Senin için ölürüm...
.
Aslında İngilizcesi daha güzel, “I die for you...” Nasıl ki bazı kelimeler bazı dillerde daha güzelse, bazı cümleler de öyledir ya...
Fonetik olarak...
Bak mesela, “aşk” bence hiç hoş değil. Yazılışı da söylenişi de... Belki kısa ve keskin oluşu içeriğine uygun olabilir ama ı-ıh...
“Love” da
güzel değil!
Ama “amore...”
Söylenişin güzelliğine bak!
İşte budur...
Aşkın en güzel kelimesi bence budur:
Amore...
Ama bazen ne kadar güzel olursa olsun duygularımızı anlatmaya kelimeler yetmez.
Kesmez yani...
Bazen seni, bazen onu kesmez...
Duyguların en yalın belki de en gerçek hali kimi zaman işe yaramaz.
“Seni seviyorum” veya “sana âşığım” lafı kuru kalır.
Kısa kaçar.
O zaman abartmaya başlarız...
Başına sonuna duygularımızı kuvvetlendirecek bir şeyler ekleriz...
“Seni deliler gibi seviyorum”, “aşkından ölüyorum...” “Sırılsıklam âşığım”, “körkütük âşığım...”
Ve daha yüzlercesi...
Ama dikkat ederseniz, hiçbiri aklı başında, romantik ya da ne bileyim, hoş tanımlamalar değil.
Gerçi olay da aklı başında değil ya!
“Eee?” diyorsunuz tabii...
“Eee...”si var, merak etmeyin.
Hem de nasıl bir “Eeee...”
Hani dedim ya, abartırız diye...
Hayatım boyunca çok abarttığım oldu, benden bin kat daha fazla abartanını da bilirim ama...
Ama böyle bir şey duymamıştım.
Tam, “hayatımda böyle bir şey duymadım!” türünden...
Adam ne demiş biliyor musunuz?
“Başkalarıyla sevişirken sadece seni aklıma getirince tatmin oluyorum.”
????
!!!!!!
Tabii o, “tatmin oluyorum”u adıyla söylemiş.
Yani kadınla sevişiyor sevişiyor, tam o
anda bunu aklına getiriyormuş!
Bunu söylediği kadını yani.
Dana!
Ya buna “dana” demek de hafif kaldı. En azından öteki danalara haksızlık etmiş oluruz.
Adamdaki pişkinliğe bakar mısınız?
En fenası da ne?
Adam iltifat ediyor...
Sevgisini böyle anlatıyor.
Hadi buna sevgi demeyelim, tutkusunu böyle anlatıyor.
Ne diyeceksin ki buna?
Ne?
“Sağol hayatım, beni orada da unutmadığın için çok teşekkür ederim” mi?
“Gerçekten de şimdi beni sevdiğine inandım. Yok eğer orada o kadınla beni düşünmeden sevişseydin inan seni affetmezdim!” mi?
“Doğru söylüyorsun aşkım. Benimkiler de hep böyle oluyor!” mu?
Yok canım, bu böyle kinayelerden de anlamaz ki!
Direkt, “Allah cezasını versin” mi demek lazım?
Adama bak yaa...