Süt izni
Süt izni uygulamada emzirme izni olarak da bilinmektedir. Bu izin, genel olarak, işçinin sabah işe bir buçuk saat işe geç gelmesi ya da akşam bir buçuk saat erken çıkması şeklinde uygulanmaktadır. Mevzuata göre gebe ve emziren işçinin günlük çalışma süresi en fazla yedi buçuk saattir. Emziren işçilerin bir buçuk saatlik süt izni çalışma süresinden sayıldığından bu durumda olan işçilerin günlük çalışma süresi altı saati geçemez.
4857 sayılı İş Kanunu kapsamında olsun ya da olmasın iş sözleşmesiyle çalışan kadın işçilere bir yaşından küçük çocuklarını emzirmeleri için günde toplam bir buçuk saat süt izni verilir. Bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağını işçi kendisi belirler. Bu süre günlük çalışma süresinden sayılır. Süt iznini kullanan işçinin ücretinden bu nedenle herhangi bir kesinti yapılamaz.
Günlük bir buçuk saatlik süre nispi bir düzenleme olup işçi lehine arttırılabilir.
Süt izni uygulamada emzirme izni olarak da bilinmektedir. Bu izin, genel olarak, işçinin sabah işe bir buçuk saat işe geç gelmesi ya da akşam bir buçuk saat erken çıkması şeklinde uygulanmaktadır.
Mevzuata göre gebe ve emziren işçinin günlük çalışma süresi en fazla yedi buçuk saattir. Emziren işçilerin bir buçuk saatlik süt izni çalışma süresinden sayıldığından bu durumda olan işçilerin günlük çalışma süresi altı saati geçemez.
Süt izninin amacı çocuğun anne sütünü almasını sağlamaktır. Bu nedenle kanunda süt izninin günlük olarak kullandırılması gerektiği açık olarak belirtilmiştir. Oysa uygulamada süt izninin haftanın bir günü işe gelmeyerek ya da toplu olarak bir seferde kullandırıldığı görülmektedir. Bu uygulamaların kanunun amacına uygun olmaması nedeniyle hatalı olduğu kanısındayız. Bazı işverenlerin yasaya aykırı bu uygulamalarını iç prosedürlerinde ilan ettiklerine tanık olmaktayız. Bu işverenlerin bu prosedürlerini gözden geçirmelerinde yarar bulunmaktadır.
Süt izninin kullandırılmayıp bu sürelere ait ücretin işçiye ödenmesi de yasal değildir. Süt izni fiilen kullandırılmalı, bu kullanımların ispatı konusunda işverenlerce kayıt tutulmalıdır.
Süt izninin kullandırılmaması nedeniyle uyuşmazlığa düşülmesi halinde bu süreler için işçiye ilave bir ücret ödenip ödenmeyeceği konusunda bir görüş ya da uygulama birliği yoktur. Yargıtay bir kararında “… kadın işçiye doğumdan sonra bir yıla kadar günde 1,5 saat süt izni verilmesi gerektiğine dair düzenleme 10.06.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4857 sayılı İş Kanununun 74. maddesiyle getirilmiştir. İşverence süt izni verilmemesinin yaptırımı da anılan Yasanın 104. maddesinde öngörülmüştür. Bununla birlikte süt izni verilmemesi durumunda işçiye ilave bir ücret ödeneceğine dair bir kurala yer verilmiş değildir. Böyle olunca süt izni süresinin fazla çalışma süresi olarak değerlendirilerek sonuca gidilmesi doğru olmaz. Zira davacı işçinin haftalık 45 saati aşan fazla çalışmaları hesaplanmış ve hüküm altına alınmıştır. Süt izni ücreti isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde talebin kabulü hatalı olmuştur” denilerek kadın işçinin süt izninde çalıştırılmasının fazla çalışma olarak nitelendirilemeyeceği hatta bu süre için ayrıca ilave ücret de ödenemeyeceği görüşüne ulaşılmış bulunmaktadır.
Yargıtay’ın daha güncel bir kararında “… yasa uyarınca kadın işçilere çocuklarını emzirmeleri için günde bir buçuk saat (aksi yönde ve fakat işçi lehine olmak üzere taraflar arasında süre düzenlemesi yapılabileceği gibi) süt izni verilmesi hususu işverenin inisiyatifinde olan bir durum olmayıp, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 74/7. fıkrası uyarınca da bu sürenin hangi saatler arasında ve kaça bölünerek kullanılacağının işçi tarafından belirleneceği hüküm altına alınmış olup, işçinin süt izni kullanması gerektiği halde bu iznin kullandırılmaması durumunda, kullandırılmayan sürenin tespiti ile % 50 zamlı ücret üzerinden hesaplama yapılması gerektiğinin kabulü Anayasanın 50/2. maddesine ve amaçsal yorum benimsemek suretiyle 4857 sayılı Kanun'un ruhuna daha uygun düşeceği” hükmüne varılmıştır. Doktrinde ise Yargıtay’ın yukarıdaki ilk kararı eleştirilmiş, kanunda ilave ücret ödeneceğine dair bir hükmün bulunmamasının bir hakkın yok sayılmasına imkân vermeyeceği üzerinde durulmuştur. Kanımızca bir uyuşmazlık halinde arabuluculuk ve yargı aşamasında süt izni süresine ait ücret talep edilmesinde yarar bulunmaktadır.
İş müfettişlerinin denetimlerinde süt izninin kullandırılmadığının tespiti halindeyse bu süreler fazla çalışma olarak değerlendirilmektedir. Süt iznini kullandırmadığı tespit edilen işverene ayrıca idari para cezası da uygulanmaktadır. Süt izninin kullandırılmaması halinde işçi iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Bu durumda işçi kıdem tazminatına hak kazanacaktır.Son olarak önemle belirtelim ki, işçinin süt iznini kullandığı sırada geçirdiği kazalar iş kazası sayılmaktadır.