Şampiy10
Magazin
Gündem

Dönüşüm gecekondu yıkıp çok katlı bina yaparak olmaz

.

ABONE OL
Vatan Haber

Timur Gayrimenkul’ün Yönetim Kurulu Üyesi Timur Erden, kentsel dönüşüm treninin kaçırılmaması gerektiğini belirterek, “Gecekonduyu yıkıp çok katlı binalar yaparak bu iş olmaz. Kentsel dönüşüm önemli. Herkes daha kaliteli yerde oturmayı hak ediyor” dedi.

Erden Timur çok genç bir patron. 30 yaşında. NEF markasıyla bilinen Timur Gayrimenkul’un Yönetim Kurulu Üyesi. Kendisiyle Levent’teki ofislerinde buluşuyoruz. Sohbet etmek için oturduğum koltuğa bayılıyorum. ‘Bizim mimarlarımız tasarladı’ diyor Erden Timur. NEF bir süredir adını şehir merkezinde gerçekleştirdiği farklı projelerle duyurdu. Fold-Home (katlanabilir ev ve ofis) fikri Timur ve ekibinden çıktı. Patenti de onlara ait. NEF dünyanın en tanınmış mimarları ve mimarlık ofisleriyle çalışıyor. Bu arada NEF ‘nefes’ten geliyor. Erden Timur, ‘Nefes şu hayatta ilk aldığımız ve son verdiğimiz şey. Biz de nefes alınacak mekanlar yaratıyoruz’ diyor.

- Üniversiteyi bitirmeden önce çalıştınız mı?

Çalışmaya çok meraklıydım. Babam da okul hayatıma etkisi olur diye beni işlerden uzak tutardı. İlkokulu bitirdiğim yaz boya üretiyorduk, ben orada kendimi işe aldırdım. O yaz Kayserili bir inşaat sahibine boya satarak para kazandım.

NEF bir Sosyoloji A.Ş.

- İşinizi geliştirmek için farklı şehirlere gidip incelemelerde bulunmuşsunuz. İddialı olmalıyım mı demiştiniz?

Öğrenmek için... Araştırmam şarttı. Aynı şeyleri yapamazdım. Londra, New York, Şanghay, Amsterdam, Milano ve Paris’i farklı bir gözle gezdim.

- Sonuçta hangi noktaya geldiniz de nefesten NEF doğdu? Mottonuz?

Aslında çok çiğnenen bir sakız, farklılık yaratmak. Bence NEF bir Sosyoloji A.Ş. , topluma değer katmak istiyoruz. Fark edemediğimiz sorunlara çözüm bulmak istiyoruz. Sosyoloji A.Ş.’nin altında aşk ve ideal A.Ş. var. O kadar şehri gezdim, orada bir şey bulmaya gitmedim. Dünyanın en iyileri ne yapıyor diye merak ettim. Mutlaka değer yaratmalıydım.

- Neydi etkileyen sizi?

Dünyada bu işin markası yok. Pandoranın kutusu bu oldu benim için. Dünyanın 45 farklı yerinde en az 5 projeniz olmalı marka olmak için. Şunu demek istiyorum. Hangi ürünü sipariş edip 2 yıl bekliyorsunuz? Bir uzay seyahati bekleniyor bir de konut.

- Siz de ‘tasarımın demokratikleşmesi’ diyorsunuz...

Evet. Dünyanın en ünlü mimarlarından biri olarak gösterilen Norman Foster’la çalışan ilk Türk firmayız. Bugüne kadar neden olmamış?

- Neden?

Çünkü konut temel ihtiyaç. Rekabet zorlamamış. Herkes önce başımı sokacak bir evim olsun sonra yazlığım filan diye bakıyor. Altın, gayrimenkul ve banka mevduatı. Başka yatırım aracı yok. En pahalı binalardan ev alıyorsunuz, kapı kolu İtalyan marka. Sonra o kapı kolunu 3 sokak ileride 300 dolara buluyorsunuz. Yani kapı kolunu alıp oraya takmak marifet değil.


Demokratikleştirmeli

- Marifet olan ne?

Tasarımı demokratikleştirmek, nefes almak herkesin hakkı. Her şey tasarlanıyor, neden ev tasarlanmasın? Biz seramik de kapı kolu da asansör tuşu da tasarlıyoruz. Dünyadaki büyük 20 endüstriyel tasarımcının 12’siyle çalışıyoruz. Londra Dizayn Haftası’na davet edilen dünyadaki ilk inşaat firması olduk. Bizim ürünümüz hayatta en fazla para verilerek alınan ve en fazla zaman geçirilen ürün.

- Kentsel dönüşüm başladı. Bu konuda da çok tartışma var. Rant getirecek yerlere odaklanıldı eleştirisine ne diyorsunuz?

İyi bir fırsat kentsel dönüşüm. Biz de 12.5 milyon bütçe ayırdık. Eski gecekonduların yerine yeni gecekondular yapılmasın, diyoruz. Türkiye bu treni kaçırmasın. Kentsel tasarımlar için ne yapabiliriz? Biz İstanbul için kentsel tasarım rehberleri yaptık NEF olarak. Kağıthane Belediyesi için bir proje yaptık. Farklı yerler için de projeler hazırladık. Ana yolları, meydanları, sokak lambalarını v.s her şeyi planlıyoruz. Biz yapabileceğimiz şeyi tüm kente uyarlamayı hayal ediyoruz. Gecekonduyu yıkıp çok katlı binalar yaparak bu işin olmayacağını bilmeliyiz. Herkes daha kaliteli yerlerde oturmayı hak ediyor.

