Cumartesi kocası...
.
Adam iki kadınla birden evlenmiş! “Nasıl olur?” demeyin, olmuş işte!
Gündüz birinin, gece ötekinin kocasıymış...
Acaba hangisi daha iyi???
“Gece kocası” mı yoksa “gündüz kocası” mı?
Adam açısından sormuyorum tabii ki! Ona göre ne var?
Canı hangisini istiyorsa onun kocası olur!
Benim merakım kadın açısından hangisinin daha iyi olduğu...
İkisine de bakalım...
Düşünsenize...
Sadece gündüzleri gelen bir koca!
Ne işe yarar? (Yararsa tabii...)
İşe yaradığını farz ediyoruz çünkü suçlu ya!
Sabah kahvaltısını hazılayabilir. Günlük işlere yardımcı olur. Çarşı-pazar, yatırılacak faturalar falan...
Hayatı paylaşırsın!
Bunlar iyi tarafı tabii...
Madalyonun öbür yüzü de var ama...
Bütün gün ayağının altında...
Her şeye karışan...
Ya da hiç karışmayan, dana gibi yayılıp oturan bir adam...
Akşam olunca da çekip gidiyor...
Olmaz!
Peki o zaman gece gelene bakalım...
Önce iyi tarafından.
Sen her işini halledip eve geliyorsun, o da geliyor, “Hadi hayatım bu akşam nereye gitmek istersin?” diyor...
Çıkıp yemeğinizi yiyorsunuz, eğlenceye gidiyorsunuz, her işinizi hallediyorsunuz, sabaha karşı gidiyor.
Ohh...
Fena değil!
Ama her akşam her akşam da olmaz ki!
Hadi bir de akşam geldi, gerine gerine, “Ne yemek var?” diye...
Sen zaten bütün işleri kendin halletmişsin, canın çıkmış bir de adamı eyleyeceksin!
Olmaz!
Gece gelse bir türlü, gündüz gelse öbür türlü...
Hep gelse başka türlü...
En iyisi...
“Cumartesi kocası” olsa mesela...
Cumartesi gelsin, pazar kahvaltısından sonra yok olsun!
Sabah kahvaltısında hafta içinde yapılması gerekenlerin listesini versek...
Öğleden sonrayı sinema, sohbet, alışverişle geçirsek...
Akşam da yemek, eğlence ve öteki...
Pazar sabahı da kahvaltıyı hazırlasa...
Hadi peki, sadece kahve yapsa da olur; saat 11.00’e doğru da gitse...
Heh heh hee...
İyi olmaz mı?
Nereye mi gidecek?
Ya zaten giden gidiyor...
Ne gece ne gündüz...
Ben size söyleyeyim;
En iyi koca, hiç olmayan koca...
Hadi biraz ılımlı olalım...
Hayallerdeki koca...