Tektaşını gösteren yandı!

Geçen gün Etiler’de bir restoranda arkadaşıyla dertleşirken görüntülenmiş.

Ancak parmağında yüzüğü yokmuş. Hemen moralsiz görünüyordu demişler.

"Tektaşınız nerede?" diye gidip sormuşlar. Burcu da "Spordan çıktım. Moralsiz değil, yorgunum. Yüzüğü spor yaparken takmıyorum. Hiçbir sorun yok’’ diye bir açıklama yapmak zorunda kalmış.

Tektaşını gösterirken daha sonra başına gelecekleri düşüneceksin.

Bir kere gösterirsen senden fazla tektaşını merak etmeye başlarlar. Meltem Cumbul’dan Derin Mermerci'ye kim olursan ol hiç fark etmez. Nerede, ne oldu, niye yok diye hesap sorarlar.

Sizin anlayacağınız tektaşını gösteren yandı!

Rafet sen onları affet

İstanbul’daki bir alışveriş merkezinde verdiği konserde Almancı Rafet El Roman, meslektaşlarını eleştirmiş

"Türkiye’de şov yapmayı bilen sanatçı yok. Sahnede gereksiz espriler yapıyorlar. Uzattıkça uzatıyorlar. Sahnede boş konuşanı sevmem. Bu tipler insanı müzikten soğutur" demiş.

Sahneye gelinceye kadar...

Serdar Ortaç, Gökhan Özen, Sinan Akçil gibi popçularımızın normal yaşamlarında her ağızlarını açtıklarında lütfettikleri nev-i şahıslarına özgü çok ilginç laflar var. Onlara ne demeli?

Sırf sahnede kalsa çoktan razıyız. Onun için "Rafet sen onları affet!"

Paralı görgüsüzler

6 aylık hamile popçu Demet Akalın hakkındaki eleştirilere yanıt vermiş.

"Kocamın parasıyla görgüsüzlük yapmıyorum. Kendi kazandığım parayla yapıyorum" demiş.

Bu arada eşi de Demet’in doğum yapacağı hastanenin bahçesini kontrol etmiş.

Bebek doğunca 11 koç kestirip, Gaziantep’ten getirteceği grupla birlikte halay çekecekmiş.

Havai fişek gösterisi düzenlemeyi, konfetiler saçmayı da düşünüyor mu acaba?

O hastanedeki şanslı hastalara ne büyük moral olur.

Demetlerin sayesinde eğlenir, acılarını, dertlerini unuturlar.

Böyle bedava ve bol gürültüyü hastanede nerden bulacaklar?

Ne güzel.

Demet ile kocasının görgüsüzlüklerini ayrı paralarla yapmaları isabet olmuş.

İkisi bu konuda güçlerini birleştirseler neler olabileceğini hayal edemiyorum!

Boşananların başı kel mi?

Aile ve nüfus politikası kapsamında hazırlanacak yasa ile yeni evlenen çiftlere faizsiz 10 bin TL kredi verilecekmiş.

Geri ödeme en az 1 yıl sonra başlayacakmış.

İlk yıl çocuk yapana ya da hamile kalana borç erteleme şansı tanınacakmış.

Taksit sayısı ve vadesi daha sonra belli olacakmış. Farkında mısınız?

Hayatımız ödünç para alma, borç ödeme, vadeler ve taksitlerini hesaplamakla geçiyor.

Düşünecek olursanız.

Evlenen çiftler eş, dost ve akrabalardan gelen hediyelerle durumu bir şekilde idare edebiliyor.

Asıl sorun boşanırken yani iki taraf da maddi, manevi sıfırı tükettiğinde çıkıyor. Ayrılık sonrası şokunu atlatmak ve hayata yeniden başlamak için de para lazım. Boşananların başı kel mi?

Bayrak, Bayrak, Bayrak

Canım Türkiyem’in bayrağı kadar güzel ve anlamlı bir bayrak dünyada yok.

Şehitlerimizin akan kanıyla kırmızı. Ay ve yıldızıyla beyaz.

Sevgi, saygı, birlik, beraberlik ve barış sloganı o bayrağın asaletinde yatıyor.

Bayrağımızla hepimiz gurur duymalıyız.

Ne yazık ki Cumhuriyet Bayramı’nda evlerde, iş yerlerinde çok az sayıda bayrak asılıydı.

Tuttuğu takımın şampiyonluğunda içinde oturduğu bina büyüklüğünde bayrak dalgalandıranlar 29 Ekim’de neredeydi?

Bayrağına sahip çıkan bir millet yaşadığı toprakların değerini bilen bir millettir.

Canım Türkiyem’in bayrağını yüreğinde taşıyanlar, dışarıya da asmasını bilmeli!

BAYRAK, BAYRAK, BAYRAK!