Şampiy10
Magazin
Gündem

Moody’s piyasayı etkiler mi?

Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s’in kararının etkisi kur cephesinde sınırlı olacaktır. Ancak doların 3.60’ın altına düşme ihtimali azaldı. Borsada da bir düzeltme yaşanabilir

ABONE OL
Vatan Haber

Geçtiğimiz hafta merkez bankalarının haftasıydı. Önce Fed 25 baz puan politika faizlerini artırdı. Bu yıl toplamda 3 mü, 4 mü faiz artışı olur tartışmaları 3’te kalır şeklinde mutabakata varılınca dolar neredeyse tüm dünyada değer kaybetti. Faiz artışı daha öncesinde büyük oranda fiyatlara yansıyıp, 3-4 faiz artışı yönünde de büyük bir sürpriz olmayınca varlık fiyatlarına yansıma çok sınırlı kaldı.

Bizim piyasalarımız açısından daha da önemli olan Para Politikası Kurulu’nun toplantısından çıkacak karar idi. Merkez; “fiili politika faizi” haline getirdiği Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranını yüzde 11’den, yüzde 11.75’e yükseltti. “Resmi Politika Faizi” ve diğer tüm “sadeleşemeyen” faiz oranlarını sabit bıraktı. Sadeleşme politikası adeta rafa kalktı ve yine çok faizli, anlaşılması ve de anlatılması zor bir para politikası dönemine başladık. Üstelik de en azından 26 Nisan’da yapılacak bir sonraki PPK toplantısına kadar bu dönem sürecek.

Anında 3 kuruş yükseldi

Karar sonrasında “işgören faiz” dediğim, TCMB ağırlıklı fonlama faizi yüzde 10.82’den yüzde 11.29’a yükseldi. Son artışla birlikte TCMB bu oranı yüzde 11.50’lere kadar yükseltebilecek bir hareket alanı kazanmış oldu.

Son açıklanan rakam göre fonlama faizlerindeki yükseliş yılın ilk iş gününe göre 300 baz puana (yüzde 3’e) dayandı. Bu artış kurlar üzerinde de etkili oldu ve karar öncesinde 3.68’lerde olan dolar/TL kuru haftanın son gününde 3.6000 (düz) seviyesine kadar geriledi.

Bayram değil, seyran değil, Moody’s Türkiye’nin görünümünü durağandan “negatife” düşürdü. Cuma günü küresel piyasaların kapanışına yakın gelen bu açıklama sonrasında 3.62’lerde olan dolar/TL kuru 3.6460’a kadar yükseldikten sonra günü 3.6360’dan kapattı.

Moody’s Aralık’ta bu yıla dair net bir değerlendirme takvimi açıklamamıştı. Yapılan açıklama sürpriz oldu. Moody’s geçtiğimiz 24 Eylül’de Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunu düşürmüş, görünümü “durağan” olarak açıklamıştı. Aradan 6 ay geçmiş olmasından dolayı şirketin kendi iç yönetmeliği uyarınca yeni bir değerlendirme zamanı gelmiş ve buna uygun bir açıklama yapmış olmalı.

Mali güç korunuyor

Eylül’deki açıklama geldiğinde Türkiye’de bir referandum yapılacağı kesinleşmemişti. Referandum sürecine girilmiş olmasının, ülke ekonomisi ve görünümü konusunda muhtemel değişikliklere neden olacağı düşüncesi, şirket nezdinde böyle bir değerlendirmeyi gerektirmiş olabilir.

Nitekim yapılan açıklamada bu konuya özel bir önem atfedilmiş. Kurumdan görünümün değiştirilmesinin sebepleri olarak:

- Türkiye’nin kurumsal gücünde yaşanan erozyonun devam ediyor olması,

- Ekonomik büyümedeki zayıflayan görünüm,

- Türkiye’nin kamu ve dış ödeme dengeleri üzerinde artan baskılar,

- Ve bunların sonucu olarak artan kredi şoku riski olarak sıralanmış.

