Televizyondan inciler
.
- Güldür Güldür o kadar uzun ki bir süre sonra Gıdıkla Gıdıkla sonra da Bitsin Bitsin oluyor.
- Özgü Namal’ın ‘Yetenek Sizsiniz’ jürisinde işi zor. Eleştirirse antipatik kaçar. Cici kız, tatlı kız, ailemizin kızı imajını bozar.
- Yeni dizilerin boy boy, poz poz tanıtım afişleri dizilerin kendisinden çok daha iyi ve gösterişli.
- TRT’nin Genel Müdürü Samsun’a vali tayin edilebiliyorsa, herhangi bir vali de TRT’ye genel müdür olabilir.
- O kadar çok yemek programı var ki kanallar arası zaplarken bile insanın karnı acıkmaya başlıyor.
- Sigarası buzlanıp memesi açıkta kalan kadınlar sadece bizim ekranda var.
- Kenan Işık’ın yeri dolduralamıyor. Milyoner yarışması gönüllerde bitmiştir.
- Melih Gökçek’in Ankara’nın içme suyunu test etmesinden daha eğlenceli bir program olamaz.
- Yeni Türkiye’de televizyon eskide kaldı.
Aşkı çöpe atmak
CEYDA Ateş uzatmalı sevgilisi Buğra Toplusoy tarafından aldatılmış.
Buğra’nın Fransız bir güzelle öpüştüğü fotoğraflar internete düşmüş.
Ceyda çok kırılmış ve üzülmüş ancak ilişkisine sahip çıkacağını söylemiş.
“Buğra tek gecelik bir ilişki yaşadığını ve pişman olduğunu söyledi. Bin defa özür diledi. Ona son bir şans veriyorum. Şeytana uydu. Bir gecelik ilişki için birlikteliğimizi çöpe atmam” demiş.
Çapkınlıkta yakalanan her erkek otomatikman özür diler.
Bu biz erkeklerin şanından daha doğrusu korkaklığındandır.
“Oh canıma değsin. Pişman değilim. Çok memnun kaldım” diyen bir erkek daha anasının karnından doğmamıştır.
Asıl kızılması gereken ihanetin belgesi olan fotoğrafların internete düşmesidir.
“Rüşvetin belgesi mi olurmuş?” misali.
“Tek gecelik kaçamağın hatırası mı olur?”
Ceyda aşkını çöpe atmamaya karar vermiş.
Sevgilisi fotoğrafları çöpe atmaya kıyamamış.
Adaletin bu mu dünya?
Selfie kurbanları
SELFIE çılgınlığı tüm dünyada hızla yayılmaya devam ediyor. İnsanlar en münasebetsiz zaman ve yerlerde selfie çekiyor.
Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nde intihar etmek üzere olan bir vatandaşa arkasını dönüp selfie çeken polisin görüntüleri karşısında donup kalmıştık. Geçen gün yine aynı köprünün tam ortasında hareket halindeyken Boğaz’ın manzarasına dayanamayıp selfie çeken bir motor kurye gördüm. Sivri dilli Amerikalı komedyen Joan Rivers’ın da selfie kurbanı olduğu ortaya çıktı. Rivers, rutin bir check-up için New York’da bir kliniğe gitmiş.
Gırtlağından gereksiz bir test yapmak için anestezi vermişler.
Kadın yarı baygın yatarken birdenbire nefes alması kesilmiş. Yanıbaşında selfie çekmekle meşgul olan doktoru durumu fark edene kadar da komaya girmiş.
81 yaşındaki komedyen kaldırıldığı hastanede biliyorsunuz hayatını kaybetti.
Böyle devam ederse selfie yüzünden daha çok kayıplar yaşanır. Başkalarınkine ne denir bilemem ama bizdeki için söylenecek şey belli.
Ne şehittir ne gazi selfie uğruna gitti Niyazi!
Üç güle berhudar olmak
ORHAN Gencebay ile eşi Sevim Emre geçen akşam Bebek’teymiş.
Sokakta çiçek satan çocuklar ünlü ikiliyi görünce yanlarına gitmiş. Bir tanesi “Orhan Baba sana canımız, Sevim Abla’mıza tüm güller feda olsun” diye haykırmış. Haberin devamı aynen şöyle yazılmış: “Orhan Gencebay 1 beyaz, 2 kırmızı gül almış. Çocuklar da Sevim Emre de berhudar olmuş” Benim bu konuda şüphelerim var. Berhudar olmak şanslı ve mutlu olmak demek. Sevim Hanım, Orhan Baba’yı yıllardır tanıyor, 3 güle berhudar olmuş olabilir.
Ama sokaktaki satıcı çocuklar Orhan Baba’ya hayatlarında ilk belki de son kez rast gelmişler.
Bir daha nerde görecekler? Ellerindeki tüm gülleri satabilselerdi ancak o zaman berhudar olurlardı.
Aşağısı kurtarmaz!