Şampiy10
Magazin
Gündem

Eurovision suçlusu bulundu!

Kim kazanırsa kazansın bize ne?

ABONE OL
Vatan Haber

Almanya’nın Düsseldorf kentinde bu yıl 56’ncısı düzenlenen Eurovision Şarkı Yarışması’nda biz yoktuk. Yarışmada ülkemizi temsil eden Yüksek Sadakat yarı finalde elendi. Yarı final deyince aklınıza herhangi bir başarı gelmesin. Katılan tüm ülkeler yarışmaya zaten yarı finalden başlıyor. Yani bizi ilk aşamada elediler. Eurovision’u bizim kadar ciddiye alan, yarışma öncesi ve sonrası aylarca bu konuyu konuşan bir toplum için bu bir ‘yüksek şok’ oldu. Aslında elenmemiz sürpriz olmamalıydı. Çünkü Yüksek Sadakat Eurovision’a gönderilecek son isimdi. Suç onlarda değil. Hepsi değerli müzisyenler. Asıl suçlu olan onları yarışmaya yollayan TRT’nin seçici kurulu. Eurovision yarışmasının niteliğinden, ruhundan haberleri bile yok. ‘Live It Up’ isimli şarkı kötüydü. Bir kere dinledikten sonra akılda kalan ve ıslıkla çalınabilen şarkılar Eurovision’da başarı olur. Diğerlerinin öyle bir lüksü yok. Çünkü zaman kısıtlı. Yüksek Sadakat’in bugüne kadar hangi parçası ilk duyulduğu anda hafızalara yerleşti ki Eurovision’a katıldıkları şarkı dört gün içinde insanları etkisi altında bıraksın? Bakkal türü müziğin geçerli olduğu yarışmada Yüksek Sadakat’in ne işi var? Rock müziğin zaten şansı çok az. Finlandiyalı Lordi grubu yıllar önce heavy metal parçalarından ziyade inanılmaz sahne şovlarıyla yarışma birincisi olmuştu. Kaldı ki Lordi’nin parçası Hardrock Hallelujah, bizim katıldığımız ‘Live It Up’ şarkısından çok daha fazla akılda kalan cinsten. Geçen yıl Belçikalı Hadise ve ‘Düm Tek Tek’i seçtiklerinde TRT seçici kurulu artık Eurovision denilen anlamsız, ırkçı ve dandik yarışmanın ne beklediğini artık kavradı diye düşünmüştüm. Fena halde yanılmışım. Hiçbir şeyden haberleri yok. Önümüzdeki yıl İtalyanlar’ın Üç Tenor’una nazire yapıp Müslüm Gürses, Orhan Gencebay ve Ferdi Tayfur’u 3 Baba diye gönderirlerse hiç şaşmam. Eurovision seçmelerini uzman geçinenler değil halk yapsa çok daha iyi sonuçlar alırız. Keşke bu yıl Hiperstar Ajdar gitseydi. Yüksek Sadakat gibi o da ilk turda elenirdi ama en azından yarışmaya izimizi bırakırdı. Şimdi Eurovision’un tadı tuzu kalmadı. Kim kazanırsa kazansın bize ne? Seçici kuruldakiler lütfen kasetlerinin çıkmasını (!) beklemeden toptan istifa etsin!

Mobbing mi robbing mi?

Tiyatro sanatçısı Hülya Karakaş, ‘Öyle Bir Geçer Zaman Ki’ dizisinde balıkçı rolünü oynayan meslektaşı Orhan Alkaya’nın kendisini taciz ettiğini iddia etmiş. Aynı iş yerinde çalışırken yapılan psikolojik tacize ve şiddet uygulamasına ‘mobbing’ deniliyor. ‘Balıkçı’ Orhan Bey, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Genel Sanat Yönetmeni olarak görev yaparken yine iddiaya göre Hülya Hanım’ın bütün projelerini geri çevirmiş, kaba ifadeler kullanmış ve oynadığı oyunları sahneden kaldırtmış. Yaşadığı stres yüzünden evliliği ve sağlığı bozulan Hülya Hanım, psikiyatristlerden kendisine mobbing uygulandığına dair rapor almış. İyi de Orhan Alkaya, popüler bir dizide popüler bir karakteri oynamasa bu mobbing olayı gündeme gelecek miydi? İş yerinde yapılan tacizlere karşıyım. Ama bunun sağlam temellere dayanması gerekiyor. Yoksa karşımıza her an bir ‘mobbing’ durumu çıkar. Ancak mobbing, yerini yine bu anlamda robbing denilecek istismar soygununa bırakmasın. Mobbing mi Robbing mi anlayalım!

Bir Smoke kadar olamadık

Amerikan askerleri 2008’de Bağdat’ta buldukları yaralı eşeği ülkelerine getirtmek için binbir türlü zahmete girmişler. Smoke (duman) adını verdikleri eşeğin Iraklı sahibine 10 bin dolar ödemişler. Daha sonra eşeği Habur sınır kapısına getirtmişler. Sağlık belgeleri olmadığı için Türkiye’ye giremeyen eşeğin belgeleri Amerikan Büyükelçiliği’nin araya girmesiyle tamamlanmış. Geçen ay Türkiye’ye giriş yapan Smoke, üç hafta İstanbul’da kaldıktan sonra uçakla Amerika’ya götürülmüş. Vay vay vay! Eşeğe bakar mısınız? Şu gözünü sevdiğim Amerikalılar bir eşeği sevdikleri kadar yabancıları da sevseler hiçbir sorun kalmayacak. Acaba Smoke Amerika’ya gitmeyi beklerken 21 gün İstanbul’da ne yaptı ve nerde kaldı? Boğaz’daki Four Seasons’da kaldı, Kapalıçarşı’da alışveriş yaptı, Reina’da eğlendi deseler hiç şaşmam. Bir Smoke kadar olamadık!

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Çalıntı şarkıyı çalmışlar kopyasını yapmışlar
  2. Açık büfeye tok gidilmez
  3. Elma dersek çık armut dersek çıkma
  4. Kas yapsan da bizımla olamazsın
  5. Günün sorusu: Dipsiz kuyunun dibinde ne var?
  6. MANDIRA FİLOZOFU GİTTİ LEYLA’NIN KABİLESİ GELDİ
  7. İki dişini uzattı yakalarını kaldırdı Vampir Dmitri diye karşımıza çıktı
  8. Cindy Crawford hayatın iki sırrını çözmüş
  9. Tüplüsü katliam tüpsüzü spor mu?
  10. Düzeltemezsin sitem etmekle çözüm ‘Take it easy’ demekte

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.