Avrupa önemli mi, değil mi?
Seçim sürecine hızla girildi ve cumhurbaşkanı adayları gündemin en önemli konusu oldu. CHP’de Muharrem İnce’nin adı öne çıkarken, SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Abdullah Gül’ü çatı aday düşünüyoruz” dedi.
Gül’ün adaylığının iki partinin birlikte aldığı bir kararla olmadığı ise ertesi gün CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in “CHP’nin gündeminde Abdullah Gül diye bir isim olmadı, şimdi de yok” açıklamasıyla ortaya çıktı. Bu durumda CHP’nin parti içinden bir ismi, büyük ihtimalle Muharrem İnce’yi aday göstermesi beklenebilir. Bu işlerde son dakika gelişmeleri görülebildiği için bir başka sürpriz isimle de karşılaşmak da mümkündür.
Gül’ün aday olma meselesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da soruldu.
Erdoğan, böyle bir ihtimalin olmayacağına emin göründü ve “Benim öyle bir derdim yok, 5 Mayıs’ta kimlerin meydanda olacağı nasılsa anlaşılacak” dedi.
Çatı aday…
Karamollaoğlu ise “mutlaka Gül” ve mutlaka “çatı aday” konusunda ısrarlı.
CHP’nin yanında İYİ Parti’yi de deniyor. İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adayının her şart altında Genel Başkan Meral Akşener olacağı kesin. Ancak…
Salı günü yapılan Akşener-Karamollaoğlu görüşmesi sonrasında SP Liderinin hala Akşener’i “Gül’ün ortak aday olması” konusunda iknaya çalıştığı ve olumsuz cevap aldığı biliniyor.
Ortada “Gül’ün hiçbir zaman Erdoğan’ın karşısına rakip olarak çıkmayacağı” iddiaları da var, Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu düşüncede olduğu için Gül konusunun üzerinde durmuyor olabilir.
HDP’nin alacağı tutum da “sonuç açısından” önemli. Tabloya baktığımızda şu anda Erdoğan ve Akşener’in “kesin adaylıkları dışında” hiçbir şey netlik kazanmış değil. CHP ve SP’nin kimi aday göstereceği, özellikle de Abdullah Gül’le ilgili kararlar (kendisinin de kararı dahil) merakla bekleniyor.
Erteleme çağrısı
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi AKPM, Türkiye’nin mevcut şartlarında yapılacak seçimlerin “Avrupa kriterlerine uygun olmayacağı ve meşruluğunun sorgulanacağı” gerekçesiyle Türk hükümetine 24 Haziran seçimlerini erteleme çağrısında bulundu. Bu karar ve çağrıda; seçim kanunun seçim kararından bir ay önce değiştirilmiş olması, OHAL’in devamı, 16 Nisan referandumundaki “mühürsüz oy” kararı, seçimlerin güvenliği ve saydamlığı konusundaki şüphelerin rol oynadığı belirtilmiş.
Bu şartlarda “seçimlerin demokratik bir ortamda yapılamayacağı” sonucu çıkarılıyor. Başbakan Binali Yıldırım, AKPM’nin seçimlerin ertelenmesi çağrısı konusunda “Kendi işlerine baksınlar, seçimi onlar yapmayacak, Türkiye yapacak” dedi. Türkiye, diğer Ortadoğu ülkeleri gibi olsaydı “bize ne” diyerek sırtımızı dönebilirdik. Oysa Türkiye, AB üyelik sürecini ve müzakereleri devam ettirmek istiyor. AB liderleriyle birçok konuda toplantılar yapılıyor. Bu konuda karar vermeliyiz; AB’nin içinde mi yer alacağız yoksa Doğu’ya mı yöneleceğiz. AB’nin içinde olacaksak “Bu seçim sonuçları meşru kabul edilmeyecektir” kararını daha dikkatle düşünmeliyiz.