Soyun Seda soyun
Soyun da gözlerimiz bayram etsin!
Sabahların Sultanı Seda Sayan, ne gerek gördüyse TRT Haber’de bir programa konuk olarak katılmış. Seda Hanım, program sırasında söylediği bazı şeylerden sonra rahatsız olmuş. Avukatıyla ihtarname çekip Mahsun Kırmızıgül ve Nihat Doğan ile nikahsız aşk yaşamasıyla ilgili bölümü yayından çıkartmış. Seda Sayan gibi dobralığıyla tanınan, kimseden çekinmeyen, ülkenin en güvenilir insanı seçilen biri bunu yapıyorsa siz televizyon dünyasını halini düşünün artık. Sanki millet bilmiyor Seda Sayan’ın kimlerle beraber olduğunu? Sanki medyada herkesin gözleri önünde yaşanmadı bu ilişkiler? İnsan balık hafızalı olsa hatta istese bile unutamaz. Çünkü hepsi gözümüzün içine sokuldu ve beynimize kazındı. Şimdi bunların hiçbiri olmamış gibi davranmanın ne anlamı var? Olduğunda gözümüzde küçülmemişti ki olmadığında büyüsün! Seda Sayan gençliğinde verdiği erotik pozlardan hiç utanmadığını söylemiş. Utanacak bir şey yok zaten. Ne erotik pozlar veren, ne porno filmleri çıkanlar utanmadı da Seda Hanım mı utanacak? "Kütür kütür olsam yine soyunurum" demiş Sabahların Sultanı. Şayet kütürlük onu engelliyorsa bence hiç düşünmesin hemen soyunsun. Ekranda maşallah taş gibi çıkıyor. Genç, güzel, ince, biçimli ve seksi. Estetikli, olabilir ama formda. En fazla 40 yaşında gösteriyor. Bu devirde fotoshop diye de bir şey var. En az 10 yaş da o şekilde gençleştirirler. Oldu 30 bilemediniz 35. Yani soyunmaya niyeti varsa tam zamanı. Soyun Seda soyun. Soyun da gözlerimiz bayram etsin!
Hürrem"den korkulur
"Muhteşem Yüzyıl" dizisinin Hürrem’ini canlandıran Meryem Uzerli çok hoş bir kadın. Çarpıcı güzelliğinden etkilenmemek mümkün değil. "Öyle Bir Geçer Zaman Ki" dizisindeki kötü kalpli Carolin’i oynayan Wilma Elles gibi değil yani. Meryem’in yüzünde bir başka türlü gizem var. Her hayatına girdiği erkeğin birinci kadını olur. Kimse de bunu engelleyemez. Ne başka kadınlar, ne çocuklar. Vardır bu dünyada öyle kadınlar. Erkekleri bir bakışlarıyla ve kadınımsı tavırlarıyla çıldırtan. Onlara her şeyi yaptırtan. İşte ekranın Hürrem’i Meryem, öyle "özel" yeteneklere sahip bir kadına benziyor. Dizideki rol arkadaşı Halit Ergenç’in oyuncu eşi Bergüzar Korel, kocasıyla olan öpüşme sahnelerine sinir oluyormuş. Haksız değil. Kim olsa sinir olur. Zira Meryem, sıradan bir kadın değil. Üstelik Halit Ergenç’in de rol arkadaşıyla ilişki kurma konusunda sabıkası var. Daha çiçeği burnunda evliyken ‘Binbir Gece’de aşık olduğu Bergüzar Hanım için eşinden boşanmıştı. Şimdi roller değişti. Halit Bey, artık olgunlaştı, mutlu bir yuva kurdu ve baba oldu. Yuvadan uçup kaçması daha az bir ihtimal. Ama bu dünyada maalesef olmaz diye bir şey yok. Olacaksa da Hürrem gibi etkileyici Meryem gibi bir kadınla olursa sürpriz olmaz.
