Sezon biterken öne çıkan sergiler
.
İstanbul çağdaş sanat sahnesinde sezon sonu yaklaşırken işte Mayıs’ın ikinci yarısını hareketlendirecek sergiler...
Versus Art project, interaktiflik üzerine kurguladığı yerleştirmeleri ile beğenimi kazanan Ömer Pekin’in ilk kişisel sergisinin kapılarını açtı. Sanatçı, “Tekinsiz. Gerçek. Tezahür.” başlıklı sergisinde, alıştığımız malzeme kullanımı ve resimsel kompozisyon yönelimlerinin ötesine geçerek; nesne ile hem öznel hem de izleyiciye aktarımı canlı bir diyalog kuruyor. Yapıtlarını, duyuların gerçekliğine ve çevresine duyarlı birer deneyim aracı olarak tasarlayan Pekin, böylelikle stabil ve sınırlı bir varoluş yerine etkileşime dayalı bir sergi ortaya koyuyor. Üç boyutlu nesnelerin ve enstalasyonların yer aldığı sergide, izleyici baş rolü işlerle paylaşıyor. Seyircinin aktif katılımı sonucu yapıtların kazandığı form ve anlam katmanları, farklı bir gerçeklik pratiğine adım atmamızı sağlıyor. Üniklik bu serginin temel unsuru diyebilirim. Renk ve ışık üzerine sabitlenmiş ancak görsel, dokunsal ve işitsel çeşitli aktarımlarla dönüşen yapıtların her biri her an ünik olabilme özelliğine sahip. Bu sıra dışı sergiyi mutlaka görmenizi tavsiye ederim, 9 Haziran’a kadar vaktiniz var.
Havaların ısınmasıyla Karaköy daha da keyifli. Juma Art binasındaki galerileri de hafta sonu programınıza ekleyebilirsiniz. Galeri Nev İstanbul, beş uluslararası sanatçının İstanbul’da ilk kez izleyici karşısına çıkacak işlerini ağırlıyor. Küratörlüğünü Pelin Uran’ın üstlendiği “Böyle olacağını bilmediğimiz de bir o kadar kesin” başlıklı sergi, çoğunluğu video enstalasyon olan işler aracılığıyla, ölüm kavramının farklılaşan algı ve çağrışımlarına odaklanıyor. Sergi, çoğumuzun düşünsel olarak kaçınmaktan yana tavır aldığı ölüm kavramını, yaşamın tetikleyici denge unsuru olarak görmeye dair ilginç bir bakış açısı sunuyor. Farklı noktalardan bu temaya dair kafa yoran sanatçıların işlerini; karamsarlığın aksine ölümün zaman, insan, varoluş ve yaşamı yücelten bir perspektif ile ele alındığı bir seçki olarak izliyoruz. 22 Haziran’a kadar ziyarete açık.
Aynı binadaki artSümer’de ise Eda Gecikmez & Sevil Tunaboylu’nun hayata geçirdiği “Güneş Yerinde” isimli grup sergisi kapılarını açtı. Fotoğraf, resim, dijital çizim, ses enstalasyonu gibi farklı disiplinlerde çalışmalarıyla seçkide yer alan sanatçılar arasında; Uluç Ali Kılıç, Ferah Doğan, Eda Gecikmez, Erkin Gören, Selen Hayal, Ata Kam, Ekin Kano gibi isimleri görüyoruz. Bazıları benim için de yeni birer keşif olan 12 sanatçının, oluş haliyle ilgilendiği ve çevresine ilişkin yorum ve tanımlamaları genişletilmiş bir bakış açısıyla sunduğu işlerini oldukça başarılı buldum. 30 Haziran’a kadar görün derim.
KRANK Art Gallery ise Nilbar Güreş, Khaled Barakeh ve Neşe Karasipahi’nin eserlerinin bir araya getirildiği “Yer Değiştiren Ufuklar” sergisiyle yaza merhaba diyor. Küratörlüğünü Misal Adnan Yıldız’ın üstlendiği proje; formal anlamda farklılaşıp yaşam, özgürlük, doğa ve insanın habitatı gibi temalar üzerinde ortaklaşan üretimleri odağına alıyor. 15 Haziran tarihine dek mutlaka izlenmeli.