Şarkıcı Aleyna Tilki kısa süre içinde inanılmaz bir popülarite yakaladı. 18 yaşına daha geçenlerde giren genç popçu kendine özgü tarzı, konuşmaları ve yaptıklarıyla sürekli haber olmaya başardı. Amerika’ya gidip gelmesi, polemiklere girmesi, son olarak Tepebaşı’ndaki zenginler kulübüne üye olmasıyla gündeme geldi.

Sosyal medyada takipçi sayısı çoğaldı 1,5 milyonu buldu. Tilki zamanla magazin basının gözdelerinden biri oldu. Bu da kurt televizyoncu Acun Ilıcalı’nın gözünden kaçmadı. Reyting için popüler isimlerin önemini çok iyi bilen Acun’un önümüzdeki sezon ‘O Ses Türkiye’ yarışmasının jürisine Tilki’yi transfer etmek istediği iddia ediliyor. Hadise, Murat Boz ve Athena Gökhan’ın yanında ekranın en çok izlenen yarışma programlarından birinin jüri koltuğunda oturmak Aleyna’ya cazip gelebilir.

İstediğini elde etmekte zorluk çekmeyen Acun onu rahatlıkla ikna edebilir. Ancak bu kendisi için büyük bir hata olabilir. Jürideki abileri ve ablası kadar deneyimli olmadığı için onların yanında sırıtabilir. Hayranlarının gözündeki çocuksu havasını, gizemini ve büyüsünü kaybedebilir. Tıpkı “Ablan star bebeğim” diyerek internet fenomeni olduktan kısa bir süre sonra ‘İşte Benim Stilim’ yarışması jürisine katılan Kerimcan Durmaz gibi ekrandan yok olup gidebilir. Şu andaki popülaritesini bir daha yakalayamayabilir. Benden söylemesi. Tilki kurnazlığını kullan koltuğa oturmadan yaylan!

PINAR DADI İSTEMEZ BEBEK MEGASTAR DİNLEMEZ

Murat Boz ile Aslı Enver’in ilişkisi kısa bir süre önce sürpriz bir şekilde sona erdi. Ayrılık kararını Murat’ın aldığı, Aslı’nın da bunu hiç beklemediği ve çok şaşırdığı söylendi. Derken ‘’Murat kafasını dinlemek için tek başına Amerika’ya tatile gitti’’ dendi.

Birlikte yaşadıkları evden ayrılan Aslı’ya mutlu sona erişme umuduyla Murat’la geçen 2,5 yılına yanmak kaldı. Murat’ın zaten daha önceden de ilişkileri sırasında bir sabıkası vardı. Arkadaşlarıyla birlikte çapkınlık yaparken magazincilere yakalanmıştı.

Çiftin hayranları bütün kabahati Murat’ın kankası Esen Yenenler’e atmıştı. Ünlü popçu bu sayede olaydan sütten çıkmış ak kaşık gibi sıyrılmayı başarmıştı. Ancak daha sonra el ele göz göze her yerde gezdiği büyük aşkı Aslı’dan bir daha geri dönmeyecekmiş gibi aniden ayrıldı.

O günden sonra da konuyla ilgili sessiz kaldı. Murat şimdi Aslı’nın ayrılırken yanına aldığı kedileri Düşeş ile Matiz’in hasretini çektiği haberiyle ortaya çıktı. Bunun üzerine ‘Murat Boz Aslı Enver’i değil kedileri özledi’ diye başlıklar atıldı. Var ya bu kavgada yapılmaz. Yaranın üstüne tuz serpmek diye buna denir işte!

Erken seçim geç kalmış evliliği getirecek mi?

Safiye Soyman hayat arkadaşı Faik Öztürk’ün milletvekili adaylığını gönülden desteklediğini söylemiş. 18 yıldır birlikte olduğu Faik Bey seçimlerde kazanamazsa birlikte televizyon programları yapmaya ve sahneye çıkmaya devam edeceklerini belirtmiş.

Türk sanat müziğinin sempatik ve sevilen sanatçısı ‘’İnşallah milletvekili karısı olmak istiyorum. Allah gönlümüze göre versin’’ demiş. Demesine demiş de küçük bir ayrıntıyı es geçmiş. Safiye ile Faik ikilisi son derece eğlenceli, gırgır, şamata dolu ama evli değil.

Safiye Hanım’ın milletvekili karısı olma arzusunun gerçekleşmesi için önce Faik Bey’in seçimlerde kazanması sonra da nikah masasına oturması gerekiyor. Bakalım erken seçim geç kalmış evliliği getirecek mi? Hep birlikte göreceğiz!

