‘Türkiye başarılı olursa Yandex için model ülke olacak’
.
Mehmet Ali Yalçındağ, 22 yıllık medya yöneticiliğini bıraktı ve Rus arama motoru Yandex Türkiye’nin CEO’su oldu. 2 yıl önce globalleşme kararı alan Yandex’in başarısı için kolları sıvayan Yalçındağ, “Yandex başka ülkelere de açılacak. Onlar için de, bizim için de Türkiye projesi çok önemli. Türkiye başarılı olursa başka ülkelerde de bu model uygulanacak. Burası kurumsal Ar-Ge yeri gibi bu yüzden. Yandex’in Türkiye’ye gelmesi farklı motivasyon getirdi. Rekabet kaliteyi getirdi. Turkiye’de arama sonuçları çok kaliteli, iyi değil. Yandex ile birlikte bu kalite de artacak” dedi.
Mehmet Ali Yalçındağ’la Trump Towers’taki ofisinde buluştuk. Doğan Holding’den ayrılıp arama motoru Yandex’in CEO’su olan Mehmet Ali Yalçındağ’la ‘yeni işini’ konuşmak üzere sözleşmiştik. 22 yıl medyada yöneticilik yapan biriyle buluşunca medyayı konuşmadan edemezdim. Mehmet Ali Yalçındağ yeni işini heyecanla anlatıyor ve çok çalışıyor ama medyadan kopması çok zor.
Güleryüzlü, işine ve eşine aşık, kibar, rekabetçi, hoş sohbet biri Mehmet Ali Yalçındağ. Bitmeyen bir enerjisi var, her an yeni işler de yapabilir.
22 yıl sonrasında başka iş için karar verip ayrıldığınızda hiç bambaşka bir iş düşünmediniz mi? Daha rahat olacağınız...
Yönetmek dünyanın en zor şeyi, benim de en sevdiğim şey. 22 yılda her türlü kişiyle birlikte çalışmışımdır. Bu işlere başladığımda grup olarak küçüktük. Sadece Milliyet Gazetesi vardı. Sonra çok büyüdük. Bir gazeteden bölgenin en önemli medya devine dönüşmek tatmin yarattı. Bu kadar uzun süre aynı görevde kalınca basarı rutine dönüyor. Bu uzaklaşmayı buna da bağlayabilirsiniz. Rutinden koptum diyebilirim.
Yandex Türkiye’ye 1 yıl önce gelmişti. Siz teklifi aldığınızda ilk kiminle konuştunuz?
Arzu, çocuklarım Doğan ve Alihan ile paylaştım. O arada enerji sektörüne merak sarmıştım. Çeşitli projeler üzerinde çalışıyorduk. Fakat medyada 22 yıl sektörü o kadar fazla içimde hissederek yaşamışım ki... Enerji o anlamda beni çok etkilemedi. Ben insana dokunmayı seven bir iş yapmalıydım. Sonra kendimi Yandex’de buldum.
Bu işteki en büyük farklılık ve yenilik ne oldu sizin için?
En büyük yenilik benim için yüksek teknoloji, geleceğin işi ve nihayetinde Rus kültürü oldu.
Eşinizin ilk tepkisi ne oldu?
Arzu, destek vermekle birlikte Doğan Medya Grubu’nun yaptığı bir işle rekabet etmemi istemedi. Bu gerçekten de hoş olmazdı. Haklı olarak kocasıyla rekabet durumuna gelmek istemedi, ben de istemem. Aydın Bey ve Sema Hanım’a da konuyu açtım. Aydın Bey’e Doğan Grubu’yla rekabet etmeyeceğimi anlattım. O da ‘Yolun açık olsun’ dedi.
Ruslar’la daha önce hiç iş yapmış mıydınız?
Ruslar’la ilk işim, daha önce hiç tanışmadım. Bundan 14 yıl önce medyada ilk yabancı ortaklığı ben getirdim. Alman Burda ve İtalyan Rizzoli Grubu... Ondan sonra Danimarkalı Egmont ile kitap yayıncılığı, sonra CNNTürk geldi. Özetle Amerikan ve Alman kültürüyle geliştik. Onların sistematiğine alışıktık. Ruslara alışık olmadığım için doğrusu yabancılık çektim. İşin getirdiği farklılık dışında iş yapış biçimleri de farklı.
Ne gibi farklar bunlar?
Rus iş yapış şeklinde... Her şeyi çok fazla tartışılıyorlar. Anglosakson kültürüne göre çok daha demokratik.
