Gece yaşamının olmazları
.
Uzun zamandır gece hayatı ile ilgili, eğlencenin dikkat edilmesi gereken püf noktalarını yazmak istiyordum. Geceleri şahit olduğum, eğlenirken en dikkat etmememiz gereken şeylerin listesinin en başında, “partnerimiz” olduğuna karar verdim. Kısaca, gece hayatında, yanınızda yer alan arkadaşlarımızın ne kadar önemli olduğundan bahsedelim.
İstanbul gece hayatında çok uzun zamandır varlığını sürdürenlerdenim. Underground kulüpler döneminden beri... Gençlik günlerimizde çok popüler olan gündüz matinelerine de dadanmıştım tabii. 90’lar da Airport, Studio 54 gibi hafta sonları gündüz matinelerinden sonra, o döneme damgasını vuran 20&19, 7th house, High and, Magma, Godet gibi bir çağı sıkı takip ederdim. Bu dönemi ne zaman hatırlasam, uzun uzun anlatasım geliyor. Arkadaş, eş dostla bir araya geldiğimizde o geceleri ve yaşadıklarımızı konuşup bolca iç geçirip hasretle anıyoruz. Hani büyüklerimiz hep söyler ya, “Nerede o eski günler” diye... O bile ağzımızdan çıkıveriyor gerçekten... Yaşlandık mı ne? Ama o günlerin keyfi de gerçekten başkaydı! Yaşanan bir daha yaşanmıyor.
Gelelim gece hayatında eğlenmeye çıktığınızda, nasıl tipler keyfinizi kaçırabilir? Partneriniz sizinle adım attığı mekanlarda uyum içinde olmalı. Kıyafeti, saçı, konuşması, çevresiyle göz teması, her şeyi ile sizden ne bir adım önde, ne bir adım arkada kalmalı. Hatta sizinle yarışmamalı. Gece hayatında, paylaşım içinde olacağınız kişi ile uyum içinde olmanız gerekir. Zevkleriniz, eğlence anlayışınız bir olmalı. Oturup kalkmasını bilmeyen kişi ile sokağa adım atmayın. Konuşmaktan çekinen, etrafına korku ile bakan kişiler de sizin sosyalleşmenizi engelleyecektir. Tüm iş başa düşer sonra. Aynı statüye yakın dostluklar uzun süreli olur. Hele ki dans etmesini bilmiyorsa, Ankara havası ile piste fırlıyorsa, garip danslar sergiliyorsa, aman haa...
Güç artık kadınlarda
En iyi gece partneri kılık kıyafetiyle, saçı, makyajı, en önemlisi içki içmesiyle dikkat çeken kişidir. Onun artıları eksileri sizin hanenize de kaydedilir. Gece yaşamının çalışanları, gelenleri, gidenleri, olayları unutmazlar. Partneriniz sizinle yarışmasın. O yarışa sizi de sürüklenmesin, “Abi ne yavaş içiyorsun! Hadi hadi bir shut atalım” sıkça rastladığımız baskılar. Bir de efelenenler! İki duble sonra içinden bir “Karadayı” çıkanlar. Garsona, “Kardeşim, birader, baksana oğlum” diyen, el kol edenler. Anlatırken bile fena oldum. Durun, aklıma geldi; “Kızlar bize bakıyor. Kaldıralım” derken WC yolu gözleyenler, kapısında bekleyenler. İşte bu da en bombasıdır. Ellerindeki telefonla sürekli oynayıp, etrafı iplemiyorum ben burada sosyalleşiyorum havaları ise en sıkıcı olanı. Devamlı selfie çekip, sosyal medyanın her köşesinde fotoğrafını paylaşıp, “Çok eğleniyorum” havası verenler... İşte en yalnız olanlar da sanki onlar. İlk defa buluşuyorsanız, tanımadığınız biri ile gece dışarıya çıkmayı tercih etmeyin. İki bardaktan sonra içinden bir başka kişi çıkan çoktur.
Bir de şu var; aslında erkekler ne kadar hava atsa da, gece yaşamında güç artık kadınlarda... Yazılacak çok şey var. Bu konunun devamı önümüzdeki günlerde.