Canım Türkiyem 19 Mayıs Atatürk’ü anma Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.

Gençlik deyince akla gelen ilk ünlü hiç tartışmasız Ajda Pekkan.

Süperstar her geçen yıl daha da güzelleşiyor ve formunu korumayı başarıyor.

Ajda’nın dünyada bir eşi benzeri yok.

Onun yaşında yarı yaşını gösteren ve sahnede izleyenleri büyüleyen bir şarkıcı kalmadı.

Gençlik deyince akla gelen bir başka isim Samsun’da dört çocuklu bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Nebahat Çehre.

Ünlü oyuncu daha yeni annesi Müzeyyen Hanım’ı kaybetti ama güzelliğinden ve genç görünümünden hiçbir şey kaybetmedi.

Kendisinden bir yaş büyük meslektaşı Filiz Akın da zarafeti ve kalitesinden ödün vermeyen ve her zaman genç gösteren ünlü yıldızlarımızdan.

Yeşilçam döneminin ünlü jönlerinden Ediz Hun’la Göksel Arsoy hala çok formda.

82 yaşındaki Göksel Arsoy bunu düzgün aile yaşantısına ve tenis aşkına borçlu.

Ünlü aktör hayatının aşkı eşi Soley Hanım ile tam 57 yıldır evli.

Babası Çerkes kökenli 78 yaşındaki Ediz Hun’un genç görünümü ise genlerinden ve 44 yıllık eşi Berna Hanım’la olan huzurlu evliliğinden kaynaklanıyor.

Spor yapan ünlü

isimler ise sayılamayacak kadar çok.

Örneğin Ebru Şallı pilatesi popüler yapan ünlülerimizden.

Hülya Avşar tenise gönül verenlerden.

Berrak Tüzünataç ile Emina Sandal yoga ile ilgilenenlerden.

Mustafa Sandal ve Eda Taşpınar sporun her türlüsünü deneyenlerden.

Sarp Levendoğlu ve Kerem Bursin rolleri için boks öğrenenlerden.

Cem Yılmaz da aşk uğruna fazla kilolarını verip kas yapmak için spor salonuna gidenlerden. Gençlik ve spor birbirlerini tamamlıyor. Spor yapmadan genç kalınmıyor. Bu anlamlı bayramda Atatürk’ü sevgi, saygı ve şükranla anıyoruz!

Serhat Akın’ın emekliliğinde herhalde fena halde canı sıkılıyor. Survivor yarışmasına katıldıktan sonra adaya gittiğine çok pişman olduğunu açıklayan 37 yaşındaki eski futbolcu gereksiz işlerle uğraşıyor. Durduk yerde başına iş açıyor. Serhat şarkıcı Hadise hakkında ‘’İlk tanıdığımda saçlarını küt kestirmişti. Çirkindi, beğenmedim. Sonradan Arap atı gibi açıldı’’ gibi laflar etmiş.

Ünlü popçu da bu nezaket dışı sözler ve yakışıksız benzetmeye haklı olarak tepki göstermiş. Serhat’a ‘’Uzaktan adamsın, adamlıktan uzaksın’’ şeklinde cuk oturan bir karşılık vermiş. Hatasını anlayan Serhat Hadise’den özür dilemiş. Tam olay kapandı derken Serhat’ı şeytan dürtmüş. Hadise ile tanıştıklarında çekilen fotoğrafı bulup Instagram’da paylaşmış. Altına da ‘’Haksız mıyım yani’’ diye yazmış.

Hadise şimdi kadınlara örnek olsun diye Serhat’a 1 TL’lik maddi ve manevi sembolik bir dava açacakmış. Serhat haksız! Her kadının kendine ve yaşına göre ayrı bir güzelliği vardır. Bir de Serhat gibi o güzelliğin farkına varamayan erkekler. Hadise’nin de yıllar önce saf ve doğal bir güzelliği varmış. Serhat bunu anlayamamış. Önce aklınca bir espri yapmış. Akabinde özür dileyip geri almış. Sonra kaş yapayım derken göz çıkarmış!

Esmersoy gitti Suyabatmaz geldi

Demet Şener 13 yıl evli kaldığı, 5 ay önce boşandığı 2 çocuğunun babası İbrahim Kutluay’ın kendisine ihanet etmesini bir türlü unutamıyor. Ankara’da bir söyleşiye katılan ünlü manken çok fazla darbe aldığını, zor olan bir süreçten geçtiğini ve bu durumun hala devam ettiğini itiraf etmiş. Tüm samimiyetiyle “Kendimi evlilik müessesine çok fazla teslim etmiş, hayatımın merkezine koymuştum. Kendimden vazgeçmiştim. Yapmamak gerekiyormuş. Beklemediğim yerden darbe aldım. Büyük şok yaşadım” demiş. Demet’in artık yaşadığı kötü günleri geride bırakması gerekiyor çünkü bundan en çok kendisi olumsuz etkileniyor. Sevgili Demet!