1996 yılında kurulmuş Yandex. Google’dan bir yıl önce. Yeni bir teknoloji yaratılmış. Ama dünyaya hızla yayılmamışlar. Kiril alfabesi kullanılan coğrafyada kalınmış... Neden?
Evet Google’dan daha önce kurulduğunu duyunca şaşırıyor insanlar. Yandex’te şu an 4.500 kişi çalışıyor, yarısı mühendis. Ben Rusların Amerikalılardan yüksek teknoloji konularda daha iyi olduklarını düşünüyorum, ama farkında değiller ve kabul etmiyorlar. Rus kültürüyle mi ilgili bu bilmiyorum. Google 1997’de kuruluyor, Yandex’in yapamadığını yapıyor. Global düşünüyor. Ben de oğullarımı bu düşünce sistematiğini öğrensinler diye Amerika’ya okumaya gönderdim. Amerikalılar kendilerine daha fazla güvenen insanlar yetiştirdikleri için oraya gönderdim. Ayrıca İngilizce’nin verdiği avantaj da var. Google çıkar çıkmaz ‘Tüm dünya beni kullanacak’ diyor. Rus bakış açısı dar kalıyor. Fark bu. Yandex 2 sene önce globalleşme kararı aldı.
Yandex’in merkezinde oryantasyona gitmişsiniz. Sizi en çok ne şaşırttı?
Oraya gittim, merkezlerinde kaldım. Eğitim programı uyguladılar, ne yaptıklarını anlattılar. Yaptıkları işi Dünyada sadece 6 grup yapıyor, yani 2 milyarın üzerinde internet kullanıcısına sadece 6 arama motoru hizmet veriyor. Yüzlerce deneme olmuş ama sadece 6’sı kalmış. Bu sebeple yaptıkları işle gurur duyuyorlar. Sürekli yeni formüller, sürekli yaratıcılık, buluş üzerine bir iş. İnsanın düşünce sistematiğine göre ürün ve servisler geliştiriliyor. Çok genç bir ekip, iş yapış süreçleri tamamıyla baştan sona şaşırtıcı çok farklı görmeniz lazım.
‘Rakibin Google, büyük risk alıyorsun’ diyen olmadı mı size?
Tabi ki çok oldu. Ben başka pencereden bakıyorum. Bir şeyi yeniden kurmak bana heyecan veriyor. Çok konsantre çalışıyorum, 24 saat yaşıyorum ve imkansız görmüyorum. Yandex’i bu kadar kısa sürede en popüler marka haline getirdik, arkamda ciddi destek hissediyorum.
Trafik konusunda Yandex’in iddiası var. İstanbul için çok ihtiyaç duyulan bir iş. Yol bilgisi dışında ne var Yandex’te?
Biz yolun henüz başındayız. Buna rağmen Yandex olarak bir büyük markanın 1 yılda yaptığı iletişim planlamasını 3 ayda yaptık. Şu anda Yandex’in bilinirlik oranı internet kullanıcıları arasında yüzde 80. Bazı gruplarla işbirlikleri yapıyoruz. GS ve FB ile yaptık, BJK ile yapacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle bir proje hazırlıyoruz. Milliyet ve Vatan’la, mynet’le anlaşmalar yaptık. Hürriyet ve CNNTürk ile de yapacağız. Stratejik işbirlikleri yapmak istiyoruz. Google yüzde 95 Pazar payına sahip. Şimdi biz pazarda ikinci arama motoru konumunda bazı kuralları kullanıcılar ve iş ortakları lehine değiştirmek istiyoruz.
Yandex Kiril alfabesi dışına ilk kez Türkiye’de çıktı. Bundan sonra hedef ne?
Yandex başka ülkelere de açılacak. Önce Türkiye’de başarıyı görmemiz lazım. Onlar için de, bizim için de Türkiye projesi çok önemli. Türkiye başarılı olursa başka ülkelerde de bu model uygulanacak. Burası kurumsal Ar-Ge yeri gibi bu yüzden. Yandex’in Türkiye’ye gelmesi farklı motivasyon getirdi. Rekabet kaliteyi getirdi. Türkiye’de arama sonuçları çok kaliteli, iyi değil. Yandex ile birlikte bu kalitede artacak.
Arzu’ya aşık olmaya devam ediyorum
Üniversite için yurtdışına çıkmışsınız...
