Piyasada geri sayım
.
Referanduma 2 hafta kala gözler piyasalara çevrildi. Borsada boşlukları kapatacak bir hareket görülebilir. TL tarafında Güney Afrika Randı ve dolar endeksi belirleyici olacak.
Referanduma 2 hafta kaldı. Daha doğrusu 10 iş günü. Olası sonuçlara göre piyasaların nasıl tepki vereceğine dair tahminlerime, geçtiğimiz hafta başındaki yazımda değinmiştim. Geçen hafta boyunca bir çok önemli veri açıklandı, gelişmeler oldu ancak benim tahminlerimi değiştirmemi gerektiren önemli bir faktör ortaya çıkmadı, şimdilik.
Geçtiğimiz haftanın ülkemiz açısından en önemli verisi, yüzde 1.9 ile 2.1 arasında beklenen 2016 yılı 4’üncü çeyrek büyüme verisinin yüzde 3.5 olarak açıklanması oldu. İkinci ve üçüncü çeyrek verilerinin; yeni milli gelir hesaplama yöntemindeki değişiklikten sonra; yukarı yönde revize edilmeleriyle 2016 yılı toplam büyümesi yüzde 2.9 olarak açıklandı. 2015’teki yüzde 6.1’lik büyümeye kıyasla önemli bir düşüş olsa da 2016’da yaşananları hatırladığımızda “büyümeyi başarmış” olmamız bile iyi haber. 2016 yılı GSYH 2.5 trilyon TL, 857 milyar dolar olarak açıklanırken, kişi başı GSYH 10 bin 807 dolar hesaplanmış.
Yüzde 5.7 artan özel tüketim harcamaları yine büyümenin motoru olurken, ihracat tarafındaki daralma büyümeyi aşağı çeken unsurlar olmuş. Kamu
eliyle sağlanan destekler/teşvikler sadece 2016 yılının son çeyreğini değil; yapılan ÖTV indirimleri, Kredi Garanti Fonu destekleriyle 2017 yılının ilk çeyreğini de kurtarabileceğiz.
Trump etkisi
Ancak bunların “sürdürülebilir bir büyüme modeline” kayda değer bir katkısı olacağını düşünmek hatalı olacaktır. Son iki çeyrektir, günü kurtarma adına atılan adımların da bir süre sonra etkileri azalacak. Açıklanan bu büyümelere rağmen; işsizliğin özellikle de genç işsizliğin son 7 yılın en yükseğine çıkmış olması, gelecek için şimdiden ipuçları veriyor.
Geçtiğimiz hafta Trump’ın Obamacare olarak anılan ABD sağlık reformunda geri adım atmak için yasa değişikliği önerisinin oylaması ertelenmişti. Şimdi sırada vergi reformu var. Piyasalar bu konuda atılacak adımları beklerken, Trump ABD’nin Meksika ve Kanada ile imzalamış olduğu Serbest Ticaret Anlaşması başta olmak üzere, diğer ticaret anlaşmalarının önümüzdeki
90 günde gözden geçirilmesine dair kararnameleri imzaladı. Küresel ticarete ne gibi etkileri olacağını hep beraber göreceğiz.
Bizi yakından ilgilendiren önemli bir gelişme de Güney Afrika’da yaşandı. Devlet Başkanı Jacob Zuma, Maliye Bakanı Pravin Gordhan’ı görevden aldı.
Böylesi bir değişiklik sonrasında diğer bakanların tepkisinden çekinen Zuma, 10 bakan ve
10 bakan yardımcısını da değiştirdi. Geçtiğimiz hafta boyunca Güney Afrika’da yaşananlar (Türk Lirası ile aynı zaman diliminde ve büyük oranda aynı fon yöneticileri tarafından alınıp satılan) Rand ve Türk Lirası’nın; dolar karşısındaki değerinde önemli değişikliklere sebep oldu. Rand yüzde 8.50’den fazla değer kaybederken, dolar/TL kuru da 3.6630’lara kadar yükseldi.
