Jüriye doktor gerek
.
Ferhat Göçer “Düştüm Ben Yollara” isimli yeni albümünün tanıtımı için elinden geleni yapıyor. Düzgün yaşamı olan ve özel hayatında sansasyondan uzak duran ünlülerimizden olduğu için magazinsel malzeme bulmakta zorlanıyor. Gündeme gelmek için röportaj vermiş. Ekrandaki müzik yarışmalarını eleştirmiş. “Büyük hastalık olduğunu düşünüyorum. Bu konuda müzisyen olmak isteyenlerin arzularını, hayallerini, heveslerini kullanarak hem onlara hem de müzik sektörüne zarar veriliyor” demiş. Şarkı yarışmalarının jürisinde olmayan şarkıcıların çoğu onunla aynı fikirdedir. Jüride olanlar şikayet edemez. Çünkü büyük paralar alıyorlar. Ferhat Göçer’in diğer şarkıcılardan önemli bir ayrıcalığı var. Asıl mesleği doktorluk. Zamanında ameliyatlar yaptı, insanları sağlığına kavuşturdu. Şarkı yarışmalarındaki büyük hastalığı mı tedavi edemeyecek? Ne şekerli çörek, ne sütlü börek. Jüriye Ferhat gibi doktor gerek!
Karadayı Kenan kesik yemiş
Söz konusu üst, baş, giyim, kuşam olunca kadınlardan korkulur. Kendilerine dikkat çekebilmek için en yakınlarını bile harcarlar. Örneğin kadınlar genelde kendilerinden daha genç, daha güzel, daha ince, daha uzun ve daha şık giyinen hemcinsiyle birlikte görünmek istemez. Bunun için de elinden geleni yaparlar. Ona göre arkadaşlar edinirler. Geri planda kalmayı sevmezler. Dikkat ederseniz gurup halinde dolaşan kadınlardan biri mutlaka diğerlerinden daha gösterişlidir. Şayet hepsi birbirinden gösterişliyse onlar Rus’tur ve başka seçenekleri olmadığı için hep birlikte dolaşıyorlardır. İyi de erkeklerin suçu ne? Sinem Kobal, sevgilisi Kenan İmirzalıoğlu ile bir düğüne giderken el ele poz vermiş. Sonra Instagram’a koyduğu fotoğrafta Kenan’ı kesmiş. Meğer ebisesinin reklamını yapmak istemiş. Koskoca ‘Karadayı’ Kenan da bir elbise uğruna kesik yiyorsa… Bizim hiç şansımız yok demektir!
Ev müsait değil sinemaya gidelim
Burak Özçivit hem kendi hem sevgilisi Fahriye Evcen’in ailesi için sinema kapatmış. İlk kez bir araya gelen aileler Burak’ın, Murat Boz ile birlikte oynadığı ve iki kardeşi canlandırdıkları ‘Kardeşim Benim’ adlı filmi izlemiş. Filmin sonunda ailelerin kaynaşması için bir de yemek organize etmişler. İyi de yapmışlar. Yoksa bir daha birbirlerini sokakta görseler tanımazlardı. Sinema salonu sonuçta aydınlıktan çok karanlık. Müstakbel gelin, damat, kayınpeder, kayınvalide, elti, bacanak hepsi bir arada filmi izlemiş. Acaba gelin adayı tarafı Burak’a filmden sonra “Kardeşiniz Murat Bey nerede?” diye merak edip sordu mu? İlk aile toplantısı, ‘Kardeşim Benim’ filmi, nerden bilsinler? Vallahi şöhret, servet filan hepsi bir yana... İşte size filmlerde oynamanın bir yararı daha. Ev müsait değil kayınlarım, kayınçolarım hadi sinemaya gidelim!