Şantiyenin yıldızları
Fenerbahçe, Uzanlar yüzünden Saracoğlu’nun yapı kullanım iznini alamıyor
Fenerbahçe istedi, TMSF’de arama yapıldı. Ancak Telsim Uzanlar’a aitken yapılan tribünün inşaat evrakı bulunamadı. SGK dosyası kapatılamadığı için, Saracoğlu Stadı ‘şantiye’ statüsünde kaldı
Şantiye’nin yıldızları başlığına takılıp da sakın kıskançlık yaptığımı ve ortalık bulandırmaya çalıştığımı düşünmeyin. Evet bir Beşiktaşlı olarak Fenerbahçe’nin bu sezon yaptığı transferleri kıskançlıkla izliyorum ancak bu aktaracağım gelişmenin Fenerbahçe Spor Kulübü yönetimi ile uzaktan yakından alakası olmadığını ortada bir kusur varsa da bunun Fenerbahçe camiasına ait olmadığını peşinen belirtmek isterim.
Konunun merkezinde Uzanlar var. Uzanlar yüzünden Fenerbahçe Kulübü, Şükrü Saracoğlu’na bir türlü yapı kullanım iznini alamıyor. Yapılan aramada gerekli dosyalar yine bulunamadı. Dolayısıyla Saracoğlu Stadı belki de tekrar eskiyip yıkılana kadar uzun yıllar ‘Şantiye’ olarak müsabakalara ev sahipliği yapma tehlikesi ile karşı karşıya.
İşte ilginç hikaye
Önce bir geçmişe dönüp, Saracoğlu Stadı’nın yeniden yapılış hikayesini hatırlayalım. Stadın kapasitesini artıracak proje, Aziz Yıldırım’ın başkanlığı süresinde yaptırıldı. 1999 Eylülü’nde başlanan açık tribün inşaatları ile stat kapasitesi artırılmaya başlandı. Her iki açık tribün, 10 bin seyirci kapasitesine çıkartıldı. Eylül 1999’da inşaatına başlanan ve 20 Ağustos 2000 tarihinde, 2000-2001 sezonunun açılış maçı olan İstanbulspor maçıyla hizmete giren “Migros Tribünü”’ ile kapasite 30 bin civarına çıkarıldı. Aynı sezon içinde diğer açık tribünün inşaatına da başlandı. 6 Mayıs 2001’de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçıyla “Telsim Tribünü”nün (2009’dan itibaren “Türk Telekom Tribünü”) de hizmete girmesiyle, seyirci kapasitesi 42 bin oldu.
Maraton Tribünü de yıkıldı ve alt kısmı 2 Aralık 2001’deki Fenerbahçe-Beşiktaş maçında, tamamı ise 16 Şubat 2002 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçında açıldı. 2002-2003 sezonunun ilk yarısında kale arkalarındaki tribünlerin üstü kapatıldı.
2005 yılının Mart ayında numaralı tribün yıkılarak yerine 9 ayda yeni tribün yapıldı. 26 Şubat 2006 tarihinde oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçıyla, yeni adı “Fenerium Tribünü” olan Numaralı Tribün’ün üst kısmı, Nisan ayında da alt kısmı hizmete girdi. Böylece yaklaşık 6,5 yıl süren yenileme çalışmasıyla stadın kapasitesi 53 bin 500’e ulaştı.
Buraya kadar herşey iyi güzel. Ancak ortada bir gerçek var ki o da stadın yapı kullanım izin belgesi yok. Bunun da tek sebebi Telsim tribünü olarak Uzanlar’ın yaptığı inşaat.
Belge kaçırmakta, sahte belge düzenlemekte, yasal prosedürlere uymamaktaki uzmanlıkları artık mahkemeler tarafından tescillenmiş olan Uzanlar, Telsim kendilerindeyken yaptıkları inşaatta da hiç bir yasal gerekliliği yerine getirmemiş.
Bir inşaatın tamamlanabilmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu nezdinde açılan inşaat dosyasının kapatılması gerekiyor. Ancak Telsim tribününden dolayı bu dosya bir türlü kapatılamıyor.
Uzanlar’ın tüm malvarlığı TMSF bünyesine geçtikten sonra Fenerbahçe Kulübü’nün isteği ile arama yapıldı. Ancak dosyayı kapatmak için gerekli evraka ulaşılamadı. TMSF yetkilileri muhtemelen sözkonusu evrakların, Uzanlar tarafından imha edilmiş olduğunu düşünüyor. Bu konuyla ilgili çalışmalardan sonuç alınamadığını söyleyen bir TMSF yetkilisi “Pek çok evrağı imha etmişlerdi. Muhtemelen Şükrü Saracoğlu stadı inşaatı ile ilgili evraklar da bunların içindeydi. Bize ulaşan belgeler arasında son kez titiz bir çalışma daha yaptık ancak bir belgeye ulaşamadık.” diye konuştu.
ŞANTİYEDE ELEKTRİK DE SU DA PAHALI
Fenerbahçe Robin van Persie ile bugün sözleşme imzalıyor. Geçen haftalarda da Luis Nani, Simon Kjaer, Josef de Souza ile Bursaspor’dan Şener ve Fernandao takıma dahil edildi. Fenerbahçe taraftarı 2015-2016 sezonunun başlamasını iple çekiyor. Peki bu yıldızların şantiye statüsündeki statta oynaması ne anlama geliyor? Ya da soruyu şöyle sormak lazım. Stadın yapı kullanım izninin alınamaması ve inşaat dosyası kapatılamadığı için hala şantiye kabul edilmesinin bir zararı var mı? Pratikte yok. Ancak yasalar gereği şantiyeler elektrik ve su başta olmak üzere tüm hizmetleri farklı bir tarife üzerinden alıyor. Stadın ışıklandırılması elbette ciddi bir masraf. Bu ışıklandırma ‘Şantiye’ statüsünden dolayı daha pahalı bir elektrik tarifesi üzerinden yapılıyor. Aynı şekilde stadın tüm suyu da yine yüzde 20’ye yakın daha pahalı bir fiyattan alınıp kullanılıyor.