ABD’ye ‘özerk bölge’ raporu!
.
Afrin operasyonu “PKK’nın sivilleri canlı kalkan gibi kullanarak ve sivil kıyafetinde askerlerimize yaptığı saldırılarla” daha da tehlikeli bir şekle girerek devam ediyor.
Türkiye’ye gelmek üzere olan ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson “Türkiye’ye yönelik tehdidi ‘azaltmak’ için Türkiye ile işbirliği yolları arayacağımızı umuyorum” mesajı yayınlıyor.
İfadedeki “Azaltmak” sözcüğü üzerinde durulması gerekir. ABD’nin ve koalisyon ülkelerinin desteğiyle “bir devletin savaş ordusu” kadar güçlenen bir terör örgütü için “tehdidi azaltmak” ne demektir?
Dün, ABD istihbarat örgütü tarafından ABD Kongresi’ne sunulan son raporda da “YPG’nin PKK’nın milis gücü olduğu ve Suriye’de ‘otonom bir bölge arayışında’ olduğu” haberi çıktı..
Bildikleri gerçek
Yani aslında pek iyi bildikleri bir gerçeği istihbarat örgütü onlara daha net şekilde söylemiş ve PKK’nın Afrin dahil, kuzey Suriye’deki savaşının “özerk bir bölge kurmak” amacıyla yapıldığını açıklamış.
Bu özerk bölgeyi nerede kurmak istiyor?
Türkiye-Suriye sınırının Suriye tarafında. Afrin’den gönderdiği sayısız roket ve füzenin insanlarımızı ve binaları vurduğu kadar yakın bir mesafede.
Aslında bu özerk bölgeyi ortaya çıkardılar mı?
Evet, adına Rojova dedikleri, özerk kantonlar ilan ettikleri bölge haritalarında Suriye Kürdistanı olarak görülmektedir ve aynen Irak’ta IKBY için yapacakları gibi eninde sonunda bu bölgeleri “bağımsız devlet” statüsüne getirmek üzere faaliyet yıllar boyunca devam edecektir.
İşbirliği mi, tehdit mi?
Şimdi acaba ABD Dışişleri Bakanı, son istihbarat raporlarının arkasından da Türkiye’yi “Teröre karşı işbirliği yapalım, siz bizim NATO müttefikimizsiniz, biz dost ülkeleriz” masallarıyla oyalamaya mı kalkacak? Bunları söyleyip, Afrin’de PKK ile birlikte Türk askerine saldıran DEAŞ’lılar için “DEAŞ ile mücadelede dikkatimiz dağılıyor” mu diyecek?
“ABD askerleri zarar görürse cevabımız fena olur, şu operasyonu sınırlayın” diye oba altından sopa mı gösterecek?
Bu arada, ABD’nin samimiyetsizliği kadar AB ülkelerinin de PKK’ya destek verdiğini ama sıra Türkiye’ye gelince tehditkar mesajlar yayınladığını hatırlayalım.
Dün “Deyrizor’da ABD’nin rejim güçleri ile Hizbullah’ı vurduğu” haberi verildi. Bu tür haberlerin algı operasyonu olabileceği ihtimali az değil.
Füze alımı
ABD de Suriye rejimi de şu anda PKK’yı desteklediğine göre, İran destekli Hizbullah da rejimin yanında olduğuna göre bu çatışma havası inandırıcılıktan uzak görünüyor. Rusya’nın da kısa süre sonra Esad’ın yanında politika değiştirebileceği göz önüne alınırsa “2.5 milyar dolarlık S-400 füze alımından sonra (Rus medyasının açıkladığı) ikinci parti S-400 anlaşması” iyi düşünülmelidir.
Rex Tillerson’a “PYD-PKK diğer bölgelerden Afrin’e yardım militanları yollarsa desteği keseriz” sözünü hatırlatmayı da unutmayalım, konvoylarla sivil kıyafetinde gittiler, 9 askerimizi sivil kıyafetle şehit ettiler. ABD, daha askerlerine bir şey olmadan, bizi önceden tehdit ediyor!