Nezih Bey ‘barut’ gibi
Abdi İbrahim’in patronu Nezih Barut, 100 yıllık şirketin tarihindeki en büyük zararı yaşadığını belirterek, “Türkiye’de ilaç fiyatları çok ucuz, Türk ilaç sektörü yabancılara teslim olabilir” diyor.
‘Yunanistan’dan doktor getireceğiz, doktor açığını kapatacağız’ ‘Hastalar artık sıralarda beklemiyor’ Bunlar tamam diyebilirsiniz. Sağlık alanında çok sayıda reform yapıldı. Peki bu cümlelerin arkasına ‘Türkiye’de ilacın kalitesi düştü’ cümlesini eklesem... ‘Yakında Türkiye’deki ilaç sektörü tamamıyla yabancılara teslim olabilir’ de desem?’
Bu cümleler Türkiye’nin en büyük ilaç firmasının sahibi Abdi İbrahim’in patronu Nezih Barut’a ait. Önceki akşam bir grup gazeteci arkadaşımla birlikte Abdi İbrahim’in sahibi Nezih Barut ve eşi Berrak Barut’un evlerinde verdikleri davetteydik.
Şirketler zor durumda
Nezih Barut’la son yaptığım röportajda, “Türkiye gereken adımları atarsa ilaç üssü olabilir” demişti. Bu kez Nezih Barut ‘olumlu’ ifadeler kullanmıyor. Hatta tam aksine, “Türkiye ilaç sanayini kaybetmek üzere’ diyor. Türkiye’nin sektördeki lider şirketi 100 yıllık Abdi İbrahim’in de bu yıl tarihindeki en büyük zararı yaptığını anlatıyor. “Bizim gibi birçok ilaç şirketi zor durumda. İşçi çıkarıyorlar. Bazı departmanlarını kapatıyorlar” diyor.
Barut, Türkiye’de ilaç fiyatlarının ucuz olmasının sektörü çok olumsuz etkilediğini anlatırken, “Eğer Yunanistan’dan daha ucuz ilaç satacaksak başka önlemler alalım” önerisini de getiriyor:
“Biz 1.95 eurodan iş yapıyoruz. Bakanlar Kurulu kararnamesinde belirtilmişti, kurlar artıkça bizim devlete verdiğimiz ilacın da fiyatı artacaktı. Ama artmıyor. Dahası ilaç tüketimi artıyor. Her satılan ilaç ile biz daha da zarar ediyoruz. Bize ödenmesi gereken kur farkı ödenmiyor. Türkiye’de ilaç Hindistan’dan ucuz, her halde Etiyopya’dan bile ucuzdur. Bu tüm sektörü çok olumsuz etkiledi.”
Başbakan’a dosya verdik
Barut, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu’na sorunlarını aktardıklarını ancak Bakan’ın da elinin kolunun bağlı olduğunu, konunun Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından çözülebileceğini söylüyor. Hatta Başbakan’ın son yurtdışı seyahatinde ilaç sanayicileri olarak bir dosyayı da Başbakan’a iletmişler.
Nezih Barut’un altını çizdiği en kritik noktalardan biri de şu: “İlaç firmaları Ar-Ge’ye yatırım yapamaz halde. İstanbul’da kuracağımız yeni tesisin inşaatını durdurduk. Kâr olmazsa ilaç firmaları yatırım yapamaz, sektörden yatırım yapması beklenemez. Biz her şeye rağmen geçen yıl 15 milyon euroluk yatırım yaptık ama sektör para kazanamıyor.
Devlet bizden ilaç alırken Avrupa’daki en ucuz fiyattan işlem yapıyor, bir de üstüne yüzde 41 iskontolu veriyoruz. Bu kadar baskı olunca ilacın kalitesi düştü. Kalitesi bitti demiyorum. Ama etken maddeyi almanız gereken yerden değil, daha düşük kaliteden satandan alıyorsunuz. Kalite düşünce yüzde 90-95 tesirli oluyor. Eskiden problemli ilaç yüzde 1’di, şimdi 2.”
Ucuz ilaç satışları ve rekabet ortamı için ilaç sanayicileri olarak, “SGK’ya verilen iskonto kalksın. Yunanistan’dan ucuz olsun ama SGK’ya verilen iskonto kalksın” önerisini gündeme getirdiklerini de anlatan Barut, şöyle devam ediyor:
“İlacın kalitesinin düşmesi konusu aktif madde az konulmasıyla ilgili değil, kontroller azalıyor. Kullanılan hammaddeler farklılaşıyor. Çok risk. Şu grup bu grup ilaçlarda kalite düştü demek yanlış olur. 1000 ilaçtan numune alınıyor, kalite düştüğü görünüyor.”
Onkolojide kaçak ilaç geliyor
Nezih Barut ile konuşurken hemen aklımıza kanser hastaları geliyor ister istemez. Onkolojide ilaç sıkıntısı yaşandığını son dönemde sık sık duyuyoruz. Bunu Nezih Barut da doğruluyor. “Onkoloji’de kaçak ilaç geliyor. Ne yapsınlar. Burada olmayınca yeteri kadar dışarıdan bir şekilde geliyor. Şu an Türkiye’de ilaç sektörü zararda olmasına rağmen fedakarlık yapıyor, halkı ilaçsız bırakmıyor ama ileride bizi daha zor günler de bekleyebilir. Bu yüzden başta Başbakan ve ilgili Bakanların önlem almasını bekliyoruz” diyor.