41 yaşındasın. Güzeller güzelisin. Ünlüsün, popülersin. Ayrıca çok iyi bir annesin. Bırak seni kaybeden üzülsün. Söylemesi yapmasından kolay ama artık geriye değil ileri bak. Önünde belki yaşadığından daha büyük bir aşk ve mutluluk var. Moralini bozmaya, keyfini kaçırmaya, huzurunu kaçırmaya değmez. Takma bunları kafana. Sanat Güneşi Zeki Müren’in seslendirdiği unutulmaz şarkıdaki gibi. “Ömür çiçek kadar narin bir gün kadar kısa, ağlama değmez hayat bu gözyaşlarına!”

EY RUMEN GÜZELİ OTILIA KABAHATİ KENDİNDE ARA

Sinan Akçıl 2016 yılının sonunda aşk yaşamaya başladığı Rumen şarkıcı Otilia ile olan ilişkisini noktalamış. Ünlü popçu kısa bir süre önce yaptığı açıklamada “Artık sevgilim yok yalnızım” demiş. Meğer Otilia’ya önceden haber vermemiş. Kızcağız haberi Romanya’da sosyal medya üzerinden öğrenmiş. Öğrenir öğrenmez de küplere binmiş. Sinan’ın kendisini kandırdığını ima ederek öfkesini açıkça dile getirmiş. Instastory’de içini bir dökmüş pir dökmüş. “Baştan beri beni yanıltmana rağmen neden ‘Seni seviyorum’ dedin? Neden her şeyin yolunda olduğunu söyledin? Öyle hissetmiyorsan neden kalbimi aşk kelimeleriyle doldurdun? Bu ilişki için her şeyi yaptım. Ama sen beni günden güne öldürmek için her şeyi yaptın” demiş. Hemcinslerine aşklarını hak etmeyen erkekleri asla seçmemelerini söylemiş. Otilia’nın yazdıklarını okuyunca insan oturup hüngür hüngür ağlamak istiyor. Yeşilçam döneminin eski acıklı aşk filmleri gibi. Bir hamile kalmadığı eksik. Ama işin aslı hiç de öyle değil. İkisi de şarkıcı, ikisi de kendi ülkelerinde ünlü. Biri Türkiye’de diğeri Romanya’da yaşıyor. Arada bu kadar mesafe varken Otilia bizim Sinan’dan ne bekliyor? İddia ettiği gibi ilişki için her şeyi yapmış olsa pılısını pırtısını toplayıp sevgilisini yanına yerleşirdi. Yanından da ayrılmazdı. Sinan gibi genç kızların etrafında pervane olduğu bebek yüzlü popüler bir erkek hiç tek başına bırakılır mı? İlişkilerinin bu kadar sürmesi bile mucize. Adamcağızı aşk katili ilan etmenin ne anlamı var? Ey Rumen güzeli Otilia.

Tamam. Kalbinde açılmış bir yara. Kabahati kendinde ara!

Survivor yarışmasında Turabi rüzgarı esiyor. Hatta rüzgar da değil, fırtına ya da tsunami. Başarılı yarışmacı sazı eline almış durumda.

Geçen hafta ettiği küfürler yüzünden ceza almış, ödüllerden yararlanamamıştı. Şimdi de takım arkadaşlarına karşı cephe aldı.

Konseyde adının yazılmasına sinirlendi ve tek başına takılarak yeni bir strateji uygulamaya başladı. Rakipleri kendisini eleştiri yağmuruna tutmayı sürdürürken öfkesini kontrol etmekte daima zorlanan Survivor yarışmasının yıldızı bu kez farklı bir kimlikle karşımıza çıktı. Kazanan takımın Anneler Günü’nde telefonla annesini kutlayacağı iletişim oyununda annesini çok özlediğini belirterek gözyaşlarını tutamadı.

32 yaşındaki Mersin doğumlu eski şampiyon oyunu kurallarına göre oynamasını biliyor. Yarışmanın kurallarından çok reyting kurallarını önemsiyor.

İzleyiciyi ekran başına tutabilmek için elinden geleni yapıyor. Bağırıyor, çağırıyor, kavga ediyor, ortalığı karıştırıyor, diskalifiye olmanın eşiğine geliyor sonra birdenbire duygusal davranıp ağlamaya başlıyor.

