Şampiy10
Magazin
Gündem

Londra’da bahar sergisi

.

ABONE OL
Vatan Haber

Geçtiğimiz hafta sanatsal etkinliklerin peşinde, Londra’yı ziyaret ettim. Şehirde izlediğim, bahar gibi renkli bir sergiyi sizlerle paylaşmak istedim.

Daha önceki yazılarımdan birinde, 2016 yılında retrospektif tadında sergilerini görebileceğimizi düşündüğüm sanatçılar listesinde Yayoi Kusama’ya da yer vermiştim. Londra’daki köklü galeri Victoria Miro beni yanıltmadı ve yaşayan en önemli avant garde isimlerden olan Kusama’nın geniş kapsamlı kişisel sergisiyle sanatseverlerin karşısında çıktı. Ben de ön gösterimi sonrası gerçekleşen yemeğin davetlilerinden olarak, bu müthiş sergiyi gezme fırsatı buldum.

Shedding Tears to the Season

Gerçeküstü bir evren...

Victoria Miro’nun tüm galeri mekanına yayılan sergide, Japon sanatçının balkabağından heykellerinin yanı sıra bu sunuma özel olarak yapılmış aynalı odaları görmek beni çok heyecanlandırdı. Galeri bahçesindeki havuzda konumlanan 100 adet küre heykelin olduğu, 1966 tarihli “Narcissus Garden” isimli yerleştirmesi de çok başarılı bir kürasyonun ürünüydü. İlk katta izleyiciyi karşılayan, “Chandelier of Grief” isimli aynalı odayı, gerçeküstü bir evrene benzettim. Ortada sallanan avize ve aynadaki hareketli görüntüler ile izleyicinin algısıyla oynanmak istenmiş. Siyah bir kutu gibi tasarlanmış diğer odada ise deliklerden sızan günışığı sayesinde kendimi başka bir evrende gibi hissettim. “When the Lights in My Heart Go“ isimli bu çalışma, teatral atmosferi başarıyla destekliyordu. Kendisi için çok önemli bir motif olan balkabağı formuna ise parlak heykeller olarak hayat veren Kusama’nın renkli dünyasına adım atmak büyüleyici bir deneyimdi. Sanatçı, kendi geçmişine ait çağrışımın sembolü olan balkabakları için, eserine “All the Eternal Love I Have for the Pumpkins” ismini vermiş ve kendi deyimiyle sanatında daima kullanarak taçlandıracağının altını çizmiş.

All the Eternal Love I Have For the Pumpkins

Her akımdan eser vardı

Sanatçının hayatına yayılan, kendisini ve evrenle ilişkisini keşfetme sürecini, enerjisi bitmek bilmeyen yenilikçi anlatım tarzıyla sanata kazandırmış olması beni her zaman çok etkilemiştir. Bu sergi vesilesiyle de Kusama’nın yetmiş yıllık sanatsal üretiminin doğaçlama yapıtlarına tanıklık ettiğim için çok mutlu oldum. Serginin ön gösterimi için verilen davette İngiltere sanat camiasının önde gelen isimleriyle tanışma fırsatı da buldum. Yaşı sebebiyle katılamayan Kusama’nın yerine stüdyo çalışanlarının bizimle olduğu fevkalade şıklıktaki yemekte, Polka Dots desenli makaronlara kadar her detay incelikle düşünülmüştü. Minimalizmden sürrealizme, pop-art’tan soyut ekspresyonizme uzanan bir yelpazede sıra dışı yapıtların sahibi bu önemli sanatçı için son derece özenli ve büyük bir prodüksiyona imza atılmış olmasını çok etkileyici buldum.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Şehirde sanat dinamizmi
  2. Tophane’den Pera’ya sanat rotası
  3. Haftanın sergileri
  4. Sezona başlarken
  5. Yaz biterken
  6. Bodrum’un saklı kültür bahçesi
  7. Çağdaş sanat ve gastronomi el ele
  8. Sanat terimlerine bakış
  9. Hayaller ve sırlar bir arada
  10. Beyoğlu’nun sanat kaynağı

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.