Saray bize çok mu lâzım?
.
Sabah beni şaşırtan ve etkileyen bir e-posta buldum adresimde.
“Bir demokraside devlet başkanlığı sarayında oturmanın faturası” başlığını taşıyan uzun bir yazı idi.
Çoğu Başkan eşlerinin anılarından derlenmiş bilgiler bizim de ilgimizi çekecek bir gerçeği gündeme getiriyor.
Son söyleyeceğimi başta söyleyeyim: Amerikan Başkanlarının yaşama ve çalışma ihtiyaçlarına cevap veren Beyaz Ev bir saray değil, mütevazı bir lojmandır ve Başkan ailesi burada yaptıkları her kişisel harcamayı ceplerinden ödemektedirler.
Atatürk Orman Çiftliği’nde yeni inşa edilen devlet başkanlığı sarayının üç gün sonra açılacağı haberi, bu alandaki örnekleri kıyaslama merakı yaratıyor.
Gelen postayı paylaşalım:
Başkan cebinden yer
1981 yılında ABD Başkanı olarak göreve başlamasından bir ay sonra Başkan Ronald Reagan ve eşi Nancy Reagan, Beyaz Saray’da akşam yemeğini yedikten sonra beklemedikleri bir sürprizle karşılaşırlar.
Garson yemeğin faturasını getirmiştir.
Başkâhyanın yolladığı faturada sadece o akşamın değil bir ayın bütün yemeklerinin hesabı faturaya girmiştir.
Sadece yeme içme değil, kişisel misafirlerin, bir aydır kullandıkları kuru temizlemeden diş fırçası, diş macunu ve parfümeriye kadar bütün kişisel harcamaların dökümü yapılmıştır.
Başkan Reagan hesabın büyüklüğüne şaşırsa da faturayı gülümseyerek alır ve muhasebeciye maaşından ödenmesi talimatını verir.
Amerikan halkının çoğunluğu bu uygulamayı -başkanların eşleri de dahil- bilmiyor.
Çankaya’nın nesi var?
Eski Başkan Clinton’ın eşi Hillary Clinton’ın yazdığı kitabın tanıtım gezilerinden birinde “Beyaz Saray’dan ayrıldıkları zaman borç içinde ve beş parasız” olduklarını söylemesi medyada büyük yankı yaratmıştı.
Başkanların maaşına en son
15 yıl önce zam yapıldı.
Çıplak maaş 400 bin dolar, görev tazminatı olarak da 50 bin dolar.
Dikkat!.. Rakam aylık değil yıllık ödenek.
Buna rağmen hiçbir başkan veya kongre üyesinden “1700’lerin 13 kolonili devlet için inşa edilmiş bir yapı; bugün dünya lideriyiz. Konumumuza uygun bir saray yaptıralım” önerisi duyulmamıştır.
Eski başkanlardan Gerald Ford “Gördüğüm en lüks sosyal konut” demiş ama daha ileri gitmemiş. Çünkü Beyaz Ev Amerikan demokrasisinde devamlılığın sembolüdür.
Bizim Çankaya’mızın da korunmayı hak eden bir tarihi var ama biz başaramadık..
Bir şeyler ispatlamak uğruna Atatürk Orman Çiftliği’ne 300 milyon doları gömdük!