Önce seviş sonra paylaş
.
Sanal dünyada insanlar özel hayatlarını artık kolayca deşifre ebiliyor. Kullanıcının son sevişmesini haritadan işaretleyerek haberdar ettiği www.Ijustmadelove.com diye bir site yapmışlar. Pozisyon, mekan, prezarvatif kullanımı ve cinsel deneyiminin ilk kez olup olmadığına dair son derece mahrem olması gereken bilgiler bu sitede fütursuzca paylaşılıyor.
Binlerce kişi en son nerede, nasıl ve kiminle seviştiğini rapor ediyor. Denizde, karada, teknede, arabada, iç mekan, dış mekan, heteroseksüel, homoseksüel, ilk defa, son defa sevişme olarak ne ararsanız var. Her türlü sansüre karşı olmama rağmen bu durum karşısında benim bile şaşkınlıktan dudağım uçuklamış durumda. “Yuhunuz” ve de “çüşünüz” demekten başka bir şey gelmiyor aklıma. Sevişme bildirme rekortmeni Amerikalılar. Bunu garipsememek gerek. Nerede çokluk varsa orada daha fazla anormallik olması doğal. Üstelik onlar Playboy, Penthouse gibi dergilerde cinsel içerikli uyduruk okuyucu mektuplarını okuyarak büyümüş bir millet.
Yatak odası sesli obez kadınların çalıştığı 0900’lü seks hatlara olan ilgileri de cabası. Siteye en çok sevişme haberi yollayan ülkelerden biri de Polonya. Bunu da kanıksamamak gerek. Bizdeki Temel fıkralarının dünyadaki muadili Polonyalılardır. Yani biraz saf olurlar. Seviştiklerini derhal rapor etme gibi bir zorunlulukları olduğunu sanabilirler. Yoğun sevişen ülkeler arasında canım Türkiyem de var. Urla’dan bir Türk erkeği denizde ilk cinsel deneyimini yaşadığını bildirmiş. Bodrum’dan bir katılımcı iç mekanda çift prezarvatif kullandığını müjdelemiş. Ben nedense bizimkilere inanmakta zorlanıyorum. Çünkü biz cinsel performanslarımızı çoğu zaman sadece hayal eden ve abartan bir toplumuz.
Bol keseden atmayı severiz. Hatta bir süre sonra palavralarımıza kendimiz de inanmaya başlarız. Örneğin, ülkemizde yapılan hiçbir anket doğru sonuç vermez. İnsanlarımız anketörlerle geçirdikleri süreyi angarya olarak gördüğü için düşünmeden kafadan sallarlar. Hangi partiye oy vereceksin ya da hangi radyoyu dinliyorsun gibi basit sorulara bile samimi yanıt vermekten hoşlanmayız.
Bir de Türk erkeğinin aklında hep seks vardır. Yapmasa da devamlı fantezi kurup seks düşünür. Onun için arabasının lastiğini değiştiren bir adam bile krikosunu bıraktıktan sonra, “Az önce dış mekanda seviştim” diye bu salak siteye bir haber uçurabilir. Yakında sevişme rekorunu Amerikalıların elinden alırsak hiç şaşmam. Kimbilir bunun gibi daha ne siteler var da haberimiz yok. Youtube’un ne günahı vardı anlamadım gitti!
ÇIplak ünlüler
Megastar Tarkan biliyorsunuz geçenlerde dünyada hayvan hakları için mücadele eden PETA için soyundu. Sokaktan kurtarılmış bir köpek ile kamera karşısına geçip poz verdi. Ünlüler soyununca insanlar ilgi gösteriyor. Tarkan’ın spor salonunda yoğrulmuş vücudu ile verdiği yarı çıplak pozu buna güzel bir örnek. Süperstar Ajda Pekkan ve dünya iyi kalplisi Sezen Aksu da hayvan dostları. Onlara bu teklifle gitselerdi acaba ne derlerdi? PETA için Ajda ve Sezen çıplak poz verir miydi? Belki de verirlerdi.
