Sinemada kuralı Türkan bozdu
.
Beyazperdenin içinde en eskilerinden, dünya tatlısı bir kadınla yollarımız bir tatil kasabasında kesişti. Yıllar önce kaybettiği eşi sayesinde girdiği beyazperde dünyasını uzaktan hâlâ izliyor. Ağzından bal damlayan, sohbetine doyum olmayan bu kadınla hayatın cilvelerini konuşurken, yanımızdaki masaya son günlerin popüler bir dizisinde başrol oynayan ve evlilik hazırlıkları içinde olan bir çift oturuverdi.
Denizin iyot kokusu ve dalgaların sesi kulaklarımıza yer etsin de, İstanbul’a döndüğümüzde uzun süre bu stokları kullanalım diye biz sohbetin dibine vururken, yan masadan çifttin sesleri yükseldi. Kavga etmeye başladılar. Hatta, sert bir hareketle ellerini yakaladığı kız arkadaşına, “Sus!“ diyiverdi, genç uzun boylu yakışıklı.
Yanımdaki kadın, “Set aşkları böyle oluyor” dedi. “Kendileri bir süre sonra oynadıkları karakterlere aşık oluyor. Gerçek hayatta bulamadıklarını, senaristlerin, yönetmenlerin yarattıkları karakterlerde buluyorlar. Buna inanıyorlar. Kendilerini hayal ürünü karelere kaptırıyorlar. Çünkü onları birleştiren o ortamda, öyle bir hayal dünyasında yaşıyorlar ki... Rüya gibi mekanlar... O derin bakışlar ve o güzel sözler. Sonra, gerçeğe, evlerine döndüklerinde akılları karışıyor rüya ile gerçekler karma karışık oluyor. Aslında onları birleştiren, o bir hayal dünyası...”
Diziler bitince, o aşkta daha sonra demek ki bitebiliyordu. Daha sonra değindiği şeyler de özetle şöyleydi...
Eskiden yapımcılar, ilişkiler duyulmasın diye kıyametler koparırdı. Büyük bir titizlikle o ilişkiyi saklarlardı. Halka mal olmak diye bir deyim vardı. Oyuncunun oyuncuyla evli olması yasaklanırdı. Sinemalarda izledikleri yıldızın hayalini kuran seyirci, evli olmasını kabullenemez diye düşünülürdü. Sanatçının özeli büyük gizlilikle yaşardı. Sosyal medyada yok... Her taşın altından çıkan paparazzi de... Bu kuralı ilk bozan, Türkan Şoray ile
Cihan Ünal oldu.
Şimdi, reklam olsun, uzun uzun konuşulsun diye, oyuncuları birleştirme haberleri üretiliyor. PR’ın her türlüsü mübah. Dizi tutulsun diye, yalandan üretilen aşklar...
Reyting az gelirse çiftler, Cihangir’de, Bebek’te bir kafede diz dize yakalanabiliyor. Dizi de bir türlü kavuşamasalar da... Ya da sahilde el ele dolaşmalar... Ama, alan memnun, satan memnun...
İşte iyi kötü örnekler
Bu sohbettin sonunda masa da isimler hava da uçuşmaya başladı. Gerçekten ortaya çıkan liste enteresandı. Sadece iki örnek ile durumu özetlemek yeterli olacaktır.
“Yer Gök Aşk“ dizisinde tanışan Birce Akalay başroldeki Murat Ünalmış ile evlenmişti. Kısa süre sonra boşanıp yeni dizisi “Küçük Ağa”daki rol arkadaşı Sarp Levendoğlu ile evlilik hazırlıkları içine girdi. “Lale Devri” dizisinde başlayan Serenay Sarıkaya ve Tolgahan Sayışman aşkı dizi ara verince bitti. Sarıkaya yeni dizisindeki Çağatay Ulusoy ile beraberliğe başladı. Ardından o da son buldu. Sayışman’da devam eden dizinin başrol oyuncusu Selen Soyder ile uzun zamandır beraber.
Liste uzayacaktır. Örnek çift hiç mi yok diye masaya elimi vurdum. “Maşallah” dedirten bir çiftimizi bulduk. Bergüzel Korel ve Halit Ergenç...
Masamızın kraliçesi kadın son sözü espri ile şöyle söyledi. “Demek ki Binbir Gece dizisini yaratan senaristler ikilinin gerçeğine çok yakın karakterler, çok yakın roller yazmış.”