2013'te dış açık
.
Fed’in çiçeği burnunda başkanı Yellen de “kimin kabahati?” tartışmasına katıldı. Gelişen ülkelere aynaya bakmalarını tavsiye etti. Herhalde kabahati kabullenmesini (!) beklemiyordunuz. Bu arada Krugman’ın eleştirilerine hiç cevap vermedi.
İçeride faiz arttırımının üçüncü haftası da sakin geçti. Dolar 2.18 TL’ye (sepet 2.58 TL) gevşedi. Kısa dönemde yeni politikanın başarı kriteri kur istikrarıdır demiştim. Şimdilik gelişmeler Merkez Bankasının hesapları ile uyumludur.
Dış açıkta rekor
Aralık ödemeler dengesi Merkez Bankası tarafından açıklandı. Cari işlemler açığı 8.3 milyar dolar çıktı. Aralık ayı için tarihi rekordur. Piyasa 7.5 milyar dolar öngörüyordu. Böylece yıllık açık 65 milyar dolara tırmandı. Yıllık artış 12 milyar dolardır.
Milli gelire oranı yüzde 8’dir. Fevkalade yüksektir. Son iki yılda ekonomi ortalama yüzde 3.1 büyüdü. Ortalama dış açık oranı ise yüzde 7.1 gerçekleşti. Düşük büyüme-yüksek dış açık kısır döngüsüne iyi örnektir. Çok tehlikelidir.
En ilginç gelişme mali gelir-gider açığında (yatırım dengesi) 2.3 milyar dolar artıştır. 11.4 milyar dolara ulaştı. Farkın yarıdan fazlası temettü ödemelerinden kaynaklanıyor. Dikkat: yurt dışına kar-faiz ödemesi milli gelirin yüzde 1.5’una geldi. Artış sürecektir.
Düzeltme yetersiz
Konjonktür analizi için altın hariç dış açığa bakıyoruz. 2011’de 70 milyar dolardı. 2012’de 16 milyar dolar düşüşle 54 milyar dolara indi. “Yumuşak iniş başarılı” dedik. Fakat 2013’ü 53 milyar dolarla bitirdi. Düzeltmenin durduğuna işarettir.
Ayrıntıya inelim. 2013’de enerji ithalatı 3 milyar dolar azalıyor. Altın ve enerji hariç açık 2 milyar dolar artıyor. Yatırım dengesindeki bozulmaya eşittir. Yani altın hariç açığı sabit tutmak için bile mal-hizmet ticaret açığının daralması gerekiyor.
Ne demek? Düzeltme temposu yetersizdir. Dış açığın makul düzeye ineceği süre bilinemiyor. Yönetim tempoyu sevebilir. Ama piyasayı kesmiyor. TL’de sert değer kaybı yaşanıyor. Yani düzeltmeyi yönetim yerine piyasa hızlandırıyor. Bu işler böyledir.