Şampiy10
Magazin
Gündem

Yalanlara inanmayın tavuklarda ilaç yok

.

ABONE OL
Vatan Haber

Keskin Keskinoğlu, “Tavuklarda hormon ve antibiyotik kullanıldığı iddiaları yalan. Bırakın herkes ucuz protein kaynağı tavuk ve yumurtayı tüketsin” diye konuştu

Yumurta ve tavuk üretiminde 50’nci yılını geride bırakmış bir marka Keskinoğlu. 1963 yılında temelleri atılan aile şirketinin üçüncü kuşak temsilcilerinden Keskin Keskinoğlu’yla görüşmek için Akhisar’a gittim. Tavuk, yumurta, işlenmiş gıda üretiminin yanı sıra Ravika zeytinyağları da Keskinoğlu’nun markalarından. Röportaja geçmeden önce Ravika’dan bahsetmek istiyorum. Ravika Yunanistan’da Kavala’ya bağlı bir köy. Keskinoğlu’nun kurucusu İsmail Keskinoğlu’nun doğduğu köy. Aile bu köyü yaşatmak için bir benzerini hatta ikizini Akhisar’da kurmuş. İçinde organik bir bahçesi, 500 yıllık zeytinağacı da var. Keskinoğlu Şirketi’nin yeni markası da Tavvuk. AVM’lerde görmeye başladığınız Tavvuk restoranlarını büyütmeyi hedefleyen Keskinoğlu, mağaza zincirini 100’e çıkarmayı hedefliyor.



- Tavuk, yumurtacılık ana işiniz. Şimdilerde bu işe yeni işler de eklediniz...

Bizim tavukların dışkısından ürettiğimiz Organica markasıyla doğal tavuk gübremiz var. Yıllık bazda 60 bin ton üretimimiz var. Yumurtaların koyulduğu kaplarda yüzde 50 pazar payımız var.

4 milyon adede çıkacak

- Keskinoğlu yılda kaç adet yumurta üretiyor.


Yumurta üretimimiz günlük 3.5 milyon adetin üzerinde. Yıl sonunda 4 milyon adete çıkacağız. Türkiye’de tek çatı altındaki en büyük üretim bizde. Yeni bir üretim tesisi yapıyoruz. Pastörize yumurta işimiz de büyüyor.

- Türkiye’de kişi başına ne kadar yumurta tüketiliyor?

180 adet yumurta tüketiliyor. Japonlar yılda kişi başına 450 adet yumurta tüketiyor. Avrupa’da 280 adetlerde, Amerika’da 360’larda.

- Keskinoğlu’nun payı ne kadar? Türkiye’de 14 milyar adet yumurta üretimi var sanırım...

Ambalajlı ulusal marketlerde yüzde 72 pazar payımız var. Türkiye yumurta ihracatına da başladı. Türkiye’de günde 35-42 milyon arası üretim var. Biz de günde 4 milyon yumurtaya çıkabiliyoruz. Biz üretimimiz tümünü ambalajlı satıyoruz ve her gün 50 bin noktaya ulaşıyoruz.

- Türkiye’de et fiyatları çok yüksek. Piliç eti daha makul fiyatlarda. Tüketimi de artıyor. Türkiye’de son rakamlarla ne kadar oldu tüketim?

Türkiye’de piliç eti tüketim kişi başına 20 kiloya yükseldi. İhracatı katarsanız Türkiye’de 22.5 kiloya ulaşıyor ama esas rakam ihracatı düştüğümüzde 20 kilo.

- Diğer ülkelerle karşılaştırırsak...

Avrupa’da 25 kilo, Suudi Arabistan’da 45 kilo, Amerika’da 38 kilo. En ucuz protein kaynağı, Türkiye’de de yükselmeli.

- ‘Tavuklar güneşi görmeden, yürümeden büyüyorlar, bu etler sağlıklı değil’ diyenlen var. Nasıl büyüyor tavuklar?

Bu konularda herkes konuşuyor. Şuna ana kadar piliç etinin insan sağlığına zararıyla ilgili tespit edilen bir araştırma yok. GDO’lu hammadde kötü deniliyor. İddialar var. GDO’lu hammadde kullanımı yasak. Tarım Bakanlığı’nın denetimleri sıkı. Bu denetimden kötü sonuç alanlarda kapatmaya gidiliyor.

- Etlik ve yumurtalık ayrı mı?

Evet. Broiler ırkı bu piliçler, etlik.

- Bu piliçler nasıl büyüyor? Güneş görüyor mu, hareket ediyor mu? Neyle besleniyor?

Bu hayvanlar 45-60 gün süresince serbest dolaşıyor. Kümeslere temiz hava basılıyor. Bazı kümeslerde aydınlatma kullanılır, bazı bölgelerde hastalık riski yoksa güneş ışığı içeri girer. Kuş gribinden sonra açık kümesler biogüvenlik önlemleri için kapalı hale getirildi. Dışardan uçan bir kuş hayvanlar için riskli olabiliyor.

Sürekli denetim var

- ‘Tavuk eti hormonlu’ diyen doktorlar var, doğru mu?