Londra’da okuduk. Arzu (Arzuhan Doğan Yalçındağ) Boğaziçi Üniversitesi’nde Sosyoloji okuyordu. Evlendikten sonra tahsilimize Londra da devam ettik. İkimiz de çok gençtik. Kolay değildi evli olarak okumak. Ben erken yaşta evlendiğim için çok mutluyum. Büyük aşktı, hâlâ da öyle. Ben de Arzu da. Ben hayatımda bir defa aşık oldum.
Hâlâ aşık mısınız?
Ben hâlâ Arzu’ya aşık oluyorum. Bunu da Arzu’ya söylerim ‘Yine sana aşık oldum’ diye. Birbirimizi erken yaşta tanıdık. Arzu, olağan üstü bir insandır, muhteşemdir. Allah’a beni Arzu ile buluşturduğu için dua ederim. Bugün yine olsa yine aşkımla Arzu’yla evlenirdim. Üniversiteyi bitirdik ve döndük.
Medya siyaset yapmamalı sadece olanları yansıtmalı
Doğan Yayın Holding’te 22 yıl çalıştınız. Ne oldu da ‘yeni medya’ya geçtiniz? Geleneksel medyadan çekilmenizin nedeni son dönemde yaşananlar mı?
Şu anda medyada hem işin ekonomisinde, hem idaresinde, hem de kamu sorumluluğu noktasında ciddi bir sorun var. ‘Biz ne yapıyorduk’ diye baktığımda 24 saat çalıştığımız aklıma geliyor. Haberde, satışta, kalitede, teknolojide sıkı rekabet vardı. Şimdi gazeteyi hazırlayanlar dışında cumartesi günleri çalışan yok. Biz cumartesi günleri de çalışırdık. Her an toplantı halindeydik.
‘İşimiz hayatımızdı’ diyorsunuz...
Evet, hiç durmayan bir süreçtir medya, her zaman var olmalısınız. Medyayı, yayıncılığı formatlayamazsınız. Medyanın akışına göre dizayn etmelisiniz hayatınızı...
‘Eskisi gibi gazetecilik yapılamıyor’ der misiniz?
Herkes, ‘Böyle zor bir ortamda yayıncılık yapıyoruz’ diyor. Bunu kabul etmem mümkün değil. Çok fazla bahane üretiliyor. Siyaset veya teknolojik değişimler bahane ediliyor. Her zaman iyi gazetecilik yapılır. Zeki insanlara ihtiyaç var.
‘En zor dönemden geçiliyor’ diyenlere katılmıyorsunuz...
Katılmıyorum. Sorunuz eğer siyaseten ise şuna katılırım: Evet kutuplaşma bu dönemde çok oldu. Kutuplaşma hiçbir dönemde bu kadar olmamıştı. Ama medya her hükümet döneminde sorun yaşadı. Hep bir tartışma oldu. Her hükümet eleştirilmeye kızmıştır.
AKP Hükümeti daha çok tepki göstermiyor mu?
Bence hayır. 22 yıl boyunca kaç hükümet ile çalıştık hatırlamıyorum ama hatırladığım, her hükümet eleştirilere tepki göstermiştir. Telefon ederek, birileriyle haber yollayarak ya da direkt tepki gösterilmiştir. Bu dönemde hükümeti destekleyen yazarlar çizerler oldu, karşı çıkanlar var bir de. Kutuplaşma çok uçlara kaydı. Özünde medya kuruluşları siyasetten tamamen uzaklaşmalı. Medya kuruluşları siyaset yapmamalı. Medya aynadır. Olanları yansıtmalı medya. Karar topluma bırakılmalı. Diğer türlü taraf oluyorsunuz. Eleştiriyi de cesaretle manşet yapabilmeli. Bunu yapmazsanız inandırıcılığınızı kaybedersiniz.
Siyaset ve medya ne yazık ki bir yandan da aynı potada. Güvenilir bulunmuyor toplumda gazeteler...
Bu da benim içimi acıtan konulardan. Bu sektöre çok uzun süre hizmet verdim. Bu beni üzüyor. Ben özeleştiri de yapıyorum. Biz de yanlışlar yaptık sert rekabet ortamında. Ama dünyada böyle yayıncılar ve gazeteciler çok sevilen insanlar değiller.
Neden bu duruma gelindi?
Aramızdaki rekabeti kavga seviyesine getirmemeliydik. Tartışsak da ekmek yediğimiz sektörü kötülemeden bunları yaşamalıydık. Herkes hata yaptı maalesef.