Hiç belli olmaz. İkisi de özgüveni sağlam kadınlar. Önemli olan yapacakları işe inanmaları. Ajda ve Sezen gibi dünyada insanların merak ettiği bir dolu ünlü var. İnsanlar merak ettikleri ünlüleri çıplak görmeyi ilginç buluyor. Angelina Jolie, Haiti depremzedeleri için çırılçıplak soyunsa şüphesiz çok para toplardı. Ünlüler de sonuçta insan. Onların da zayıf noktaları var. Playboy dergisi milyonlarca dolar verse belki çıplak poz vermeyi kabul etmezler ama yardım amaçlı ise hiç çekinmeden soyunabilirler. Bizde en çok çıplak görmek istediğiniz ünlüler kimler diye bir anket yapılsa listenin en başında mutlaka ekrandaki popüler dizilerin masum ve güzel yıldızları çıkar.
Beren Saat, Cansu Dere, Tuba Büyüküstün, Kıvanç Tatlıtuğ, Kenan İmirzalioğlu, Özcan Deniz gibi...
Bunların rol icabı öpüşme sahneleri bile internette tıklanma rekoru kırıyor. Ben tam tersini merak ediyorum. Hangi ünlüyü mazereti ne olursa olsun asla çıplak görmek istemezdiniz? Böyle bir anket aslında çok daha ilginç olurdu. Dinleyicilere radyoda sorduğumuzda Orhan Gencebay, Müslüm Gürses, Ali Taran, Muazzez Abacı, Yıldız Tilbe, Banu Alkan, Haydar Dümen, Gönül Yazar, Kamer Genç gibi çok farklı isim ortaya çıktı. Zevkler ve renkler tartışılmaz ama her iki ankette de ön plana çıkacak bir isim biliyorum. Hem en çok görmek istediğiniz hem de asla görmek istemediğiniz. Kim olabilir bu sizce? Tek doğru cevap var. Bülent Ersoy nam-ı diğer Bülent Abla ya da Babla. Amanin Booo ya da Amanin Babla!
THY’yi kim uçursun?
THY büyük bir çıkışta. Başarılarını reklam kampanyalarıyla süslüyorlar. Kevin Costner ile şanssız bir başlangıç yaptılar ama yılmadılar. Barcelona gibi bir dünya markasından sonra şimdi yeni yüz arayışına girdiler. Bence THY gibi yükselen değerlerin yeni bir yüze ihtiyacı yok. Charlize Theron veya Nicole Kidman gibi ünlü Hollywood yıldızları THY ile uçuyor diye kimse onları tercih etmez. Önemli olan THY’nin verdiği hizmet ve güven. Saatinde kalk, rötarını minimuma indir, fiyatlarını makul tut gerisi önemli değil. Uçağın içi temiz, yemekler lezzetli, kabin görevlileri güleryüzlü olsun yeter. THY çok değerli bir ekibe sahip.
Yerde ve havada. Personeli mükemmel. Hiç boşuna ünlü yüz diye reklamı çektikten sonra bir daha görmeyecekleri birine paralarını kaptırmasınlar. Onun yerine çalışanlarına daha fazla imkan tanısınlar ve tanıtımlarda onları kullansınlar. Hem çok daha samimi ve inandırıcı olur hem de uzun vadede yararlı. Kevin Costner, uçtu diye kaç müşteri geldi? Adamın kendi uçağı var be, kim inanır onun oynadığı havayolu reklamına? John Travolta da pilot. Milyonlarca dolar bayılıp onu yeni yüzleri yapsalar ne yazar? O da kendi uçağını kullanacak bizim THY de reklam yaptım diye kendini kandıracak. Boşverin palavraları. Kendi yağımızla kavrulalım!
Soğuk Amerikan esprileri
* Adamın biri ilgi hep üstünde olsun istiyormuş. Cenazeye gittiğinde bile tabutu kıskanıyormuş.
* Zenginlik asla mutluluk getirmez. Parayla saadet olmaz. İnanmıyorsanız fakir birine sorun!
* Kadın sürücü arkadaşına nasıl park edileceğini anlatıyor: “Önce geri vitese takıp arkadaki araca vuracaksın. Sonra ileri vitese takıp öndeki araca vuracaksın. Bir süre sonra araya sıkışıyorsun.”
* Sigara karşıtı kampanyalar yüzünden adamın biri intihara yeltenmiş. Aslında sigara içmiyormuş. Kül tablası imal ediyormuş.
* Karımla, benim çok mutlu bir hayatımız vardı. Sonra... Tanıştık!
* Kredi kartı borcumun birinci yılı doldu. Ben de bankaya bir doğum günü kartı yolladım.
* Filler hiç unutmazmış derler. Hatırlasalar ne olur?
* Sağlıklı beslenip rejime girmenin tek amacı zayıfladıktan sonra sağlıklı beslenmeme hayalidir.