Daha ne yapsın? All Star yarışmacı dediğin böyle olur. Kim ne derse desin.

İster beğenin, ister beğenmeyin. Böyle renkli yarışmacının yeri asla dolmaz. Kambersiz düğün Turabi’siz Survivor olmaz!

Birinin havası sahada diğerinin restoranında

Ünlü futbolcu Wesley Sneijder, özel işleri için bir zamanlar top koşturduğu ülkemize gelmiş. Hollandalı yıldız ayağının tozuyla Salt Bae hareketiyle dünya çapında üne kavuşan etçi Nusret Gökçe’nin Etiler’deki mekanına gitmiş.

Ünlüleri görüntüleyebilmek için restoranın önünde devriye gezen magazin muhabirleri fırsatı kaçırmamış.

Sneijder ile kendisini kapıda karşılayan Nusret’in kucaklaşırken fotoğrafını çekmiş. Sneijder’in üstünde deri ceketi varmış.

İmajına büyük özen gösteren Nusret kendine özgü giyim tarzı ve yuvarlak güneş gözlükleriyle ondan çok daha havalıymış. Ünlü etçi hayranlarıyla fotoğraf çektirip imza dağıtmaktan ünlü futbolcuyla zor konuşabilmiş.

Bu işler böyledir. Nusret için hava her şey demektir. Havası olmadan o fiyatlara müşteri bulamaz.

Dünyanın dört bir yanında şubeler açamaz. Sneijder artık kariyerinin sonuna yaklaşmış.

Bu saatten sonra hava bassa kimin umurunda olacak ne işine yarayacak? Zaten yabancılar bizim kadar dış gösterişe önem vermiyor.

Futbolcu Wesley Sneijder ve etçi Nusret Gökçe.

Birinin havası sahada, ötekininki restoranında!

Böyle sosyal medya takipçin varsa düşmana ihtiyacın yok

Pınar Altuğ sosyal medyadaki takipçileri açısından şanssız ünlülerden.

Nerde bir arıza tip varsa onu buluyor.

Ünlü oyuncu aktif olarak kullandığı Instagram’da sürekli trolleriyle uğraşıyor.

Hepsi de birbirinden acımasız ve gaddar yorumlar yapıyor.

Özellikle 10. evlilik yıldönümünü kutladığı kendisinden genç eşi ve kızının babası Yağmur Atacan ile olan fotoğrafını paylaştığında başına gelmedik dert kalmıyor.

Son olarak ‘’Yağmur Bey sizinle sevişirken gözlerini kapatıyordur, çünkü bu tiple göz göze gelince insanın zevki gider’’ diye yazan kendini bilmez biri daha olmuş.

Pınar da her zamanki gibi kendini tutamamış.

‘’Sizin bana bakıp zevk almanız bir acayip olurdu zaten, değil mi?’’ diye cevaplamış.

Bırak uğraştığına değmez.

Bu yüzsüzlerin her türlü lafa karınları tok.

Böyle takipçin varsa düşmana ihtiyacın yok!

Alişan ile Buse Varol 900 davetlinin katıldığı muhteşem bir düğünle dünya evine girdi. Yıldız yağmuru yaşanan görkemli düğünde damat ve geline takılan kilolarca altın göz kamaştırmış. Çiçeği burnunda evli çift takıların fazlalığı yüzünden oynamakta zorlanmış. Herkes Bülent Ersoy, nam-ı diğer Bülent Abla ya da kısaca Babla gibi üstünde başında tonlarca ağırlıkla dolaşmayı başaramaz. Babla’nın dayanıklı ve heybetli cüssesi o baskıyı kaldırabilir.

Buse Varol’un incecik yapısıyla kamburu çıkmadan yürümesi bile mucize sayılır. Cumhurbaşkanımız mutlu çifte “Üç çocuk yapın” nasihatinde bulunmuş. İnşallah birliktelikleri sonsuza dek mutluluk ve huzur içinde devam eder. Ancak bu evlilik işinin bir garantisi yok. Bir bakıyorsunuz güle oynaya evleniyorlar. Unutulmaz bir düğünle dünya evine giriyorlar. Sonra bir bakıyorsunuz yollarını ayırmaya karar veriyorlar. Evlenen çiftlere alınan hediyelerin önceden sigortasını yaptırabilmek mümkün olsaydı masrafa giren davetlilerin içi çok daha rahat ederdi. Sigortanın bedeli söz konusu çiftin evlilik süresine göre ayarlanabilirdi. Sonrasında bütün gece vur patlasın, çal oynasın çılgınlar gibi eğlenilirdi. Al sigortanı, tak takını. Var mı bundan rahatı?