Adama sorarlar...
.
Yine bir araştırma...
Ve tabii yine İngilizler...
Araştırmayı İngilizler yaptıysa konu da biliyorsunuz ya seks ya ilişki falan olur.
Bazen bu araştırmaları benim için yapıyorlarmış gibi geliyor. “Al sana bir tane daha, bakalım buna ne diyeceksin?” diye...
Derim tabii...
Denmeyecek gibi
değil ki!
Bakın şimdi de, “Mutlu evliliğin sırrı”nı bulmuşlar...
19 milyonuncu kere...
Aramayan kalmadı bunun sırrını. Herkes arıyor ama işin ilginç tarafı her arayan da buluyor.
E, adama “madem bu kadar kolay, bulmuşsunuz da ne diye bir daha bir daha arıyorsunuz” diye sormazlar mı?
Sorarlar.
Biz de soruyoruz da, ne fayda!
Olsun. Bize de eğlence çıkıyor...
Zaten var ya, evliler her üç ayda bir sırrı uygulasalar evlilikleri nasıl geçiyor anlamazlar bile...
Tabii bu işler kadın işi olduğu için evlerde şöyle sahneler yaşanabilir:
- Tahsiiin, okudun mu, yeni bir sır çıkmış?
- Tiiirrr....
- Ama bu sefer İngilizlerin...
- İngilizler şeytsin, yani uygulasın onu...
- Ya bak böyle yaklaşırsan olmaz.
- Ben bi yaklaşacağım ama....
Ama dikkatinizi çekerim, bütün mutluluk sırlarının tek ortak noktası var: Seks...
Sadece sayısı değişiyor. Kimi haftada 4 derken diğeri 2’yle yetiniyor.
Diyet çeşitleri gibi bir şey yani...
Bakalım bu sefer ne bulmuşlar?
Önce haftada 3 kez seks, günde
4 kez öpüşme veriyor.
Saati kurarsınız artık. 4 saatte bir öter. Artık alarm sesi ne olur, bilemem.
“Kiss me goodbye...”
Ya da seks yaparken o araya öpüşmelerin hepsini sıkıştırın bütün hafta rahat edin.
Ama sayın da eksik kalmasın!
Gelelim diğer önerilere...
“Çiftler ortak hobilere sahip olmalı ve birbirlerine uzun uzun sarılmayı sevmeli.”
Hadi uzun uzun sarılalım da, mecburen, bir de sarılmayı sevmek mi gerekiyor?
Hocam taklit yapsak sayılır mı?
Sarılmayı sevme taklidi...
Şimdi, hem hobi yapacaklar hem de sarılacaklar.
Hobi!
Zaten çok hobik insanlarız... Bir de severiz yani... Hepimizin en az iki hobisi vardır!
Mesela birlikte tahta boyarken...
Heh heh hee...
Tam boyuyorsun, adam fırçayı bırakıp sarılıyor...
Tam o boyayacak bu sefer sen sarılıyorsun...
Ne bu be! Sevgi çiçeği gibi...
Sevimsiz aile...
Neyse bunu geçelim. Sıradaki...
“Evlenmek için ideal kişiyle arkadaşlar aracılığıyla tanışmalı.”
Hııı... “Bardan gelen bara gider” diyor bu.
Bir de, “Arkadaşlarına iyi davran” diyor.
“Çift evlenmeden önce 3 yıl beklemeli ve evlendikten sonra da çocuk için 2 yıl beklemeli.”
Eh, etti mi 5 yıl. Ondan sonra da boşanma zamanı zaten!.. Ya da boşalma...
Yani ipini boşaltma anlamında!
“Kadın erkekten 2 yaş küçük olmalı.”
Tabii öyle olsun ki, birinin andropozuyla ötekinin menopozu denk gelsin! Eğlence çıksın!
“Çift her gün birbirine ” Seni seviyorum “ demeli...”
İfadeye bak: “Çift!”
“Hey çift, napıyonuz?”
Bugün, söylediniz mi bakim?