Şimdi benim içmek iştememin şebebi...
.
Sarhoş muhabbeti vardır ya böyle;“Şimdi benim içmek iştememin şebebi” derken dirseği de masadan aşağı boşalıverir...
Sonra da, “Sen benim gerçek dostumsun” ve “Gel bi öpiim” safhaları...
Tabii bu sarhoş olan, arkadaşınsa böyle olur.
Hemcinsin, arkadaşın...
Yok, hemcinsin değilse ne diyeceği hiiç belli olmaz.
Arkadaş markadaş dinlemez...
Şimdi bu sarhoş muhabbetine durup dururken gelmedim.
Geçenlerde bir araştırma okumuştum; “Alkol sekse iyi geliyor” diye...
“Yok artık!” dedim.
Bu “Sigara sağlığa yararlı” efekti yaratan bir araştırmaydı benim için. Ki bir gün o haberi de okuyacağız, eminim.
Hani doktor hastalarından özür dilemişti ya, şu yumurta konusunda; onun gibi...
Düşünsenize doktorlar şöyle öneriler getiriyor:
“En faydalısı, sabah aç karnına içilen sigaralardır...”
“Lar” ama.. Yani bir sigara bile değil!
Murphy Kanunu bu ya; ben sigarayı bırakırım, yararlı olduğu ortaya çıkar.
Neyse biz araştırmaya dönelim.
“Alkol kullanan erkekler, alkol kullanmayanlara göre yüzde 30 daha az cinsel sorun yaşıyormuş.”
Tabii ilk akla gelen soru şu:
“Alkol kullanmak derken?”
Ne kadar içerse yani?
Bunun da cevabını vermişler:
“En iyi performans haftada 5 gün, günde 4 kadeh içki.”
Ohhh...
Yarasın!
Yarıyormuş da netekim!!!
Yok canım!
Pek inanasım gelmedi ama...
Ben bu konuda Shakespeare’inki üzerine fikir tanımam.
Bakın Macbeth’teki diyaloğu olduğu gibi size aktarıyorum:
- İçki de efendim üç şeyi harekete getirmekte yamandır.
- İçkinin yaman harekete getirdiği o üç şey neymiş bakalım?
- Ne olacak efendim; burun kızartır, uyutur, işetir. Şehveti, efendim, hem harekete getirir, hem hareketten alıkoyar. İnsanda istek uyandırır, ama iş becerecek güç bırakmaz. Onun için içki zamparaya iki yüzlülük eder denebilir. Onu öyle eden de odur, öyle olmaktan çıkaran da; ona “haydi!” der, sonra da durdurur. Onu hem kandırır, hem de cesaretini kırar; hem davrandırır, hem de davrandıramaz. Sözün kısası, uykuda onunla iki anlamlı laf eder, sonra sızdırıp bırakır.
“İçki, zamparaya iki yüzlülük eder!”
Laf bu işte!
Var mı itirazı olan?
O kadar içkiyi içecek, sonra da...
Sonra ne olur, ben size anlatayım...
İçer, içer, içer... Ve aynen Shakespeare’de olduğu gibi içinden bir his “haydi” der ama...
Dışındaki his içindekine ihanet eder, yapamaz.
Hem yapamaz hem de asla vazgeçmez. Sabaha erteler.
“Şimdi mi yapayım, sabaha mı bırakayım?” özlü sözü de buradan doğmuştur!!!
Ha, alkol alanların sorunsuz olduğunu iddia eden araştırma sonucuna gelince...
Yahu, sorun yaşadıklarını bile fark etmezler ki...
Yalan mı?
Bu arada cinsel yaşamı en kötü olanların ise kalp hastaları ve sigara içenlerin yanı sıra alkolü bırakan eski içiciler olduğu açıklanmış.
Kalp ve sigaracıları bilemem ama anlaşılan o ki alkolü bırakanlar gerçekleri de görmeye başlamış...