Şampiy10
Magazin
Gündem

Türk Lirası’ndaki yükseliş sürer mi?

.

ABONE OL
Vatan Haber

6 ay aradan sonra dolar/TL’nin 2.80’nin altına inmesi, bu hafta 2.7650’nin test edilme şansını artırdı. Doların tüm dünyada güçsüzleşmesi, TL’nin önünü açıyor

Geçtiğimiz hafta beş önemli merkez bankasından; Fed (ABD), ECB (AB), Bank of Japan (Japonya), Bank of England (İngiltere) ve People’s Bank of China’nın (Çin) ikisinin toplantısı vardı. Fed ve BoJ da politika duruşlarını ve de faizlerini değiştirmedi.

Fed, ‘Konut piyasası toparlanmaya devam ediyor’ diyerek, küresel gelişmelere vurgu yaparken, BoJ negatif faiz politikasının etkilerini gözlemlemeye devam edeceklerini açıkladı.

Tarımsal ralli olur mu?

Piyasalar cephesinden bakıldığında yeni bir söylem ve sıkılaştırıcı yönde bir adım atılmadığından ve de yakın bir gelecekte atılmayacağı beklentisiyle “Ralliye devam” denildi. Bir süredir soluksuz devam eden hisse senedi rallileri biraz mola vermeye, kârların cebe konmasına olan ihtiyacın artması; Apple’ın açıklanan kârından çok gelecek performansının aynı şekilde devam edemeyeceği endişesi ile hayata geçmeye başlamış görünüyor. Yine de parasal genişlemelerin süreceği beklentisi sadece hisse senetlerini değil, emtia tarafını da coşturuyor.

Petrol ve geçtiğimiz haftaların işlem hacmi rekoru kıran “demir cevherinin” yanı sıra değerli metaller de bu olumlu havadan nasiplendiler. Sırada tarımsal emtia mı var? Büyük ihtimalle evet, 10 yıl öncesinden kalma bir alışkanlıkla emtia piyasalarına yatırım yapan fonlar; petrol-değerli metaller-endüstriyel metaller-tarımsal emtia grupları arasında “dolanıp duruyor”. Yükselen emtia endeksleri içinde en geride kalan tarımsal emtia bir sonraki ralli adayı olabilir.

Bu hafta ABD’den ISM (İmalat) verileri ve en fazla işlenen Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi açıklanacak. 200 bin kişilik bir artış bekleniyor. Son bir yıl içinde ortalama olarak 200 binin üzerinde kalmayı başaran TDİ verisinin 200 binin altında kalması piyasaları memnun eder. Rakamın 225-250 bin arasında gelmesi pek hoşlarına gitmeyecek.

Bu hafta temel analizden çok teknik analiz ile bağlantılı seviyeler öne çıkacak. Temel nasılsa merkez bankalarına dayalı. Bu hafta teknikten gelecek ipuçları daha önemli olacak.

Euro nereye gidiyor?

DOLAR Endeksi’nde (DXY) 92.20-50 seviyeleri korunacak olursa euro/dolar paritesi 1.1470 seviyelerini aşsa da üzerinde çok kalamayacak demektir. DXY’nin gerilemesi için illa euronun güçlenmesi gerekmiyor. Değerlenen yen veya sterlin de euro kadar olmasa da bu konuda “destek” olabilir. Euro/dolar paritesi için 2015 yılı başından bu yana “çoklu maliyetlenme/zirve” seviyesi olması açısından 1.1470-85 seviyeleri kritik direnç seviyeleri. Bu seviye aşılacak olursa euro/dolar paritesinde ilk aşamada 1.1670 ardından da 1.1780 (+/-30 pips) seviyesi test edilebilir. Şaşırtıcı bir durum ama ‘en yüksek eksi faize’ rağmen bu ihtimal var ve bu durum temel verilerden çok, teknik analizden ve pozisyonlanmadan kaynaklanıyor. Paritede 1.1470’ler aşılamazsa gelecek düzeltmenin hedefi 1.1180-1.1220 seviyeleri olacak.

Altın daha yükselir mi?

Geçtiğimiz hafta doların ‘zafiyetinden’ istifade edenler sadece para birimleri ve borsalar değildi, altın ve gümüş de bu kervana katıldı. 11 Mart’ta 1.282’leri test eden altın için 1,285 ons/dolar seviyesi önemli bir dirençti ve geçtiğimiz Cuma itibariyle (gümüşün de desteği ile) bu seviye aşıldı, kapanış 1.293.60 ile günün en yükseği olan 1.296.80’e oldukça yakın gerçekleşti. Eğer bu hafta boyunca 1.275’in altında bir kapanış olmadıkça ve haftanın kapanışı da 1.285’in üzerinde gerçekleşecek olursa önümüzdeki haftalarda 1.356-1.380 ons/dolar seviyelerinin test edilmesi olasılığı artacak.

Dolar dünyada düşüyor

GeçEN hafta dolar/TL kuru Ağustos 2015’ten bu yana (2 Kasım’da kapanış 2.82’nin üzerindeydi) ilk kez 2.7975 ile 2.80’nin altında bir kapanış yaptı. ‘Sepet Kur’ da 2 Aralık 2015’ten bu yana ilk kez 3.00 seviyesinde günlük/haftalık kapanış yaptı. Bu hafta içinde dolar/TL’de uzun zamandır dile getirdiğim, 2.7650’nin test edilme olasılığı arttı.

TL’nin gerilemesi; bizden çok, küresel fon akımlarından kaynaklanan bir durum. Bunu sadece gelişen ülke para birimlerinde değil, gelişmiş ülkelerde de görüyoruz. Gerilemenin temelinde doların tüm para birimlerine karşı değer kaybediyor olmasının büyük payı var.

Euro Bölgesi’ndeki bunca soruna, eksi 40 baz puanlık politika faizine, Brexit referandumuna (23 Haziran) sayılı haftalar kalmasına rağmen euro, yeniden 1.1450 ile bu yılın en yüksek seviyelerinden haftayı kapattı.

BoJ’un genişlemeci açıklamalarına rağmen Japon Yeni de Ekim 2014’ten bu yana en düşük seviyesi olan 106.36’dan haftayı noktaladı. Gelişmiş ve gelişen ülke para birimleri dolara karşı değer kazanıyor. Bu durum Dolar Endeksi’ne (DXY) yansıdı ve 24 Ağustos 2015’ten bu yana en düşük seviyesi olan 93’e kadar geriledi. DXY’de yılın başlarında önce 92.50’nin test edilebileceğini, sonrasında doların güçleneceğine değinmiştim. 92.20-50 bölgesi önemli bir destek olacak. Bu seviye kırılacak olur 90.60 seviyesi resmin içine girecek.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Borsalar toparlanır mı?
  2. Merkez Bankası beklemeli mi?
  3. Brunson rallisi yaşanacak mı?
  4. ABD tahvilleri bizi nasıl etkiler?
  5. Papatya falı gibi...
  6. Enflasyon kritik
  7. YEPyeni hedefleri 12’den vurur mu?
  8. Yeni OVP piyasaya güven verecek mi?
  9. Faizi dengeleyici adım geldi
  10. Merkez ne yaparsa Dolar/TL ne olur?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.