Hormon kullanmak mümkün değil. Her gün 300 bin hayvan kesiyoruz. Her gün bunlara hormon versek enjekte edecek adamlar tutmamız lazım. Ayrıca hormon 60 günde devreye girer. Tavuklar bu kadar yaşamıyor.

- ‘Tavukların hepsi antibiyotik deposu’ deniliyor...

Piliç eti çok kârlı değil. Çok ucuz fiyatlara satılıyor. Sektörün bilançolarında kârlılık yüzde 1-3 arasında değişir. Bu kadar düşük kârlılıkta hayvanlar büyürken hastalık olursa kimse ilaç filan vermek istemiyor. İlaç pahalı geliyor. Bakanlığın onay verdiği ilaçlar ve antibiyotikler kullanılsa dahi kesimden 15 gün önce durduruluyor. İşletmemizde devlet tarafından gönderilen denetleyiciler var. Ve bu kişiler değiştiriliyor belli aralıklarla. Bu veterinerler bir usulsüzlük gördüklerinde üretimi anında durdurma yetkisine sahipler. Sürekli numune alıp incelemeye gönderiyorlar. Bunlar olacak iş değil.




ANTİKA ARABA, ANAHTARLIK VE TESPİH KOLEKSİYONLARIM VAR

- Sizin aileden gelen bir koleksiyonculuğunuz var...


Evet. Antika arabalarımız var. Yakında daha büyük bir yere taşıyoruz arabalarımızı. 130 aracımız var. Benim anahtarlık ve tespih koleksiyonum var. 10 yaşından beri anahtarlık biriktiriyorum.

- Yoğun iş temponuz içinde ailenize zaman ayırdığınızda neler yapıyorsunuz?

İki kızım var. Biri 2.5 yaşında, biri 5 aylık. Her sabah 06.00’da kalkıyorum. Kızımla zaman geçiriyorum, diğeri daha çok küçük. Akşamları yürüyüş yapmayı çok severim. Tenis oynuyorum.

Ravika hobi olarak başladı, iş büyüdü

- Ravika Köyü’nün bir benzerini kurmuşsunuz Akhisar’da. Zeytinyağı işine girdiniz ve büyüyorsunuz bu işte de. Diğer işinize benzemez diye düşünüyorum...

Dedemizin Yunanistan’da doğduğu köyün markası Ravika. Bizim için duygusal anlamı da büyük. Aile meclisimizde karar alıp 70 dönüm arazi üzerinde köy yaptık. Eski bir yağhanemiz var orada. İlk başlarda İtalya’da özel baskılı şişe yaptırdık. Daha sonra o şişeleri öncelikle eşe dosta dağıttık, sonra ilgi gördü. Birkaç markete de vermiştik, çok beğenildi.

- Hobi diye başlandı zeytinyağ işine...

Bizim başta hobi olarak gördüğümüz iş büyümeye başladı. Dolum makineleri aldık. Kişi başına tüketim bizim başladığımızda 1 litre filandı Türkiye’de. Zeytinyağı alanında da çok köklü markalar var. Yumurtadan biz ufak karlara alışmışız. Biz Ravika’yı litresi 29.90’dan satmaya başladık marketlerde. Bizim yağ testlerden geçti, beğenildi. Ayda 500 ton satışa kadar çıktık. Şu anda Ravika yüzde 7 pazar payına sahip. 2013 sonunda yüzde 10’a çıkacak.

- Market zincirlerindeki durumu nedir Ravika’nın?

Marketlerin tümünde var. Ulusal marketlerin yüzde 70’inde, yerel marketlerin yüzde 40’ında.

- İhracata da başladınız...

Yurtdışında Türkiye’nin en iyi bilinen markası olduk. 75 ülkeye gönderiyoruz. En son Çin’de toplantı yaptık. Önümüzdeki 3 yıl içinde Çin’de yüzde 5 pazar payı almayı hedefliyoruz. Ravika büyüyor. Bizi de mutlu eden, şaşırtan bir marka oldu. Ravika ile Ukrayna ve Singapur’da zeytinyağında pazar lideriyiz. Suudi Arabistan’da pazar üçüncüsüyüz, Malezya’da ikinciyiz.


Singapur’da her markette Keskinoğlu var

- Keskinoğlu’nun üretim rakamları neler?


Günde 300-310 bin adet piliç kesiyoruz. Günde 550 ton piliç eti üretiyoruz. 3 kesimhanemiz var. Bu yıl işlenmiş ürünleri de içine kattığımızda 175 bin ton ek geliyor. Türkiye’deki toplam piliç eti tüketiminin yüzde 12’sini biz üretiyoruz. İhracatta 3 yıldır açık ara şampiyonuz.

- Ortadoğu’ya mı?

Doğru. En çok Ortadoğu’ya ihracat yapıyoruz. Türki Cumhuriyetleri ve Balkan ülkelerine gönderiyoruz. Singapur’a tavuk ihraç eden tek şirketiz Türkiye’den.

- Yaygın mısınız Singapur’da?

Artık Singapur’da her markette Keskinoğlu piliçleri var. Piliçlerin yansıra Singapur’a Ravika zeytinyağlarımızı da göndermeye başladık. Toplam 75 ülkeye ihracatımız var.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.