Pera’da teknoloji ve sanat buluşması
Sanat dolu bir ayın yarısını geride bıraktık. Bu hafta Eylül ayında izleyiciyle buluşan sergilerden öne çıkanları paylaşmak istedim.
Pera Müzesi sezonu iki farklı sergiyle karşılıyor. New York’ta yaşayan, heykel, performans ve video alanlarında çalışan sanatçı Katherine Behar’ın “Veri Girişi” isimli kişisel sergisi, teknoloji ve sanatı buluşturuyor. Küratörlüğünü Fatma Çolakoğlu ve Ulya Soley’in yaptığı sergi, verinin bir ölçüm biçimi ve güçlü bir teknolojik meta olarak önemine odaklanıyor. İnsan ve teknolojinin karmaşık ilişkisine değinen Behar’ın video animasyonlarını, yeni medya sanatının başarılı örnekleri arasında sayabiliriz. Böylesine güncel bir konunun, sıra dışı malzeme ve unsurların dikkat çektiği çarpıcı çalışmalarla inceleniyor olmasını heyecan verici buldum. Sergi kapsamında, belirlenen gün ve saatlerde gerçekleşecek olan Data’s Entry (Veri Girişi) performansı ise şimdiden merak uyandırıyor. Pera Müzesi’nde devam eden diğer sergi ise Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden yapıtların izleyiciyle buluştuğu “Karşılaşmalar” isimli karma sergi. Müzenin, kuruluşundan bu yana gelenek haline getirdiği, genç sanatçıların üretimine destek verdiği bu seri kapsamında, bu kez Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi mezun ve öğrencilerinin işlerini görmek mümkün. Sergide, resim, heykel, grafik, seramik, fotoğraf, geleneksel sanatlar ve sinema gibi alanlarda çalışan öğrencilerin eserleri, kent dokusu ve kentin kültürel temellerini ele alan bir tema etrafında şekilleniyor. Her iki sergiyi de 16 Ekim tarihine dek ziyaret edebilirsiniz.
Katherine Behar’ın “Veri Girişi” sergisindenyerleştirme
Ali Alışır’ın “Kozmos” sergisindenresim
Carl Sagan’ın “Kozmos”u ilham oldu...
Bozlu Art Project Nişantaşı ise dikkat çekici çalışmalara imza atan sanatçı Ali Alışır’ın “Kozmos” isimli solosuyla sezonu açıyor. Küratörlüğünü Oğuz Erten’in üstlendiği sergide, insan-evren ilişkisi bireysel ve bütünsel bazda ele alınarak Kozmos’u anlamlandırma adına yeni yolların keşfine çıkılıyor. Alışır, kendi çektiği fotoğraflardaki kent görünümleri ve insan imgelerini, evreni ve boşluğu temsil eden siyah zeminli resimlerine yerleştiriyor.
Bu sayede kozmosun devinimini yansıtmak isteyen sanatçı, Carl Sagan’ın “Kosmos” kitabında bahsettiği, hepimizin yıldız tozundan yapıldığı düşüncesini akıllara getirmek istemiş. Bana göre oldukça ilgi çekici bir kavramsal temayı işlemeyi seçen Alışır’ın sergisini 20 Ekim’e kadar izleyebilirsiniz.
Rampa’nın merakla beklediğim karma sergisi 28 Eylül’de açılıyor. Güncel sanatın öncü isimlerini bir araya getiren “İkame” isimli seçki, Murat Akagündüz, Vahap Avşar, Hera Büyüktaşçıyan, Aslı Çavuşoğlu, Erinç Seymen, Yaşam Şaşmazer, Servet Koçyiğit gibi benim de severek takip ettiğim sanatçıların işlerine yer veriyor. Küratörlüğünü Nicole Dee O’Rourke ve Esra Sarıgedik Öktem’in üstlendiği sergi, yoksunlaşma kavramı üzerinden insan bedeninin toplumsal, kültürel ve siyasal temelde içinde bulunduğu halleri konu ediniyor. Mutlaka ajandanıza almanız gereken sergi, 12 Kasım’a kadar açık olacak.
Eylül ayının öne çıkan sergilerinden biri de ARMAGGAN Art & Design Gallery’deki “Doğanın Renkleri” isimli karma sergi. ARMAGGAN Kültürel Miras ve Doğal Boya Laboratuvarı’nın (DATU) doğal organik yağlı boya desteği ile boya bitkileri, boya böcekleri, deniz kabukluları ve doğal organik lake pigmentlerinden üretilen boyalarla çalışan sanatçılar kimyasaldan uzak, doğanın ışığında bir seçkiye imza atıyor. Sergi 19 Kasım’a kadar izlenebilir.