Notun ‘Ba1’de tutulmasına gerekçe olarak; Moodys’e göre yapısal reformların yeniden hayata geçirilmesi durumunda harekete geçebilecek ekonominin iç dinamikleri, zayıflayan kurumsal yapıya ve artan dış kırılganlıklara karşın hükümetin ekonomik ile mali gücünü koruyor olması gösterilmiş.

Ev ödevlerine başlamalı...

Zamanlamanın referandum öncesine denk gelmesi yine akıllara soru işaretleri getiriyor olsa da Eylül’den bu yana kredi görünümündeki baskıların önemli ölçüde arttığı belirtilmiş. Doğal olarak hükümet cephesinden bu raporun zamanlaması ve içeriğine yönelik bir kısmı haklı eleştiriler geldi. Yine de raporda belirtilen önemli bazı noktaların vakit geçirmeden değerlendirmeye tabii tutulmasında fayda var. Düzeltilmesi gereken bazı noktalara dikkat çekilmesi açısından toptan çöpe atılmayı hak etmediğini düşünüyorum.

Doları nasıl etkileyecek?

Açıklama öncesinde dolar/TL 3.6000’ı görmüş, 3.6250 seviyelerindeydi. Bu seviyelerde bir haftalık kapanış olsaydı, dolar/TL kurlarında 3.6000’ın altının da test edilmesi olasılığı artacaktı.

Ancak Moody’s sonrasındaki kapanışın 3.6360’larda olması bu olasılığı azaltıyor. TCMB’nin fonlama faizini bu hafta boyunca yüzde 11.50’ye yaklaştıracağı varsayımıyla Moodys’in etkisinin kur cephesindeki etkisinin sınırlı kalacağını ancak artık 3.60’ın altına düşüş ihtimalinin de azaldığını düşünüyorum. Eğer düşecek olursa 3.5650 seviyesinin olabilecek en düşük seviyelerden biri olmaya aday olduğunu tahmin ediyorum. Yukarıda Cuma günü de test edilen 3.6440 ve ardından da 3.6715 seviyelerinin bu hafta içinde test edilmesi olasılığı yüksek. İkinci seviye de aşılırsa 3.6940 ve 3.7150 seviyeleri resmin içine girecektir. Son seviyenin bu hafta aşılması ihtimalinin düşük olduğunu düşünüyorum.

Borsa İstanbul’da düzeltme olur mu?

Son bir haftayı BIST tarafında 88.921 ile 90.843 arasındaki oldukça dar bir bant içinde geçirdik. BIST’in yükselebilmesi için “ihtiyaç duyulan itici” bir güç veya Türkiye adına iyi “hikaye” yazılabilecek günlerde olduğumuzu sanmıyorum. Eğer “itici bir güç” gelirse bunun sağlayacağı yükselişin saman alevi tarzı sürdürülmesi hayli zor ralli yaratacağını düşünüyorum. Asıl BIST’e lazım olan iyi bir “Türkiye Hikayesi”... Yukarı potansiyelinin sınırlı olduğu, dolar bazında “ikinci kez” Cuma günü itibariyle 2.50 dolar seviyesinin test edildiği varsayımıyla bu hafta Moody’s etkisiyle bir düzeltmenin yaşanabileceğini düşünüyorum. Bu düzeltmenin doğal olarak kurlardaki gelişmelere bağlı olması kaçınılmaz. Yine de kurlardan bağımsız olarak ilk aşamada 89.100 ve ardından da 86.800 seviyelerine kadar devam edebilecek bir düşüş yaşanabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

  1. Borsalar toparlanır mı?
  2. Merkez Bankası beklemeli mi?
  3. Brunson rallisi yaşanacak mı?
  4. ABD tahvilleri bizi nasıl etkiler?
  5. Papatya falı gibi...
  6. Enflasyon kritik
  7. YEPyeni hedefleri 12’den vurur mu?
  8. Yeni OVP piyasaya güven verecek mi?
  9. Faizi dengeleyici adım geldi
  10. Merkez ne yaparsa Dolar/TL ne olur?

© Copyright 2024

Gazete Vatan Gazetecilik ve Matbaacılık A.Ş.