Seçim vaatleri ve ekonomi!
.
Hükümet maliyeti “24 milyar TL” tutacak olan seçim vaatleri paketini açıkladı.
Bu pakette tüm vergi ve prim alacakları, vatandaşın SGK ve Bağkur hatta trafik borçlarının yeniden yapılandırılması var.
Tüm emeklilere yılda 2 kez dini bayramlar öncesinde 1000’er lira ikramiye var.
İmar sorunu bulunan 13 milyon binaya yapı kayıt belgesi verilerek “binaların imara uygun hale getirilmesi” var.
Öncelikle, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “İstanbul’a çirkin yapılar yapıldı, şehre ihanet ettik, ben de bundan sorumluyum” sözünü hatırlayalım.
Bunun arkasından Şehircilik Bakanı Özhaseki “Yalnız İstanbul’a değil, tüm şehirlerimize ihanet ettik” demişti.
Sorumlu aramak…
Bakan Mehmet Özhaseki, daha sonra ihanet konusunda ana muhalefet partisini suçlamış, “4 dönem İstanbul’da CHP vardı, 1milyon 350 bin gecekondu ihanet değil midir” demişti.
Bu konuda sorumluluğu 24 yıl önce belediye başkanlığında bulunan bir partiye yüklemek mantıklı görünmüyor.
Şimdi imar izni verilecek olan 13 milyon yapı var ki bunlar kentlerde birkaç yeni şehir büyüklüğünde alanlara yayılacaktır..
Eğer bu çözüm uygun olsaydı seçim beklenmeden de bu izinler verilebilirdi.
Bu konularda başka sorumlular aramak yerine “yeni yanlışların” seçim vaadi olarak da yapılmaması ülke yararınadır.
Ekonomi müsait mi?
CHP’nin 2015 seçimi öncesinde “emeklilere yılda 2 maaş ikramiye, asgari ücretin 1500 TL’ye çıkarılması” gibi vaatleri de tartışmalarda öne çıkıyor.
Dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “Kaynak yok, CHP bu vaatleri gerçekleştirsin ben de CHP’ye oy veririm” açıklaması hatırlatılıyor.
Acaba şu anda, ekonomik bir darboğaza girmiş olan Türkiye’nin 24 milyar TL’lik vaatler paketini karşılayacak kaynağı var mı? Mevcut iktidar veya seçim sonucu gelme ihtimali olan bir başka iktidar bu vaatleri nasıl karşılayabilecek?
Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek dün basında yer alan açıklamasında “Türkiye sıçrama dönemine girecek” derken aynı zamanda “TL’deki hızlı değer kaybının enflasyonda tek haneye inilmesini engellediğini” anlatıyordu.
“Lira’da çok ciddi değer kazanma söz konusu olmazsa kısa vadede tek hane zor görünüyor” dedi.
Yüksek enflasyon vatandaşın satın alma gücünü büyük ölçüde etkilediğine göre emeklilere verilecek ikramiyeler acaba bu etkiyi azaltabilecek mi? Yoksa gelecek zamlarla kazanç yeniden eksi hale mi geçecek?
Doğal koalisyon
Unutulmaması gerekir ki konu ekonomi ve milli varlıkların satışı veya çevre ile ilgili imar izinleri olduğunda tüm partiler adeta doğal bir koalisyon halinde toplu tepki veriyorlar. Bunun en iyi örneklerinden biri şeker fabrikalarının satışında ve Rize’de yapılması planlanan HES yapımında ortaya çıktı.
Rize’de AKP, CHP, MHP, İYİ Parti ilçe başkanları ve muhtarlar HES’e karşı ortak bir bildiri imzaladılar.
Bu da gösteriyor ki toplum, parti ayırımı gözetmeden çevreye sahip çıkıyor.
Siyasi partilerin seçim vaatlerinde çok dikkatli olması gerekiyor.