Kredi Garanti Fonu tam gaz
Geçtiğimiz hafta Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğiyle dağıtılan krediler 60 milyar TL’ye yaklaşmış. 250 milyar TL’ye kadar çıkacağı açıklanmış olan bu kredilerin yüzde 7’sine kadarlık kısmı KGF’nin güvencesinde. Bir başka deyişle 17.5 milyar TL’ye kadar batabilecek kredileri devlet üstlenecek. Kalan kısmın riski her ne kadar bankaların üzerinde olsa da şu ana kadar verilen kredilerin önemli kısmının, bankalar için zaten sorunlu veya sorunlu olmaya aday olan krediler olduğu konuşuluyor. KGF sayesinde bankalar bu kredilerini riskli sınıftan çıkararak hem sermaye yeterlilik, hem de likidite rasyolarını iyileştirebiliyorlar. En azından
1 yıllık daha bir zaman kazanmış oluyorlar. Halk Bankası Genel Müdür Yardımcısı’nın ABD’de tutuklanması önümüzdeki dönemde başta Halk Bankası ve kamu bankaları olmak üzere tüm bankacılık sisteminin fonlamasında ek maliyetlere neden olabilecek. KGF desteği ile sağlanan kredilerin riskinin bir kısmı kamuya yükleniyor olsa da nihayetinde bu kredilerin fonlanması için eninde sonunda bankacılık sistemi, dış kaynağa ihtiyaç duyacak. Büyümenin motoru durumundaki iç tüketim için de yeni kaynaklara ihtiyaç var. Bu konuda ABD’den gelecek haberler, bu yüzden önemli.
Dolar gevşeyecek mi?
Referandum öncesi hazırlıklar için son 2 haftaya giriyoruz. Sadece Güney Afrika Randı değil, Dolar Endeksi (DXY) ve parite tarafında yaşanan hareketler de önümüzdeki 2 haftada dolar/TL kurlarındaki oynaklığı artırmaya aday. DXY için 98.70 seviyesi önemliydi, 98.85 görüldükten sonra geçtiğimiz Cuma günü 100.65’e (50 günlük BHO) kadar bir yükseliş yaşandı. 100.56 ile çok az altında bir kapanış oldu. Euro/dolar paritesi için de 1.0676 (yine 50 günlük BHO) önemliydi, 1.0659 ile bu seviyenin altındaki haftalık kapanış, paritenin daha da aşağı (1.0580 ilk aday) inebileceğini söylüyor. Hal böyle olunca dolar/TL kurlarında da aşağı yönlü hareket ihtimali azalıyor. Aşağıda 3.6050 seviyesi önemli bir “destek” seviyesi. DXY ve parite cephesindeki olası gelişmelere bir de referandum öncesi azaltılmak istenen kur risklerinin yaratacağı talep eklenince, bu hafta içinde dolar/TL tarafında 3.6850 (+/- 50 pips) seviyelerinin test edilmesi olasılığı artacaktır.
Rand/TL’de düzeltme başladı
2016 yılı başlarında rand/TL paritesi 5.57 seviyelerinde idi. Yani 1 TL alabilmek için 5.57 rand ödemek gerekirken, geçtiğimiz hafta başında 3.43 rand ödemek yeterli oluyordu. Bir başka deyişle rand, TL karşısında son 15 ayda yüzde 38.50 dolayında değer kazanmış durumdaydı. Güney Afrika’daki son gelişmelerden sonra rand değer kaybetmeye başlayınca, rand/TL paritesinde de önemli bir düzeltmenin önü açılmış oldu. 3.5510 seviyesi (50 günlük Basit Hareketli Ortalama-BHO) önemliydi, geçtiğimiz hafta bu seviye yukarı geçildi, 3.6920’den kapanış oldu.
Sırada 3.98 ve ardından da 4.21 seviyeleri var. Rand tarafında yaşanabilecek bu oynaklık, dönüp dolaşıp TL’yi de olumsuz etkileyebilecek. Hazırlıklı olmakta fayda var.
Borsada boşluk kapanır mı?
Son 2 haftadır gelen haberlerle yatay/düşük bir seyir izleyen BIST 100 endeksi geride 90.440-90.390 ve 90.181-89.650 arasında iki boşluk bırakmış durumda. Önümüzdeki 2 haftada bu boşlukları kapatabilecek bir hareket görebiliriz. Ancak bu hareketin yeni bir “yüksek” getirmesini beklemiyorum. BIST 100’deki düşüş/düzeltmenin sürmesi durumunda 88.375 (50 günlük BHO) ilk önemli destek olacaktır. Bu seviyenin aşağı yönde kırılması durumunda 86.850’ye kadar devam edebilecek bir hareketin önü açılabilecek.