Bu da sosyal medya safı...
.
Günlük yaşamlarında uyanık geçinen tipler sosyal medyada saflıklarını belli ediyor.
Bu bana neyi hatırlatıyor biliyor musunuz?
İnsan alkol aldığında cesaretlenip kumarda büyük oynar. Bunu bilen kumarhaneler onun için müşterilerine bedava içki dağıtır.
Twitter ve Facebook da sanal bir kumarhane gibi.
Atış serbest.
Sallayabildiğin kadar salla. Kimse sesini çıkartmıyor hatta teşvik ediyor. Ancak bir sakıncası var.
Seni gerçekten kimler takip ediyor bilemiyorsun. Illinois eyaletinde 27 yaşında bir Amerikalı kadın bir mağazadan çaldığı leopar desenli elbisesiyi o kadar beğemiş ki dayanamayıp ‘selfie’ çekmiş.
Sonra verdiği seksi pozu “Yeni aldığım cici” diye Facebook hesabına koymuş.
Ertesi sabah kapısına polisler gelmiş.
Ellerine kelepçeyi vurup götürmüşler.
Meğer giysiyi çaldığı mağazanın yetkilisi kadının Facebook’daki takipçilerinden biriymiş. Mağazadan elbiseyi yürütürken uyanık geçinen hırsız kadın sosyal medyanın safı olarak tarihe geçmiş bulunuyor.
İstanbul eski İstanbul değil!
Taşı toprağı hala altın. Hatta bazı yerlerde metrekaresi altından bile değerli. Ama İstanbul eski İstanbul değil. Neden mi dediniz? Benim doğup büyüdüğüm Caddebostan’da artık bostan yok. Yeşilköy’de yeşile rastlamak gün geçtikçe zorlaşıyor. Bahçelievler’de bahçeli ev kalmadı. Beyoğlu’nda dolaşanlara bey demek için bin şahit ister. Erenköy’ün içi, Bostancı’nın bir altıyla bir üstü ortaya çıktı.
Ataşehir’in vilayetliğini ilan etmesine iki gökdelen kaldı. Nostaljik, romantik İstinye, deniz kenarından tepelere göç etti ve bir AVM oldu. Bağdat Caddesi’nin nüfusu Bağdat’ı geride bıraktı.
Nişantaşı’nda bir zamanlar herkes birbirini tanır selam verirdi. Artık sadece alışveriş yapan sosyetikler, magazin fotoğrafçılarına poz veriyor. Kasımpaşa’dan rahmetli dedem gibi paşalar çıkıyordu. Şimdi Başbakanlar ve Cumhurbaşkanı adayları çıkıyor.
Dedim ya...
İstanbul eski İstanbul değil.
Miami notları...
Amerika gezimizde New York’dan Florida’ya geçmiş bulunuyoruz. Miami ile ilgili gözlemlerimi sunuyorum:
- Temmuz, Ağustos aylarında buraya gelinmez. Hava inanılmaz sıcak ve nemli
- Kumsalda ayağınızı yakmadan yürüyebilmek için apartman topuk terlik gerek.
- Ball Harbour Mall denilen ufacık tefecik AVM, bizim en büyük ve lüks AVM’lere pahalılık açısından fark atar. Girişinde valeler sıra sıra son model Ferrari’leri park ediyor. Kıytırık bir arabayla giderseniz sizi içeri bile almayabilirler.
- South Beach ve Art Deco denilen turistik bölgelerde park yeri bulmak imkansız.
- Kliması tüm gücüyle çalışmayan bir arabayla Miami’de gezmeye çıkmak intihar etmek demek.
- Mekanlarda fiyatla arasında uçurum var. Ya çok ucuz ya da aşırı kazık.
- Büyük bina yığıntısı Miami’nin görsel estetiğini olumsuz etkilemiş.
- Sürat motorlarının gürültüsü görüntülerinden daha etkili.
- Antalya’nın kıymetini bilmiyoruz!