Şikayet etmek için televizyon izlemek
.
Canım Türkiyem’in televizyon izleyicisi bir tuhaf. Hem izliyor hem de şikayet ediyor.
Canım Türkiyem’in televizyon izleyicisi bir tuhaf.
Hem ekran başına oturup evlilik programlarını baştan sona merakla izliyor.
Hem de her fırsatta bıkmadan, usanmadan ve inatla sürekli şikayet ediyor.
Geride bıraktığımız yıl RTÜK’e rekor bir artışla94 bin 792 şikayet yağmış.
RTÜK de evlilik programlarını yayınlayan kanallara para cezası yağdırmış.
İzleyici şikayetleri genel ahlaka, manevi değerlere ve ailenin korunması ilkelerine aykırılık ve argo konuşmalar yüzündenmiş.
Bazı şeyler hiç değişmiyor.
İzleyiciler evlilik programlarını ayıla bayıla izliyor ve hiç vakit kaybetmeden şikayet ediyor.
RTÜK artık neye göre yapıyorsa kafasına esen cezayı kesiyor.
Yayıncı kanallar da vergi öder gibi paylarına düşen cezayı ödüyor.
Ne şikayet etmekten vazgeçen var, ne ceza vermekten, ne programı yayınlamaktan.
"Madem şikayet edeceksin ne izliyorsun?" diye soran yok.
"Şikayet gelmese ceza kesilmeyecek miydi?" diye soran yok.
"Programdan kazandığını ceza olarak ödeyeceksen neden onu yayınlarsın?" diyen de yok.
Şikayet etmek için televizyon izlemek!
Bizde böyle.
Beğenmeyen ekran başına geçmesin!
Komedyenin komşularının mırnavları
Cem Yılmaz popüler ve medyatik bir ünlü olmanın bedelini ödüyor.
Olur olmaz şeylerle uğraşmak zorunda kalıyor.
Kendisini hakkında çıkan asılsız haberleri yalanlamak zorunda hissediyor.
Son olarak bazı internet sitelerinde stand-up ustasının komşularıyla besledikleri kediler yüzünden sorun yaşadığı ve olayın mahkemeye intikal ettiği iddia edilmiş.
Cem de "Masum kediler ve ben konulu uydurma haber için çok üzgünüm" demiş.
Bu vesileyle sosyal medyanın koca bir yalandan ibaret olduğu gerçeğinin net olarak farkına vardığını söylemiş.
Cem boşuna üzülmüş.
Kediler masum doğru.
Ama sosyal medyayı kullananlar masum değil.
Bunu anlaması için böyle uydurma bir haberin çıkmasına gerek yoktu.
Zekası ve uyanıklığı kimin ve neyin ne olduğunu çok iyi kavrayacak düzeyde.
Biz de bu sayede öğrenmiş olduk. Sosyal medya trollerinin son avı.
Komedyenin komşularının mırnavları!
Saraydaki komplo teorisi
İngiltere Kraliçesi 2’nci Elizabeth 90 yaşına geldi ve hala tahtı bırakmadı.
Oğlu Charles nerdeyse 70’ine geldi ve henüz kral olmanın tadını çıkartamadı.
İngiltere’de kraliçeler yaş haddinden emekliye ayrılamıyor olmalı.
Charles ancak annesi hayata gözlerini yumduğunda kral olabilecek.
Tahta oturmak için sabırsızlanmaya başlaması normal. Kraliçe önceki akşam uyku tutmayınca sarayda yürüyüşe çıkmış.
Özel güvenlik koridorda hırsız sandığı kraliçeyi az daha vuruyormuş.
Karşısındakinin Kraliçe 2’ci Elizabeth olduğunun son anda farkına varmış.
Kraliçe kazayla vurulup hayatını kaybetse oğlu Charles zan altında kalır mıydı?
"Kral olmak için daha fazla bekleyemedi gözü döndü annesini vurdurttu" derler miydi?
Milletin ağzı torba değil ki büzesin.
İngilizler de en az bizim kadar televizyon izlemeye meraklı.
‘TheTudors’ gibi entrikalarla dolu tarihi dizilerin etkisinde kalmış olabilirler.
"Prens Charles kral olmak için sonunda kraliçeyi vurdurttu!" diye düşünebilirler.
Bundan iyi bir saray komplo teorisi olabilir mi?