“Az kullanılmış dul”
.
Birikmiş dergilere göz gezdiriyordum.
Tempo’nun kasım sayısında Prof. Dr. Ünsal Oskay’la ilgili bir dosya hazırlamışlar.
Öğrencileri, yakınları, tanıyanlar, ama küçük ama büyük bir anısı olan herkes onun başka bir yönünü anlatmış.
Nefis!
Tek kelimeyle nefis!
Okumaya doyamıyorsun.
Cemal Subaşı dosyayı çok güzel hazırlamış ama tabii ele aldığı kişi de Ünsal Oskay...
Pardon yani!!!
Birden bu kasvetli haberlerin içinden çıkıp apayrı bir dünyaya geçiveriyorsun.
Hani bir filmden veya bir sergiden çıkmışsın gibi...
Güzel bir kitap okumuşsun gibi...
Değişirsin ya, onun gibi...
Zekâya, neşeye ve bilgiye yaklaşıyorsun.
Keyifleniyorsun...
Şimdi herkes onun bir tarafını anlatmış dedim ya, Ekşi Sözlük’ten de 6-7 anektod almışlar.
Bunların birinde aynen şöyle yazıyordu:
“Öğrenciler:
- Hocam evli misiniz?
Ünsal Hoca:
- Az kullanılmış dul kullanıyorum.”
Demiştir, dememiştir; bunu bilemeyiz...
Ayrıca bence bilmek de istemeyelim...
Ha, bir de gereksiz feminizm ataklarına da girmeyelim; yani “kullanmak” kelimesine de takılıp kalmayalım...
Gelin, “Az kullanılmış dul”da duralım.
Az kullanılmış dul!
Ne demek acaba?
Tabii, “dul” aslında eşi ölene denir ama bu zamanda kimse o kadar beklemiyor...
O halde boşanmışları dul olarak algılayabiliriz.
Bu durumda soruyu tekrar sorayım mı?
Az kullanılmış dul ne demek?
Bir kere evlenip ayrılmış...
Ayrılmış ama henüz kimseyle flört etmemiş...
İlk çıktığı...
Ya da bu yüzden ayrılmışlar... Az kullanılma yüzünden!!!
Başka ne olabilir?
Ne olabilir, biliyor musunuz?
Yani asıl mesele...
Nereden bileceksin?
Hiiç şansın yok!
En “benim” diyen erkek bile bunu anlayamaz.
Nereden anlayacak?
Utangaç tavırlarından mı?
Tabii, tabii!!!
Ne yapacağını bilmez hallerinden mi?
Tabii tabii...
Yoksa sadece beyandan mı?
“Bir o, bir sen!” demesinden...
Tabii tabii... (Bir ben, bir sen, bir de ismini burada sayamadığım, yapımda emeği geçen herkes!)
Yani tabii ki, “her dul, her boşanmış kadın cozutur” demiyorum.
Hatta eminim ki, cozutanlar azınlıktadır...
Ama...
“Az kullanılmış dul” tabiri insanda intikam hissi uyandırıyor.
“Sen öyle san” gibilerinden...
Bir de şu var:
Bir erkek neden az kullanılmış dul arar ki?
Niye onu tercih eder ki?