Her yöntemi mübah gören takiyeyi esas alan bir yapı
Yalçın Akdoğan ‘paralel yapı nedir’ sorusunu böyle yanıtlıyor...
‘Paralel yapı bir anlayıştır. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören takiyeyi esas alan bir yapı. Kapalı grupların anlayışına dayanır. Bu kendisini destekleyen insanlara zarar veren bir anlayıştır. Siz o zaman bir şantaj şebekesine dönüşmüş olursunuz’
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın siyasi başdanışmanı Yalçın Akdoğan, söyleşimizin ikinci bölümünde İslamcı siyasetin bugün gelmiş olduğu nokta, çözüm süreci ve 30 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin sorularımıza yanıt verdi.
- Hükümet cemaat meselesinde kim kaybediyor?
Yanlış yapan kendisi kaybeder. Güven çok önemlidir. Hükümetin güveninin sarsılmasından öte milletin güveninin kaybedilmesi önemlidir. Güvenin kaybedilmesi kötüdür. Bediüzzaman Hazretlerine ‘neden siyasete karışmadığı, dünyevi işlere girmediği sorulduğunda’ cevap olarak şunu söylüyor. ‘Ben iman hizmeti yaparken bu tür işlere karışmıyorum ki sırf bundan dolayı iman hizmeti yapıyor demesinler, hizmetlerimize halel gelmesin diye uzak durdum’ diyor. ‘Burada güven sarsılması olursa başka hedefler için bu işi yapıyor algısı olursa bu güveni tamir etmek çok zordur’ diyor.
- Siz hizmet hareketinin milletin güvenini kaybettiğini düşünüyor musunuz?
Ben bu konuda çok yazı yazdım ve yazılarımda cemaat demedim. Sosyal alanda çalışan klasik cemaat hizmeti veren yapılar üzerinden bir analiz yapmadım. Bu ayrı bir analiz konusudur. Orada da elbette eleştirilecek konular vardır. Ben değerlendirmelerimi paralel yapı üzerinden yaptım. Cemaat konusu ilahiyatçıların, bilim adamlarının, sosyologların alanına giriyor. Ben değerlendirmelerimi şu anda mücadele ettiğimiz paralel yapı üzerinden yaptım. Bunun daha doğru olduğunu düşünüyorum.
- 10 yıl boyunca var olan ‘kazan-kazan koalisyonu’ bozuldu mu?
Ben ‘kazan kazan’ stratejisini bir grupla ittifak yapıldı anlamında söylemedim ve söylemiyorum. Sonuçta ülkedeki bütün STK’lar, yapılar ve cemaatler bundan kazançlı çıkmıştır. Bir koalisyon ilişkisini söylemiyorum. Hükümetler her kurum, yapı ve kişiyle ilişki içindedir. Bunun kimisi AK Partiyi destekler kimisi desteklemez. Devlet kadroları içinde de çok farklı kesimlerden, gruplardan, cemaatlerden insanlar var. Biz bunu bir sorun olarak algılamadık ve bir sorun olarak görmedik. İnsanların devlet hizmetine girmesini bir sızma olarak da görmedik. Ama bu kişiler farklı bir ajandayla hareket ederlerse, devlet hiyerarşisi dışında birtakım yerlerin telkinleriyle hareket etmeye başlarlarsa, bazı yapılanmaların içerisine girmeye çalışırlarsa bu kabul edilemezdir. Bizim itirazımız bunadır.
- Muhafazakar siyaset tartışması var, gerçekten İslamcı siyaset kaybetti mi?
AK Parti ısrarla siyasal tartışmasına çekilmek isteniyor. Bu uluslararası camiaya dönük algı operasyonudur. Bu operasyonun iki ayağı var. Birincisi AK Partinin radikal örgütlerle ilişkisi var deniyor. İkincisi biz ılımlı bir hareketiz mesajı verilmeye çalışılıyor. Biz bu tuzağa düşmeyiz. AK Partinin pratikleri bellidir. Bizim yaptıklarımız ortadadır. AK Parti siyasal İslamcı bir hareket değil, muhafazakar bir harekettir. Bunun içinde muhafazakarlık, dindarlık, maneviyat var. Bu haklı bir şeydir. Burada bir başarısızlık görmüyorum.
- Paralel yapı nedir?
Paralel yapı bir anlayıştır. Amaca ulaşmak için her yolu mübah gören takiyeyi esas alan bir yapı. Bu çarpık bir anlayıştır. Kapalı grupların anlayışına dayanır. Bu kendisini destekleyen insanlara zarar veren bir anlayıştır. Siz o zaman bir istihbarat örgütüne ve şantaj şebekesine dönüşmüş olursunuz.
