Bilgi Üniversitesi’nin havaalanı bile olacak
.
Bilgi Üniversitesi’ni büyütmek istediklerini söyleyen Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu, “Sivil havacılıkta önemli bir adım atıyoruz. Havaalanımız bile olacak” dedi.
Rıfat Sarıcaoğlu Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı ve aynı zamanda Vakıf Üniversiteleri Başkanı. 20 yılı aşkın süredir eğitim sektörünün içinde. 1990 yılında oğlu ve eşiyle birlikte gittiği Amerika’da girdi eğitim sektörüne. Şimdilerde Bilgi Üniversitesi’ni büyütmek, bölgesel bir üniversite yapmak için çalışıyor. Kendisiyle daha önce de röportaj yapmıştım. Rıfat Sarıcaoğlu aynı zamanda Türkiye Şampiyonu olan bir otomobil yarışçısı ve hâlâ bu tutkusu devam ediyor. Eski basketbolcu da olan Sarıcaoğlu’yla hem eğitim sistemini hem de Y kuşağını masaya yatırdık.
İnovasyon önemli
- Türkiye’de bunca üniversite açılmasına rağmen yurtdışına ilgi neden sürüyor?
Türkiye’de lisan eğitimi aşağı yukarı Batı’daki üniversiteleri yakaladı. Ama bana göre yüksek lisans programlarda hala yapacağımız çok şey var. Onlar 2 gömlek daha üstün. Ne yazık ki Türkiye’de yüksek lisans için bütçeler yetersiz kalıyor.
- Türkiye 2 milyar lira harcıyor yurtdışı eğitimine.
Net bir rakam yok aslında. Yıllık ortalaması 20 bin dolar kadar. Bunlar tahmin. Türkiye dışına çıkan öğrenci tarifi de farklı. İngilizce hazırlığa giden de sayılıyor. 70-80 bin öğrenci yurtdışında okuyor. Buna bakarsak 1.6 milyar dolar yapıyor. Vakıf üniversitelerinde ortalama fiyat 14 bin lira. Liste fiyatları yanıltmasın çünkü çok burs veriliyor.
- Vakıf üniversitelerin sayısı arttıkça rekabet de arttı. Bazı üniversiteler ise kontenjanlarını dolduramıyorlar. Rekabet söz konusu... Siz neyi ön plana çıkarıyorsunuz
Durmuyoruz. Büyüyoruz ve inovasyona önem veriyoruz. Tasarım deyince ilk akla gelen Domus Academy’le yıllardır işbirliği içindeyiz. Laureate önemli bir ağ, bunun da içinde yer alıyor Bilgi Üniversitesi. Spor Yönetimi Programı’nı Real Madrid’le oluşturduk. Otelcilik alanında da Glion ve Les Roches var. Onlar da Laureate ağındalar. Artan trendlerden biri de gastronomi. En iyilerden biri olan Chicago’daki Kendall School of Culinary ile de işbirliği yaptık. Tıp fakültesi ve dişçilik fakültesi açıyoruz. Öğrencilerimiz uluslararası nitelik taşısın istiyoruz. Sivil topluma da öğrencilerimiz dokunsun istiyoruz. Duyarlı öğrenci istiyoruz, bazen bu konular belirli kesimlerde başımıza dert olabiliyor ama bundan da kaçınmıyoruz.
- Kaç öğrenciniz oldu?
14 binin üzerinde. Bu sene yeni öğrencilerle birlikte 16 bini geçeceğiz.
Hedef bölgesel olmak
- Sizle daha önce konuştuğumda bazı alanları işaret etmiş ve geleceğin mesleği olarak gördüğünüzü söylemiştiniz...
Evet. Sivil havacılığı işaret etmiştim sanırım. Biz de Sivil Havacılık alanında önemli bir adım atıyoruz.
- Pilot mu yetiştireceksiniz?
Bir havaalanımız dahi olacak. Dünyada bunun örnekleri var. Örneğin, North Dakota Üniversitesi’nin 150 uçağı var. Bu konuda bizde çok iddialıyız. Bunun için de çalışıyoruz. Bilgi Üniversitesi büyüyecek. Büyümeyi durdurursak o yeri başkaları durdurur. Felsefemiz bu. Fakülte sayımızı ve inovasyonu artırıyoruz. Geçenlerde Edirne Valisi ile birlikteydim. Orada 2 alanda olacağız. Mimari ve sivil havacılık alanında önemli işler yapacağız. Büyüme planımız içinde Adana da var. Biz diğer illerde de olmak istiyoruz. 5 yıllık plan yapıyoruz. 2018’de bugün 14 bin olan nüfusumuz 22 bin olacak. Sağlıkta büyümek istiyoruz. Bölgesel bir üniversite olmak istiyoruz. Atina, Varna, Erbil gibi şehirlerde eğitsel faaliyetleri artırdık.
Gezi etkiledi, yabancı öğretmenler Katar’a Uzakdoğu’ya gidiyor
- Yurtdışından akademisyenler için cazip mi Türkiye’deki üniversiteler? Yabancı akademisyenler ilgi gösteriyor mu Türkiye’ye?
