Reddi miras
İkisine de mutluluklar
Manken Ebru Destan zor günler yaşıyor. ‘Survivor’ yarışması sonrası apar topar gizlice dünya evine girdiği adamın ailesi kendisini istemiyor. Ebru’nun oğullarından 6 yaş büyük olduğunu ve ailenin gözüne girebilmek için onu Umre’ye götürdüğünü iddia ediyorlar. Balayı yerine Umre’ye gittiler herhalde. Yoksa ne zaman vakit bulacaklardı? Damadın anne ve babası çok kararlı gözüküyor. Oğullarını evlatlıktan reddetmek üzere dava açıyorlarmış. Türk filmi gibi. Kendilerini tuzağa düşürülmüş sanan zengin bir aile. Genç ve saf ve sırılsıklam aşık çocukları ve istenmeyen bir gelin. Şimdi ne olacak? Zengin aile gelin hanıma oğullarını bıraksın diye para mı teklif edecek yoksa? O zaman ortada bir şike durumu olmaz mı? İki taraf anlaşıp bir tarafı mağdur ediyor. Buna teşvik primi denebilir mi? Boşanmaya teşvik. Ayrıca yasal mı? Ödenen parayı ne olarak gösterecekler. Başlık parası mı? Oğullarının başını kurtarma parası gibi. Peki zavallı Ebru’ya yazık değil mi? Onun ne günahı var?
Ne yapmış da eşinin ailesini bu denli karşısına almış. Yoksa onlara yaptıkları değil de oğullarıyla birlikte olmadan önce yaptıkları mı damadın ailesini rahatsız ediyor? Evlatlıktan ve mirasdan reddedilme riski ile karşı karşıya olan genç damat ne yapacak? Beş parasız ortada kalırsa eşi de onu terk eder mi? Bir aşk uğruna ailesiyle olan köprüleri yakmaya değer mi? Aşk geçer, biter. Aile kalıcıdır.
Damadın ailesi Ebru Destan’ın şeytani planları sonucunda bu evliliğin gerçekleştiğine kendilerini inandırmışlar. Bu saatten sonra fikirlerini değiştirmek zor. Bu olay Ebru’nun evliliğine müthiş bir zarar vermiştir. Açılan yara bundan sonra kapanır mı ve ailenin duruşu değişir mi hiç sanmam. Ebru Destan güzel, hoş ve tatlı bir kadın. Aşkına güveniyorsa devam etsin, eşinin ailesinin değişmesini umuyorsa bence hiç boşuna vaktini kaybetmesin.
Bu arada aklıma geldi. ‘Reddi Miras’ diye bir dizi çekseler çok tutar. Ebru Destan başrolde oynayabilir. Senariste gerek yok. Ebru, yaşadıklarını anlatsa yeter. İkisine de mutluluklar.
Mamalanmak
Şike soruşturması kapsamında Semih Şentürk’ün bir telefon görüşmesi dinlemeye takılmış. Semih, Eskişehirsporlu futbolcuları kastederek ‘’Biraz mamalansalar var ya, yenerler’’ dediği iddia ediliyor. Mamalanmak da ne demek? Ben ‘mamalanmak’ kelimesinin kullanımındaki anlamı bebeklere bağlıyorum. Bebekler karınları acıkınca ağlarlar. Ona mama verilir. Bebek mamalandıktan sonra ağlamayı keser. Hatta "Ağlamayan bebeğe süt vermezler" derler. Süt bebeğin mamasıdır. Peki profesyonel futbolcuların maması nedir? Merak mı ettiniz? Mamalanmanın ne olduğunu size şöyle tarif edeyim. Mamalanan insanın bazen huyu suyu değişir. Eski dostalarını unutur, kendisine yeni çevreler edinir. Kimi zaman ortadan kaybolmalarına bile neden olabilir. Örneğin, Lotodan çıkan büyük ikramiye insanın hiç beklemediği bir anda mamalanmasını sağlar. Sonra o şanslı kişi birazcık aklı varsa sırra kadem basar. Şimdi anladınız mı mamalanmanın ne demek olduğunu? Sanki bilmiyormuşsunuz gibi. Ben de çok safım!
Bülent Arınç haklı
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, televizyonda yayınlanan izdivaç programlarını izlediğinde kusmak istediğini söyledi. Bundan daha yerinde bir tarif yapamazdı. Bülent Bey haklı. İzdivaç programları artık iğrençliğin ötesinde bir duruma geldi. Bu rezalete son vermenin zamanı geldi ama demek izleyiciler istiyor ki televizyoncular ısrarla yayınlamaya devam ediyor. Bülent Bey, toplumun ahlaki yapısının olumsuz etkilendiğinden söz etmiş. Ben ahlaki yapıdan vazgeçtim izdivaç programları göz zevkimizi de bozuyor. Kalite sıfır. Katılanlar samimiyetsiz. Konuşmalar seviyesiz. Daha ne olsun? Kusturmasa bile mide bulandırıyor!
Kurbanlık Sırplar
Sivasspor geçen haftaki sezon açılış maçında Sırbistan’ın FK Rad Belgrad takımını 4 Eylül Stadı’nda ağırlamış. Şike operasyonunda adı geçen ve Başkanları Mecnun Odyakmaz’ın halen tutuklu olması nedeniyle moralleri bozuk olan Sivassporlular sezon kazasız belasız geçsin diye maçtan önce sahanın ortasında kurban kesmişler. Olayı gören Sırplar şok olmuş. Takım kaptanları Kokovic ülkesine döndüğünde basına verdiği demeçte ‘’Tünelden sahaya çıkıyorduk. Önümüze koç sürükleyen 2 adam çıktı. Koçu maskot sandık. Ancak yere yeşil muşamba serip koçu sahanın ortasında kestiler. Korktuk ve soyunma odasına kaçtık. Maç sırasında Sivaslı futbolcuların alnında koçun kanı vardı. Hatta kaptanları tokalaşmaya geldiğinde elleri kan içindeydi‘’ demiş. Sivaslılara helal olsun! Sırplar dünyanın en acımasız milletidir. Tarihte onlardan daha zalimi yoktur. Savaş açmaya bayılırlar. En büyük canavarlar Sırplardan çıkmıştır. Ben ırkçı değilim. İnsanların eşit doğduğuna ve rengi, dili, dini ne olursa olsun eşit olduklarına ve onlara eşit yaklaşılması gerektiğine inanırım. Ama Sırplar vahşetlerini tüm dünyaya kanıtlamışlardır. Bunun inkarı ve tartışması olamaz. İşte Sırpları bu denli korkuttukları için de Sivaslıları yürekten kutluyorum. Üstelik maçı da farklı kazanmışlar. Sırplılar gördüklerinden olumsuz etkilendikleri için gerçek güçlerini sahaya yansıtamamışlar. İsabet olmuş. Çünkü Sırpların gerçek yüzlerini ve güçlerini yansıtmaya başladıklarında neler olabileceğini bütün dünya biliyor. Bir kere de kendilerini kurbanlık gibi görmeleri belki onlara unutamayacakları bir ders olmuştur. Skoru mu merak ettiniz? Sivasspor:4 Kurbanlık Sırplar:1