The Odd Couple
.
Ünlü Amerikalı yazar Neil Simon’un ‘The Odd Couple’ (Garip Bir Çift) isminde bir oyunu vardır.
Broadway’de yıllarca sahnelenen bu komedinin televizyon dizisi ve sinema filmi de yapılmıştır.
Felix Unger ve Oscar Madison isminde tamamen zıt karakterli iki oda arkadaşının komik hikayesi anlatılır.
Bizde de bir ‘Odd Couple’ yani garip bir çift var. Ama bunlar oda değil reklam arkadaşı.
Sergen ile Rıdvan!
Bunlar bir aralar aynı televizyon kanalında yorumculuk yaparlardı.
Sonra Sergen baktı orası Rıdvan’ın çiftliği olmuş, çekti gitti.
Farklı kanallarda yorumculuk yapmaya devam etti.
Kısa bir süre önce yorumcu Rıdvan, Beşiktaş’ın yeni hocasının Sergen olacağını iddia ettiğinde Sivasspor’un teknik direktörü olan Sergen bunu saygısızlık olarak nitelendirdi.
Derken bir reklam teklifi geldi aradaki buzlar eridi.
Reklam filmindeki oyunculuk yeteneklerine gelince.
Sergen ne kadar doğal ve şirinse, Rıdvan da o kadar yapmacık ve donuk.
Sergen ve Rıdvan!
‘The Odd Couple’
Demet’in dünyası
Demet Akalın ile eşi üçüncü evlilik yıldönümünü ve doğum gününü kutlamış.
Karı koca birbirlerine 100 bin TL’ye hediyeler almış. Demet, tembellikten spora gidemediğini itiraf etmiş.
Bunu gün aşırı 1200 TL’ye masaj yaptırarak telafi ediyormuş.
İki günde bir masajlarıyla ünlü Stockholm’e gidiyor olmalı.
Yoksa bu kadar pahalı masajı burada nerde bulacak?
Demet, önceki akşam İstanbul’da bir otelde sahneye çıkmış.
3 gün içinde onuncu kez doğum günü pastasını kesmiş.
Pasta üzerindeki altınların gerçek olup olmadığını kontrol etmiş.
Sonra da otel yöneticilerine dönüp ‘’Aaa sahte çıktı. Gerçeğini isterim’’ demiş.
Demet Akalın, daha önce eşiyle katıldığı bir televizyon yarışmasından da Mercedes marka bir otomobil kazanmıştı.
Demet’in dünyası aslında bu devrin modası.
İsveçli efsane grup ABBA’nın şarkısındaki gibi...
‘Money, Money, Money’
Ya da efsane caz sanatçımız Rüçhan Çamay’ın unutulmaz parçasındaki gibi,
‘Para, Parra, Parraaa’
Babla’nın dillere destan kahvaltıları
Diva Bülent Ersoy, nam-ı-diğer Bülent Abla ya da kısaca ‘Babla’nın iştahı meşhurdur.
Özellikle kahvaltıdaki iştahı. Gece rüyasında gördüğü boyozları sabah ilk uçakla İzmir’den getirtir.
Elli tanesini afiyetle yediği söylenir.
Babla, geçen hafta Antalya’da baş danışmanını evinde ziyaret etmiş.
Baş danışmanı Babla’nın iştahına ve rahatına olan düşkünlüğünü tabi biliyor.
Kahvaltısını tepsinin içinde yatak odasına götürmüş.
Babla da kıymalı börek, pastırma, peynir, köfte, ekmek, ayran ve çay artık ne varsa süpürmüş.
Toplam 2 bin kalori almış.
Üstelik bu daha ilk öğün.
En az iki tane daha var.
Hazırlaması mı yoksa tüketmesi mi daha zor karar veremedim.
Ama Babla’nın kahvaltıları artık dillere destan olmuş vaziyette!