Merkez’in önlemleri işe yarar mı?
.
Merkez Bankası 11 Kasım’da yeni bir uygulamaya başlayacağını açıkladı: Non-Deliverable Forward-NDF (Nakit Teslim Edilmeyen Forward) Bundaki amacın, şirketlerin döviz risklerinin yönetilebilmesi için TCMB’nin bir imkan yaratacak olması olarak duyuruldu.
Daha önceden açıklanan; Rezerv Opsiyon Mekanizması (ROM) oranlarında değişiklik ve TCMB kaynaklarından Eximbank aracılığıyla ihracatçı firmalara kullandırılan Döviz Kazandırıcı Reeskont Kredileri için ”sabit kurdan TL ödeme” önlemlerinden sonra gelen bu adım ile Merkez’in döviz talebini yatıştırma çabasında olduğu izlenimi oluştu.
Ek sıkılaştırma olmaz!
ROM mekanizmasındaki değişiklikle piyasaya 1.4 milyar dolarlık likidite sağlanırken (likidite ihtiyacından kaynaklanan döviz talebini aza ltılmaya çalışılıyor) 5.3 milyar TL çekiliyor. (Hali hazırda TCMB’nin 95-120 milyar arasında bankaları fonladığı bu ortamda
5.3 milyar TL, ek bir sıkılaştırma anlamına gelmeyecektir.)
Reeskont Kredilerin Şubat 2017’dekine benzer bir uygulamaya gidildi ve kredilerin TL ile kapatılması durumunda dolar/TL için 3.70, euro/TL için 4.38 ve ilk kez olarak pound/TL için 4.80 kur belirlendi. Kredilerin açılış kurları bu seviyelerin üzerindeyse bu imkandan faydalanılamıyor. Dolar/TL kurunun 3.90’lara dayandığı bugünlerde şirketler için ucuz yoldan döviz yükümlülüklerini kapatma veya dövizlerini yüksek kurdan piyasaya satıp, düşük kurdan TCMB’ye ödeyerek “arbitraj kârı” elde etme imkanı sunuldu.Hatta şirketler ileri vadeli (Forward) döviz satışı yaparak “kârlarını” daha da artırabilecekler.
Meksika ve Brezilya denedi
Daha önceleri Brezilya, Meksika Merkez Bankaları’nın yaptığına benzer yeni NDF uygulamasının ana hatları şöyle anlatıldı:
- Merkez Bankası miktar ve vade açıklayarak çoklu fiyat ihalesi yapacak.
- Şirketler, bankalar üzerinden katılabilecektir. (Ha keza Londra piyasası)
- Vade tarihinde; dolar teslim edilmeyecek. (Merkez Bankası’nın rezervlerinde azalışa neden olmayacak) Forward kuru ile vade günü TCMB döviz alış kuru arasındaki fark ya Merkez’e ödenecek. Ya da TCMB ödeyecek.
- Merkez Bankası (Bir yerden kendisini hedge edemeyeceği için) NDF fiyatı üzerindeki kur riskini üstlenecek.
Her ne kadar TCMB’nin fiziki rezervleri azalmayacak olsa da piyasalar “net rezerv” hesaplamalarında, TCMB’nin satmış olduğu NDF miktarını net rezervden düşecektir.
Alınan bu önlemler; temel riskler henüz daha ortadan kalkmadığından piyasalara çok da önemli bir rahatlama getir(e)medi.
Diğer yandan piyasalar; TCMB bu kadar adım atmaya başladıysa; acaba kurların daha da fazla yukarı gidebileceğine dair endişe mi taşıyor ya da bu tip “geçici” uygulamaları devreye sokularak, yine faiz artırmaktan imtina mı e diyor sorularını sormaya başladılar. Çok da haksız sayılmazlar.
Ancak piyasalardaki gerilimin, sadece faiz artırarak çözülecek aşamayı geçtiğini düşünüyorum.
NDF uygulamasının ilginç bir sonucu daha olacak. Merkez Bankası’nın “faizleri” ne olursa olsun; “işgören faizlerin” hangi seviyelerde olduğu, NDF fiyatı üzerinden hesaplanacak, bir anlamda TCMB nezdinde de kayda geçecektir.