyla Türkçedeki dinî terimlerin çoğunlukla Farsça kökenli olmasında şaşılacak bir durum yok. Keza Bayram sözünün de Farsça kökenli olması mümkün. Hatta bu kelimenin daha İslam öncesi devirlerde -doğrudan veya dolaylı olarak- Farsçadan dilimize geçmiş olması da ihtimal dahilinde.

Bizim bugün Ramazan Bayramı dediğimiz günün Arapçadaki aslı ise “Iyd el-Fıtr”... Oruç açma (iftar) bayramı yani. Ramazan Bayramı adlandırması tamamen bizim ecdadın bir icadı. Tıpkı Şeker Bayramı adlandırması gibi...

Ne var ki bugün Şeker Bayramı ifadesini daha ziyade “seküler” kesim tercih ediyor. Ramazan kelimesini “fazla dinî” buldukları için herhalde!

Buna karşı muhafazakâr kesimde de Şeker Bayramı ifadesine karşı bir alerji oluşmuş bulunuyor. “Bu bayram Ramazan Bayramı, Şeker Bayramı değil!” tepkisini son zamanlarda sıkça işitiyoruz.

Oysa, dediğim gibi, Şeker Bayramı adlandırması da tıpkı Ramazan Bayramı adlandırması gibi bizim ecdadın icatlarından.

Osmanlı bu bayrama Şeker Bayramı diyordu, ama bugün Şeker Bayramı diyenlerin en azından bir kısmıyla aynı gerekçeyle değil. Şeker Bayramı adlandırmasını bu bayramda tatlı yemenin “sünnet” olmasına dayandırıyordu eskiler.

Benim çocukluğumun İstanbul’unda, yani bundan topu topu 30-40 yıl öncesine kadar Şeker Bayramı adlandırması toplumsal bir ihtilafa yol açmaksızın kullanılıyordu ama galiba bir zamanlar eski İstanbul’un zariflerince tercih edilen bu ifade artık çocuk lisanına ait “sevimli bir söz” olarak kabul edilir olmuştu. Bayramı dinî yönünden ziyade kültürel ve toplumsal bir gelenek olarak gören dar bir kesimin Şeker Bayramı adlandırmasını benimsemesi de bugünkü gibi öfkeyle değil ama şaşkınlıkla karşılanıyordu.

***

Hepimiz için “ortak sevinç günü” olması dileğiyle... Şeker Bayramı diyenlerin Şeker Bayramlarını, Ramazan Bayramı diyenlerin Ramazan Bayramlarını ve bütün Müslümanların Fıtr Bayramlarını tebrik ederim.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Satrançta bir taş: Vezir
  2. PKK’nın yerinde siz olsaydınız
  3. Peki, PKK neyi amaçlıyor?
  4. Edirne’yi Enver alacağına Bulgar alsın
  5. Felsefesiz ilahiyat: Kafalar ne rahat!
  6. Siyasete ‘illallah’ dedirten siyasetçi
  7. Suriye hamaseti
  8. Derdini anlatamayan devlet
  9. Avrupa uygarlığının Yunanistan’a borcu
  10. Fenike Kralının kızı, duy sesimizi!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.