Piyasaları uçuran para bolluğunun sonu geldi
.
Küresel likiditenin en büyük kaynağı olan ABD’deki yatırım fonlarının portföyündeki nakit oranı yüzde 3.6’ya geriledi. Bu oran 1974 ve 2000’deki çöküş öncesinde bile daha yüksekti. Carry trade yapmak da artık çok riskli. Yani piyasalara ralli yaptıracak yeni likidite kalmadı
ABD’deki emlak piyasalarında işler iyi gitmiyor. Emlak fiyatları düşüyor. Her ne kadar yeni inşaat ruhsatları için yapılan başvurular artıyor olsa da, eldeki satışa hazır ya da satılabilir emlak stoğu sürekli büyüyor.
Emlak piyasasındaki ‘eşik altı’ kredibiliteye (subprime) sahip konut kredilerine dayalı menkul kıymetlerdeki sorunların Bear Stearns’ün yanı sıra diğer yatırım bankaları ve fonları da etkilemesinden endişe ediliyor. Bear Stearns (BS) krizinin daha derinleşmesini, elinde bu menkul kıymetleri bulunduran Merrill Lynch’in; bunları elden çıkarma kararından ‘son anda’ vazgeçmesi engelledi. Şimdilik!
Moody’s ‘eşik altı’ kredilere dayalı menkul kıymetlerde 131 tanesinin rating’ini düşürdü ve yüzlercesini daha gözden geçirmeye başladı. Bu da piyasalardaki ‘saadet zincirini’ rahatsız eden bir durum. Bu kez BS ‘kurban edilerek’ kriz buzdolabına kondu. Bir taraftan “kaliteye kaçış”, bir taraftan getiriler ‘makul seviyelere’ geldi denilerek yapılan alımlarla ABD 10 yıllık tahvillerinin getirileri Cuma günü kapanışta 5.02’ye kadar geriledi. Hedef önce yüzde 5.00 ardından da 4.90 seviyeleri. İlk seviye bu hafta mutlaka görülecek. Ancak yüzde 4.90’ın görülmesi iki-üç hafta kadar zaman alabilir. Bu arada yen cephesinden de carry trade’ler için olumlu haberler gelmeye devam ediyor. Yen, dolar ve özellikle de de euro karşısında gerilemeyi sürdürüyor. Piyasalar bu gelişmelerle moral bulacak ve yeniden bir ralli ‘yaratmak-yaşamak’ için şartları zorlayacaktır.
Şartları zorlayacaklar, zira yeni ralli için atılacak fazla barut kalmamış gibi. Investment Company Institute’un raporuna göre; ABD’deki yatırım fonları neredeyse ‘elde avuçta ne varsa’ piyasalar yatırmış durumda. Ellerindeki nakdin toplam portföylerine oranı; 1974 ve 2000 düşüşleri öncesinde sırasıyla yüzde 3.9 ve yüzde 4’lere kadar gerilemişken, bugünlerde yüzde 3.6 ile rekor düşük seviyeye inmiş durumda. Diğer yandan yendeki hareket eskiden açılmış carry trade pozisyonların kârlarını arttırırken, yenilerinin açılmasını riskli hale getiriyor. Yani yeni likidite zor! Yine de son bir gayret piyasalar, 10 yıllıklar ve yen hikayesine sarılıp; ya yeni zirvelere ya da bir önceki zirvelerine kadar yükselecekler görünüyor. Yeni zirve adayları arasında özellikle Nasdaq, euronun desteğiyle Alman Dax ve Bovespa var. İMKB de bu adaylar arasında. Ancak 10 yıllıklardaki “bahar” çok uzun sürmeyebilir. Yüzde 4.90’lı seviyelerin test edilmesinden sonra yeniden 5.25’lere doğru bir hareket başlayacaktır. 5.30 seviyelerinin yukarı kırılması bu kez çok yüksek olasılık ve yeni hedef yüzde 5.75-5.80 aralığı. Tahmin gerçekleşirse, önümüzdeki bir ayda göreceğimiz zirveler, sonraki birkaç yılda göreceğimiz son ‘bahar’ olabilir.
Euro/dolar paritesinde yeni zirve mi?
Cuma günü euro/dolar paritesinde önemli bir seviye geçildi. 27 Nisan’da görülen 1.3682 zirvesinden bu yana düşüş trendinde olan euro, Cuma günü 1.3485 seviyelerinin aşılmasıyla bu trendi kırdı ve 1.3540 seviyelerine kadar yükseldi. Kısa vadeli bu trendin kırılmasıyla kısa vadeli de olsa yeni bir yükseliş trendine girilmiş oldu. Bu hafta içinde 1.3575 seviyesi aşılır ise 1.3670 ve ardından da 1.3760 ve hatta arızi olarak 1.38 seviyeleri görülebilir. Eurodaki bu hareket, ağırlıklı ihracatı euro bölgesine olan Türkiye ve YTL için olumlu algılandığından, Cuma günü dolar YTL kurları da 1.2990 alış seviyelerine kadar geriledi. 20 Haziran’daki 1.2930 seviyelerinin altına inilmesi ve bu arada da euro/dolar paritesinde yükseliş olması halinde bu hafta içinde dolar kurunda 1.2870 seviyelerine kadar düşüş sürebilir. 1.3275-1.3375 aralığına doğru bir hareket kaçınılmaz olacaktır.
Her şey iyi giderse İMKB 49 bini geçer
Borsada geçen haftanın son iki günü özellikle de öğleden sonraki seanslarda ciddi alımlar ve 1.000’er puanlık artışlar yaşandı. Bunda seçim sonuçlarının ‘piyasa dostu” geleceği, seçimlerden çok da fazla endişe edilmemesi gerektiği’ni söyleyen banka raporlarının da etkisi olmadı değil.
IMKB 100’e baktığımızda, son iki günlük yükseliş hareketinin 47.510 seviyelerine kadar yükselmesi söz konusu. Bu seviyenin gerek seçim beklentileri, gerekse de yutdışı piyasalardan dolayı hızlı geçilmesi durumunda bir önceki zirveyi de aşarak 49.450’ye kadar bir rallinin yaşanması ihtimal dahilinde.
İMKB’de bu seviyelerden sonra uluslararası piyasalardaki ‘son zirve’ senaryosuna takılabilir ve bu seviyenin görülmesinden sonra ciddi bir düzeltme dönemine girebilir.