Bu dizi olaylı başladı. İnşallah hem hoşgörü kısıtlı izleyici kitlesi, hem de dizinin ekibi açısından olaysız biter. Yoksa bu Hürrem’den korkulur. Benden söylemesi.
Temiz siyaset
Seçim öncesi siyasi parti liderleri arasında yine bir hakaret yağmuru başladı. Sadece liderler değil, partilerinde söz hakkı verilen tüm politikacılar rakipleri gördükleri siyasetçiler için kötü konuşuyor. Kimin ne zaman kime ne dediğinin, nasıl bir ithamda bulunduğunun hesabını tutmak zorlaştı. Bu nereye kadar devam edecek? Vatandaş olarak meydanlarda ve medyada temiz siyaset istemek hakkımız değil mi? Öyle bir duruma geldik ki sesi daha gür çıkan ve daha çok bağıran haklı çıkıyor. Ben iktidar partisinden muhalefeti kötülemesini değil, yaptıklarını ve bundan sonra yapacaklarını anlatmasını istiyorum. Ben muhalefetten iktidarı yerden yere vurmalarını değil, seçimi kazanırlarsa ülkeyi nasıl yöneteceklerini açıklamalarını bekliyorum. Orta Doğu kazanının deli gibi kaynadığı Tunus, Mısır gibi hiç tahmin etmediğimiz ülkelerin sıra sıra döküldüğü şu günlerde canım Türkiyem’de sevgi, saygı, birlik, beraberlik ve barış istiyorum. Merak etmesinler bağırıp çağırmadıkları zaman da söylenilenleri anlıyoruz. Birbirlerini aşağılayıp, suçlamadıkları zaman inanın daha huzurlu oluyoruz. Önümüzdeki seçimlerde oyumu meydanlarda ve medyada temiz siyaset yapan partiye vermek niyetindeyim. Ancak bu gidişle herhalde oyumu kullanamayacağım!
Menajer Cengiz!
Gazeteci dostum Cengiz Semercioğlu, ünlülerle takılmaya bayılıyor. Hem de en gündemde ve en popüler ünlülerle.
Ajda’dan sonra Kıvanç Tatlıtuğ da Cengiz’in kankası çıktı. “Avatar” ile Hollywood’da kendi hükümdarlığını kuran dünyaca ünlü yönetmen James Cameron’un son filminin galasına birlikte davetli gittiler. Mr. Cameron veya belki de onların deyimiyle “Jimmy” ile yan yana ve samimi pozları Cengiz’in köşesini süsledi. Yazılarına bakılırsa Cengiz oraya gazeteci sıfatından ziyade, sanki Kıvanç’ın menajeri ve PR ajansı yani halkla ilişkiler uzmanı gibi gitmiş. James Cameron ile bizim Kıvanç’ın arasında olası bir projede köprü kurulmasını sağlamış. Bravo Cengiz’e!
Bu devirde gazetecilikten para kazanmak zor. Amerika’da en çok parayı ünlülerin menajerleri ve PR ajansları kazanıyor.
Hatta Creative Artists Agency (C.A.A) gibi sektörde tam profesyonelleşmiş büyük şirketler bile var. Baksanıza, James Cameron ya da kısaca ‘Jimmy’ ile Kıvanç ya da ‘Kivo’ kart değiş tokuşu bile yapmışlar. Hadi Jimmy’nin kartında yönetmen yazıyordur da Kivo’nun kartında ne yazıyor onu merak ettim. Oyuncu mu? Yoksa “Behlül” mü?
Kıvanç’ın kendini tanıtması için karta ihtiyacı yok ki. Hem James Cameron zaten onu davet etmemiş miydi? Tom Cruise, Brad Pitt, sizce yanlarında kart mı taşıyordur? Onları bilmem ama Cengiz’in kartında “manager” veya “agent” diye yazmıyorsa gerçekten yazık oluyor.