- Rant konusuna ne diyorsunuz?

İstanbul’un yüzde 80-90’ı dönüşmeli. Esas olan bu işte patron kim? Patron ürünü alacak kişidir. İstanbul’un yüzde 90’nını dönüştürmek için iyi planlamalısınız. Metrekaresi 6 bin liraya, 7 bin liraya 50 bin ev dönüştürürsünüz, geri kalan ne olacak? O evin maliyeti uygun olmalı ki dönüşsün, kimse almıyorsa orası dönüşemez. Daha değerli yerler önce daha az değerli yerler sonra olabilir bir oranda. Devlet burada sosyal iş yapıyor, bu yüzden de devlet her yere yapmalı bunu. Bu bir süreç. İlk önce deprem, insanların canı korunmalı, yaşam en değerli hak.

İstanbul’un sesi olsaydı acı çektiğini anlar eziyet etmezdik

- İstanbul’da büyük bir değişim var. Her yerde inşaatlar, siteler... İstanbul’un bu şekilde büyümesinden memnun musunuz?

Dünyanın cazibesi noktasında ilk 5’te bence İstanbul. Ama dediğiniz konulardan ben de rahatsızım. Bence biziz kötü olan, kendimi de o bizin içine sokuyorum. Toprakla beşeri barıştırmalıyız. Biz emanetçiyiz bu topraklarda. Beşerle toprağı buluşturmak için kentli hakkı diye bir şey var. Bu arsa sizin olabilir ama ben bu yoldan geçiyorsam siz her istediğinizi yapamazsınız.

- İstanbul’a bakınca her şey yapılıyor. Tarihi mekanların önüne dev yapılar dikiliyor, ağaçlar kesiliyor, şehir nefes alamaz hale geliyor. Plazalar dikiliyor, yollar, altyapı yetersiz.

Kentli hakkı bir sonrakine saygıdır. Ne yazık ki bu yok. Eğer binalar ses çıkarsaydı ne ses çıkarırdı...

- İstanbul haykırırdı, çığlık atardı...

Metaforik olarak cansızların sesi var. İstanbul’un da sesi var. Keşke o sesi duyabilseydik, acı çektiğini anlar bu kadar eziyet etmezdik diye düşünüyorum.

Ofis satmak ev satmaktan zor

- NEF hep şehir merkezinde mi olacak?

Biz hep kent merkezindeyiz. Nef ‘şehir merkezinde ulaşılabilir lüks’ diyor. Bentley’in tasarımcısının kapı kolunu tasarladığı, metrekaresi 15 bin dolar olmayan metrekare fiyatları 6 bin dolar konutlardan bahsediyorum.

- Nasıl gidiyor satışlarınız?

NEF 163’ü 3 ay 10 günde sattık. 165 milyon dolarlık ciro yaptık Levent’te.

- Ofis satmak daha zor değil mi?

Doğru, ofis satmak ev satmaktan çok zor. İstanbul’da küçük ofis ihtiyacı çok. İşletmelerin yüzde 92’si 15 çalışan veya daha az çalışana sahip. Bu ofis ihtiyacının şu anda büyük oranda apartman daireleri karşılıyor. Fold Office dediğimiz patenti yine bize ait olan bir konsept var. Benim ofisim 60 metrekare olabilir yılda iki kere eğitim salonu kullanıyorsam v.s.

Brooklyn’e ‘tasarım’ bina

NEF’İN, inşaatı devam eden projelerinden ikisi Haliç’te, ikisi Kağıthane’de. Büyükdere’de ofis projesi var. Haliç projesini dünyanın önde gelen mimarlık firmalarından One World Trade Center ve dünyanın en yüksek binası olan Bruj el Khalifa’yı yapan SOM yapıyor. NEF’in ünitelerini Bentley, Alessi, Levi’s, Puma’ya da tasarımlar yapan Dror Benshetrit tasarlıyor. Ünlü tasarımcı Harry Allen de NEF fold home’larda business ve gusto odalarını tasarlamış.Yurtdışında da projeleri olacak. Dallas’ta 85 bin metrekarelik binayı NEF renove edecek. Brooklyn’de de bir arsa alındı. Erden Timur’un amacı, Brooklyn’e tasarımıyla dikkati çekecek bir bina yapmak.

Büyük görünmek için sakal bıraktım

- 22 yaşında mıydınız işe başladığınızda?

Evet babam rahatsızlanınca geçici olarak geldim. Aslında benim dedem de müteahhit, babam daha çok arazi geliştirme işleriyle ilgilenmiş. İlk işim de Mersin’de bir bina oldu.

- Zorluk çekmediniz mi?

Çekmez olur muyum? Çok genç olduğum için kimse kaale almadı. Ben de sakal bıraktım. Sakalı sevdim sonradan. Mersin’de iki proje yaptım. 3 yıl boyunca gece yarılarına kadar araştırma yaptım. Farklı bir dönemdi.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Haliç bölgesinin dönüşümüne talip
  2. Haliçport için ‘Helal olsun’ diyecekler
  3. Ar-Ge’ye yılda 300 milyon $ harcıyor
  4. Mobilyada 45 ülkeye ‘Derin’ imzasını attı
  5. İspanya’da vernik üretip Avrupa’yı cilalayacak
  6. Şahenk’in yatırımları bizim değerimizi artırdı
  7. Teknoloji seviyesindeki artış kadınlara yarıyor
  8. Çelebi ‘servis’ini Suudi Arabistan’a taşıyacak
  9. Çeşme turizmine ‘Arapsaçı’ dopingi
  10. Çağdaş sanat piyasamız Cezanne tablosu etmiyor!

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.