Büyük depreme hazırlık sınavı
.
Deprem bizim insanımızın aklında uyutmak istediği bir hayalettir.
O hayaletin uyandığı zaman ne kadar korkunç olacağını bilir çünkü.
Ama özellikle büyük Marmara depreminden sonra şunu öğrendik ki bu bir doğa olayıdır. Onu felâket haline getiren şey insan oğlunun ihmal ve unutkanlık huylarıdır.
Deneye deneye şunu öğrendik;
“Deprem öldürmez, ihmal öldürür..”
Bu deyişin şu değişik versiyonu da var:
“Deprem öldürmez, bina öldürür.”
Dün Ege Denizi’nin kuzeyinde Gökçeada’ya yakın bir noktayı merkez alan 6.5 büyüklüğünde bir deprem oldu.
Çoğu panikleyerek kendini yüksek bir yerden sokağa atarak yaralanan ikiyüz dolayında vatandaş rapor edildi.
Can kaybı bildirilmedi.
Deprem uzmanları, bölgenin yapısından gelen bir gerçeğe dayanarak 7 büyüklüğe kadar depremleri normal saymak gerektiğini söylediler.
Peki olay, İstanbul’u bekleyen büyük depremi tetikler mi?
“Hayır” diyorlar. Kırılmanın Batı’ya doğru ilerleyeceğini söylüyorlar.
Prof. Dr. Şener Üşümezsoy’un sözleri rahatlatıcı;
“Korktuğumuz Kumburgaz fayına açılma yapmıyor. O İstanbul korkusunu tetikleyen bir olgu göstermiyor..”
Böyle depremleri ilâhi bir uyarı gibi okumak gerekiyor. Çünkü en çok 30 yıl içinde İstanbul’u büyük bir deremin vuracağına dair tahminler ve iddialar varlığını sürdürüyor.
Otuz yılın da yarısı geçti.
Peki hazır mıyız?
“O gün”ün her an gelebileceğine hazır olmak zorundayız.
Hastaneler, okullar, ana yollar güçlendirildi mi?
Yapılanlar yetersizdir.
En verimli örgüt, 11 yılda 623 bin konut üreten TOKİ’dir.
TOKİ Bursa nüfusunu barındıracak kadar ev yaptı.
Deprem korkusunu yenmek için daha çok ve daha sağlam konutlar, yapılar üretmeliyiz!
Acı vatandan tatlı oylar...
Başbakan’ın bir günlük Almanya ziyaretini Alman medyası “seçim turu” olarak değerlendiriyor.
Ziyaret, daha farklı bir amaçla anılmayı hak etmiyor.
İki ülkenin gündeminde de böyle bir etkinliğe yer bulunmuyor. Başbakan Erdoğan’a yönelik “gelmesin” telkinleri kışkırtıcı etki yaratmış olmalıdır.
Bereket ki korkulan, yani kontrolden çıkan bir gösteri olmadı.
Ev sahibi ülkenin, hoşlanmayacağı bir olayı yaratanlara uygulayacağı bilinen müeyyide korkutucu ve olmuştur.
Alman Der Tagesspiegel “Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmak için Almanya’daki seçmenin oyuna ihtiyacı var” diye yazdı.
Bu tespit Alman hükümetine borç yükleyecektir.
Almanya’nın bir seçim çevresi olduğu zımnen kabul edildiğine göre, talepte bulunan tüm adaylara, Erdoğan gibi Almanya’da seçim mitingi yapma hakkı tanımak gerekecektir.
Tersi büyük eşitsizlik olur!