O kafa
.
‘İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizleri helak eder misin Allah’ım?!’ (A’raf Suresi 155. Ayet meali).
İçimizde öylesine düşüncesiz insanlar veya yalan ve yanlış girdabına sürüklenen öyle tipler var ki; bunlar, sahip oldukları değirmenlerini kaybettiklerinin farkında olmayıp; kayıp değirmenin gürültüsünün hayaliyle yanıp tutuşmakta olan zavallılardır!
Bu tipler; Kostantiniyye (İstanbul) surlarını dövmekte olan top seslerini duymak ve gerekli önlemleri almak yerine; Bizans Sarayı’nda ‘meleklerin cinsiyetini’ tartışıp duran, gafletten öte hıyanet içinde bulunan ve beyin yerine zift taşıyan bir kısım aymaz papazlara benziyor!
İçimizdeki ziftli kafalar 15 Temmuz Darbe girişimini hala anlayabilmiş değiller. ‘Kontrollü darbe!’ diyerek, milletin aklıyla alay ediyorlar. Şaka gibi değil mi? Bu kafayı tanıyoruz; maalesef böyle bir damar bu toprakların mayasında var!
Bu kafa vaktiyle; ‘Edirne’yi Enver (Paşa) alacağına, Bulgar alsın!’ diyen zihniyettir. Bu kafa; vaktiyle (Kurutuluş Savaşı öncesi), İngiliz yahut ABD mandalığını tasvip edip öneren zihniyettir.
Bu kafa din veya dini değerler dillendirildiğinde, cin çarpmışa dönen ve yine vaktiyle (Cumhuriyet’in ilk yıllarında); ‘bizi İslam geri bıraktı, illa bir din seçeceksek bari Hıristiyan olalım!’ diyen zihniyettir.
Bu kafanın en bariz özelliği, niyet okumak ve okuduğu bu uğursuz niyetlerine göre de; muhataplarına çamur atmak ve onları yaftalayıp suçlamaktır.
Ne Adnan Menderes, ne Süleyman Demirel, ne Turgut Özal, ne Necmettin Erbakan ve ne de Tayyip Erdoğan; mahut kafanın ‘Şeriatçı’ yaftalamasından kurtulamadı. Bu kafaya göre; CHP’nin karşısında güçlü kim varsa; hangi parti tek başına iktidara gelmişse, onun liderinin gizli gündemi vardır ve o gündem de Şeriat’tır!
Bu kafa; demokrasinin gereği olan, din ve vicdan hürriyeti için sağlanan imkanları; derhal ‘Şeriatçılık’lairtibatlatıp; rejim elden gidiyor yaygarasını basar! Nitekim sistem değişikliğini de rejim değişikliği olarak yaftalamadılar mı?
Hatta bazıları, Cumhuriyet’in kaldırılacağını yaveledi. Yahu! Cumhuriyet’le Türkiye’de sorunu olan mı var? Bunuaklı başında olan tek bir kişiden duydunuz mu? O halde; Cumhuriyet kadar taş düşsün başınıza!
Bu kafaya göre; devletle fert birbirine karıştırılır; laik devlet yapısından laik fert sonucunu çıkarır ve bu kişi özellikle devlette ise; şahsi hayatı ile de dine kayıtsız kalmalıdır! Dinsiz olmalıdır diyemiyorlar; bu şekilde ifade ediyorlar.
Bu kafa; dinsizlikle yetinse iyi; din düşmanlığı yapıp, onun kökünü kurutmakla görevlidir adeta..
Adnan Menderes 10 yıl, Süleyman Demirel bir o kadar, Turgut Özal iki dönem ve en nihayet Tayyip Erdoğan 15 yıldır tek başına iktidar… Bunlardan hangisi Şeriat’ı getirdi? Hangisi, her hangi bir kişinin özel hayatına karıştı?
Mahut kafanın yasakladığı bir kısım insan hak ve hürriyetlerini temin maksadıyla mücadele etmeleri ve bunu başarmaları demokrasinin gereği değil mi? Demokrasinin gerekleri ne zamandan beri suç oldu?
Yahu! Akıl hastanesindeki deliler bile, zaman zaman akıllı uslu laflar ediyor ve gerçeği söylüyorlar. Bozuk saat bile günde iki kez doğruyu gösteriyor. Bu kafada o da yok!
Dedik ya; din denilince cin çarpmışa dönüyorlar ve sürekli olarak öz ciğerlerindeki ufuneti kusuyorlar!
En ağır hastaları iyileştirebilen, hatta Allahütealanın verdiği güçle ölüleri dirilten Hz. İsa aleyhisselam, ahmağı görünce boşuna kaçıp gitmedi! Neden? İflah olmayacağını biliyordu da ondan..
Evet, ne desek diyelim; bu kafa iflah olmaz ve olmayacak!
Ama bu mübarek günler hürmetine, biz, yine onlar için dua edelim; zira kalpleri çeviren Allahütealadır ve O her şeye kadirdir.
Not: Sevgili okuyucularımın rahmet ayı olan Ramazan-ı şeriflerini tebrik eder, hayırlara vesile olmasını dilerim. F.B.