Paris’te ‘Kim Kim’e dum duma
.
Amerikalı reality şov yıldızı Kim Kardashian moda haftası için gittiği Paris’te kaldığı rezidans dairesinde soyulmuş. Polis ceketli ve kar maskeli hırsızlar ünlü reality şov yıldızını koli bandıyla bağlamış. Banyoya kilitledikten sonra milyonlarca Euro değerindeki mücevherleriyle kaçmış. Hem de otomobil veya motosikletle değil bisikletle. Magazin sitesi TMZ’ye göre korkudan küçük dilini yutan Kim soygunculara canını bağışlamaları için yalvarmış.
İnanılır gibi değil. Kim’in hayatında bugüne kadar kendisinin önceden hesaplamadığı bir şey olmadı. Seks kasedini piyasaya sürmesi, Playboy’a çıplak pozlar vermesi, evlenmesi, boşanması sonra tekrar evlenip çocuklarını doğurması hep planlı ve programlıydı.
Bu soygun olayı da rahatlıkla onlardan biri olabilir. Sansasyon yaratıp reklamını yapmak istemiş olabilir. Sayısı tam olarak bilinmeyen mücevherlerinin karşılığını sigorta şirketinden kopartmak istemiş olabilir. Yoksa dünyanın en medyatik ünlüsü dünyanın en turistik kentinin göbeğinde Hollywood filmlerini gölgede bırakan böyle dehşetengiz bir senaryoyla karşılaşması hayal edilemez. Venedik’te imkansız bir soygunun gerçekleştiği 2003 yılının ‘The Italian Job’ filmi gibi. Bu da ‘Paris’te Kim Kime Dum Duma’
Bodrum Disneyland’a benzemez
LIndsay Lohan 11 yaşındayken Disney filmi ‘Parent Trap’ ile üne kavuştu. Disney yapımı olan ‘Freaky Friday’ ve ‘Herbie Fully Loaded’ ile kısa süre içinde Amerikalı gençlerin idolü haline geldi. Lindsay çok genç yaşta şöhret ve varlık sahibi olmanın bedelini ağır ödedi. Alkol ve uyuşturucu alışkanlığı nedeniyle başı defalarca derde girdi.
Tedavi olmayı denedi. Devamlı iş kaybetti. Sonunda kendini toparladı. Tekrar çalışmaya başladı. Ancak aksilikler 30 yaşına gelen New York’lu yıldızın peşini bir türlü bırakmıyor.
Bir süre önce geldiği Türkiye’de kısa bir tatil yapmak istemiş. Bodrum’da çıktığı tekne gezisinde çıpanın halatına kaptırdığı parmağını az daha kaybediyormuş. Ah Lindsay ah! Ne işin var senin teknenin çıpasıyla, halatıyla. Miço musun sen? Bizim buralarda tekneye binen senin gibi ünlü hanımların öyle şeylere değil dokunmak kafalarını çevirip bakmadıklarını söylemediler mi sana? Çoğu onların ne olduğunu bile bilmez. Bodrum, sizin Disneyland’a benzemez!
Açıl Hülya açıl
Hülya Avşar bir el kamerasıyla çektiği ‘Selfie’ filmini bitirmek üzereymiş. Otobiyografik filmde oyuncu yönetmen ve senarist olarak yer alıyormuş. Tek kişilik orkestra gibi. Enstrümanların hepsini kendi çalıyormuş.
Avşar Kızı ‘’Filmle birlikte kendimi halka açıyorum. Tecrübelerimin her biri zamanla kıymeti artacak birer hisse senedi gibi’’ demiş. Çok da güzel söylemiş. Hülya gibi akıllı, çalışkan ve üretken olanların borsası hiç düşmez.
Açıl susam açıl. Açıl Hülya açıl!