Bana bunu 1.5 ay önce sorsanız ‘evet’ derdim. Ama şimdi ne yazık ki ‘hayır’ diyeceğim. Yaşanan olaylar nedeniyle çok etkilendik. Gezi Parkı olaylarını eleştirmek için söylemiyorum. Uzakdoğu ülkelerine, Katar’a gidiyorlar... Atak yaptı Suudi Arabistan. 100 tane meslek yüksek okulu açma kararı aldı, 40’ını açtı. 2 yıl içinde de tamamlayacak. Suudi Arabistan Arap Baharı’nın onları etkileyeceğini düşünerek kendi işgücünün kendilerinden olması gerektiğini düşünmeye başladı. Benim istediğim hocalara oraları da talip. Benim verdiğim maaşın 5 katını veriyor. Ayrıca Çin ve Hindistan’da da talep var. Bir yıl önce çok caziptik ama şimdi zorlanmaya başladık.
BAZI ÜNİVERSİTELER KAPANACAK
- Siz Y kuşağını çok yakından tanıyor olmalısınız. Gezi Parkı olayları size ne düşündürdü? Y kuşağı sizi de şaşırttı mı?
Türkiye’deki asıl sorunlardan biri şu; tek sınavla öğrencilerin yerleştirilmesi. Her öğrenciye aklınızda kısa liste oluşturun diyorum. İlk 4 üniversitelerini bilmeliler. Bir günlerini ya da birkaç saatlerini o üniversiteleri görmeye gitmeye ayırmalılar. Bunu yapmıyorlar.
- Geçenlerde bir arkadaşım İstanbul’un en iyi okullarından birinde okuyan çocuğunun bilmediği şeyleri sıraladı. İnanamadım...
Vakıf üniversitelerine yarısından fazlası özel okullardan geliyor öğrencilerin. 4+4+4 ne getirecek ne götürecek? Bunu da pek bilmiyoruz. Dünyada trend, liseyi bitirdikten öğrencilerin yüzde 50’sinin üniversiteye başvurmasıdır. Rusya’da yüzde 80 bu oran. Açık öğretim dahil yüzde 35 Türkiye’de. Onu çıkarırsak yüzde 25. Bugün 650 bin mezun var. Asıl talep 325 bin. 4+4+4 devreye girdiği vakit 2017-2018’de 1 milyon tahmin ediliyor. Demek ki yüzde 50’si 500 bin. Üniversite sayısını bu talebe göre artırırsanız bazı üniversiteler kapanır. Talep 2 milyon değil. 2-3 kez girenler var. 150 bin öğrenci üniversiteye devam ederken giriyor. Talep bu kadar yüksek değil. Üniversitelerde konsolidasyon olacak.
Eylül ayında olaylar büyüyebilir
- Y Kuşağı ile Gezi Parkı olayları sayesinde tanıştık gibi bir durum ortaya çıktı...
Biz bununla yatıp kalkıyoruz. Bizi her açıdan ilgilendiren bir konu. Ben şöyle özetliyorum: Veliler kendi çocuklarını bile tanımıyordu. Bırakın devleti yönetenleri, yerel yöneticileri, okulları. Kendi çocuklarının bu kadar politik olabileceğini görenler, ‘Bizim çocuk da neymiş’ diyor. Olayda verilere de bakmak lazım. Ben defalarca öğrencilerle konuştum. Birincisi Gezi Parkı olayı başlangıcıyla şimdi farklı bir noktada. Daha temiz ve naif bir ortam vardı. Bu çocuklar örgütsel bir faaliyete inanmıyorlar. Bireyseller.
- Ama çok farklı kimlikler bir araya gelebildi...
Bireysel örgüt olarak hareket ediyorlar o yüzden de 5’i benzemez aynı ortamda olabiliyor.
- Nasıl yaşamam gerektiğini bana söyleyemezsiniz diyorlar...
Başka türlü bir gelecek istiyorlar. Evet insanların yaşam şekillerine müdahale, polisin şiddeti, biber gaz hepsi tetikledi. Ama sorun gelecekle ilgili. Korkarım ki Eylül ayında daha büyük olaylar olabilir. Benim korkum bu... Bunun için akademik platformlar oluşmalı. Çözüm önerileri getirilmeli. Acil ihtiyaç var. Şu an öğrenciler dağıldı ama Eylül’de durum farklı olur. Boyutlar farklı olabilir. Dinsel eksene kayarsa çok tehlikeli olur. Benim ödüm kopuyor açıkçası.
Otomobil yarışlarına katılacağım
- Eski basketbolcusunuz. Basketbol oynamaya devam mı?
Haftada 2-3 gün basketbol oynarım arkadaşlarla. Haftada 3-4 gün spor yaparım.
- 2010 yılına kadar otomobil yarışlarına katıldınız...
Devam ediyorum. 2 adet 24 saat yarışına katılacağım. Dubai ve Barcelona’ya katılacağım.