Üçüncü çeyrekte istihdam
Ekonomik verileri belirli bir takvim çerçevesinde değerlendirmeye alıyoruz. Bekleneceği gibi, öncelik sıralaması konjonktürün ihtiyaçlarına ve gündeme göre değişiyor
Ekonomik verileri belirli bir takvim çerçevesinde değerlendirmeye alıyoruz. Bekleneceği gibi, öncelik sıralaması konjonktürün ihtiyaçlarına ve gündeme göre değişiyor. Örneğin salt iktisat açısından yeni bilgi taşıyanları tercih ediyoruz.
Bir de siyasi-toplumsal açıdan kritik veriler var. Bunların başında istihdam ve işsizlik geliyor. Bilinen eğilimlerinde bir değişim oluşmasa bile, arayı soğutmadan gelişmeleri okuyucularıma duyurmaya çalışıyorum.
Gene ara uzamış. En son 23 Temmuz’da nisan verilerine bakmışım. TÜİK hafta başında Hanehalkı İş gücü Araştırması ağustos sonuçlarını açıkladı. Temmuz-eylül arasını kapsıyor. Yani tam üçüncü çeyreğe denk geliyor.
2000’den 2006’ya istihdam
Mevcut konjonktüre yönelik analizim biliniyor. “Sanayisiz, ihracatsız, istihdamsız ama enflasyonist büyüme” diyorum. Ekonomiyi bu olumsuz konjonktüre 2003 sonrasında uygulanan yanlış para politikasının sıkıştırdığını söylüyorum.
Milli gelirin hızla büyüdüğü konusunda bir tereddüt olduğunu sanmıyorum. Ama milli gelirdeki artışın istihdam etkisi konusunda anlaşmazlıklar var. Fili tanımlayan körler gibi, iktisatçılar farklı sonuçlara ulaşıyor.
Bugün olaya daha uzun dönem açısından bakmak istiyorum. 2006 yılını 2000’le karşılaştıracağım. Neden 2000? Enflasyonla mücadelenin başladığı ve ekonominin gene hızlı büyüdüğü bir yıldır. Arada geçen altı yılda katedilen mesafeyi görmeye izin verir.
Tüm diğer makroekonomik göstergeler gibi, istihdam ve işsizlik de mevsimlerden etkilenir. Yakın geçmişle uğraşırken mevsimlik etkiyi temizleyen yöntemleri kullanıyoruz. Uzun dönem için daha basit bir yöntem var. 2006 üçüncü çeyrek verilerini 2000’in aynı çeyreği ile karşılaştırabiliriz.
15 yaşından büyükler grubunda 2000’de 46.3 milyon kişi varken 2006’da 5.4 milyon artışla (yüzde 11,7) 51.7 milyona yükselmiş. Buna karşılık istihdam 22.8 milyon kişiden 500 bin artışla (yüzde 2,1) 23.3 milyona çıkmış.
İşsizlerde patlama
Gerisi kalan 4.9 milyon kişi nerede? İki kalem öne çıkıyor: İşsizler ve iş bulsa çalışacaklar. 2000’de 1.4 milyon olan işsizler 1 milyon artışla (yüzde 75,2) 2.4 milyona yükselmiş. İş bulsam çalışırım diyenler 2000’de 800 bin kişi iken 1.2 milyon (yüzde 135) artışla 2 milyona tırmanmış.
İkisini toplayınca 2.2 milyon kişi ya da istihdam artışının dört katı ediyor. Son altı yılda iş bulan her bir kişiye karşılık dört kişi iş bulamamış diye okuyoruz.
Buna karşılık yapısal düzeyde olumlu bir dönüşüm görünüyor. Tarımda çalışanlar 8.9 milyon kişiden 6.8 milyona (2.1 milyon) azalmış. Buna karşılık tarım dışında çalışanlar 13.9 milyon kişiden 16.5 milyona (2.6 milyon) çıkmış. İşin özür budur. Geçen altı yılda 15+ yaş grubundaki kişi sayısı 5.4 milyon ama çalışan sayısı 500 bin artmış. Bu da işsiz sayısını dar tanımla 1 milyon geniş tanımla 2.1 milyon artırmış. Bir de teselli mükâfatı var: Yapısal dönüşüm sürüyor.
Bunların hızlı büyüme dönemi verileri olduğunu tekrar hatırlatalım.