- Hizmet hareketi neden istihbarat raporlarıyla süreci okuyor?
Bu bir güç zehirlenmesidir. Devlete nizam vermek, siyaset mühendisliğine soyunmak, politikaları biz belirleriz hastalığıdır.
Bu Türk demokrasisinin temel sorunudur. Darbeci anlayış, vesayetçi anlayışa dönüşmüştür. Bu anlayışın temeli bütün politikaları ben belirlerim anlayışıdır. Siyaset kurumu değil, ben belirlerim yaklaşımı var. Bu vesayetçi hastalıklı bir yapıdır. AK Parti bu yapılarla mücadele etmek için gelmiştir. Aktörlerin değişmesi, yapısal sorunu değiştirmiyor.
- TIR olayı da böyle midir?
Tabii ki öyledir. Bunu başka türlü nasıl izah edersiniz. Türkmenlere giden bir yardımı, radikal unsurlara gidiyormuş gibi bir algı yaratma çabası var. Nasıl izah edilebilir. Radikal unsurların mücadele ettiği Türkmenlere giden bir yardımı radikal unusurlara gidiyor diye takdim ediyorsunuz. Kendi ülkenizin milli kurumlarına operasyon çekiyorsunuz. Bu çok vahim ve kabul edilemez bir durumdur.
- Dershanelerin kapatılmasına Oslo’da mı karar verildi?
Dershane konusunun Oslo’yla ne alakası var. Dershane meselesi eğitim meselesidir. Kendi bağlamında değerlendirmek lazım. Oslo’da bir pazarlsöz konusu değildir.
YEREL SEÇİMLER: Ankara ve İstanbul’da fark 10 puan
- Yerel seçimler için hedefiniz nedir?
Burada temel ölçü bir önceki seçimdeki oy yüzdesi ve belediye sayısıdır. Bizim hedefimiz ise bir önceki yerel seçimdeki oy yüzdesini geçmek ve önceki seçimdeki belediye sayısını artırmaktır. Amacımız büyükşehir belediye sayısını artırmaktır. Ankara ve İstanbul’da fark on puandan aşağı olmayacaktır.
- Seçimlere yerel seçim havasından çok genel seçim havasında mı gidiliyor ?
Doğru. Yerel seçimin üzerinde ağır bir genel seçim gündemi var. Yerel seçim bir genel seçim havasında yapılacaktır. Ancak biz her zaman hizmeti öne çıkaran bir partiyiz. Bu seçim bizim için görece rahat bir seçim olacak. Ana muhalefet partisi popülizme sarıldı. Oportünist ve makyavelist bir yaklaşımla bir takım isimler öne çıkardı. Ancak beklenen etkiyi yaratmadılar.
ÇÖZÜM SÜRECİ
‘Öcalan’ın iradesinin arkasında duruyor’
- Çözüm sürecinin başında ‘ihtiyatlı iyimserlik’ kavramını kullanmıştınız? Süreçte son durum nedir?
Düne göre daha iyimserim. Başta bu sürecin bileşenlerinin nasıl davranacaklarını bekleyip görelim demiştim. Süreci bir bütün olarak değerlendirdiğimizde şu anda ciddi bir sıkıntı bulunmuyor. Öcalan’ın iradesinin arkasında durulduğu görülüyor. Süreç zaman içinde direnç kazanmıştır.
- Kısa vade de hangi adımlar atılacak?
Seçim atmosferinde daha farklı adımlar atmak çok mümkün görünmüyor. Bu noktada trenin rayda kalması hayati önemdedir. Ve kazanımdır. Tren rayda ve yoluna devam ediyor.
- Bir sonraki istasyonda ne var?
Seçim atmosferine girildiği için bir rekabet olacak. Bu atmosferde sürece zarar vermemek ve sorumlu bir dil kullanmak gerekiyor. Bu herkes için geçerlidir. Süreci siyasi hesaplara kurban etmemek lazım.
- Takvimde sorun mu var?
Sorun yok. BDP’nin bir takvimi, Hükümetin bir takvimi var. Ancak ülkenin de ayrı bir takvimi var. Bunların hepsini idare etmemiz gerekiyor. Çözüm sürecinin Türkiye’nin ajandasıyla birlikte yürümesi lazım. Bu konu sorunların anasını oluşturuyor. Çatışmaların durması, akan kanın durması önemli kazanımdır. Bundan sonra sürecin bu zemin üzerine yürümesi gerekiyor. Hükümet burada samimiyetini ve iyi niyetini ortaya koydu. Buna bağlı yol yürüyor ve yürümeye devam edecek.