Fed faiz artırır mı?
Bu hafta piyasalarda veri bombardımanı yaşanacak. En önemlisi Fed’in 3 Mayıs’taki faiz kararı olacak. Dolar/TL’de 3.5020 önemli destek. Ancak bu seviyenin altına inilmesini Fed öncesi ve sonrasında beklemiyorum. Zira Mayıs toplantısı biter bitmez yerini Haziran beklentisi alacak
Geldik bir başka Fed haftasına... Fed’e geçmeden önce geçtiğimiz haftadan bu haftaya kalan bir kaç önemli olayı hatırlayalım... Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulu; geçtiğimiz hafta Salı günü, Türkiye’nin denetim sürecine yeniden alınmasına karar vermişti .
Sonrasında geçtiğimiz hafta sonu Dışişleri Bakanları toplantısında Türkiye’nin üyeliğinin askıya alınması tartışıldı. AB dış politika yüksek temsilcisi Federica Mogherini, Türkiye’nin üyelik sürecinin halen daha devamı yönünde karar alındığını açıkladı. Piyasalar kapalı iken gelen bu haber an azından önümüzdeki dönemdeki, “AB üyelik müzakereleri dondurulacak mı?” endişelerini azaltan haber oldu. Bu haberin sınırlı da olsa olumlu fiyatlamasını hafta başında hissedeceğiz.
Veriler konuşacak
Sınırlı diyorum zira; olumsuzluk da önemli oranda fiyatlanmamıştı, olumlu tarafında etkisi sınırlı olacaktır. AK Parti’nin olağanüstü kongresinin 21 Mayıs’ta yapılacağı açıklandı. Piyasaların asıl merak ettiği konu kongre sonrasındaki olası kabine revizyonu olacak. Bazı haberler revizyonun kongre öncesinde de olabileceği yönünde. Revizyonun tarihinden çok asıl merak edilen ekonominin dümeninde kimin veya kimlerin olacağı. “Piyasa dili” ile iletişim kurabilen Şimşek kalacak mı, bir ara piyasalarda konuşulduğu üzere Babacan yeniden kabinede olacak mı, yoksa piyasaların şüphe ile karşılayacak bir isim mi ekonomide rotayı belirleyecek? Belirlenecek isimlerin; hamasetten uzak, ekonominin gerekleri ve gerçekleriyle hareket eden bir isim olup olmayacağı önemli.
3 Mayıs’ta Fed kararı açıklanacak... Geçen hafta ECB toplantısı vardı. Faizlerde herhangi bir değişiklik yapmadı. Toplantı sonrasında ECB Başkanı Draghi, “Aşağı yönlü riskler biraz daha azaldı” dedi ancak bu ve diğer olumlu denebilecek açıklamalar çok da fazla “trend değiştirici” değillerdi.
Fed toplantısından da bir faiz değişikliği/artışı beklenmiyor. En azından Fed başkanlarının “sessizliğine” bakarak bunu söylemek mümkün. Zira faiz artışının gelmesi muhtemel toplantılar öncesinde Fed başkanları birçok yerde konuşuyor. Böylelikle de piyasaları gelecek faiz artışına karşı hazırlamaya çalışıyorlar. Beklenti 13-14 Haziran’daki toplantıdan bir faiz artışı gelmesi yönünde.
Önümüzdeki hafta ABD’den pek çok veri gelecek. ISM, işsizlik başvuruları, otomobil satışları gibi... Piyasaların en fazla dikkat ettiği ve Fed’den hemen sonra Cuma günü açıklanacak olan ABD Nisan ayı Tarım Dışı İstihdam (TDİ-NFP) verisi önemli olacak. Mart’ta 98 bin kişilik artış olarak açıklanan rakamın, Nisan’da185 bine ulaşması bekleniyor.
Fed’de sonra geleceğinden ve bir sonraki FOMC toplantısına kadar 1-1.5 ay olduğundan etkisinin sınırlı olmasını bekliyorum. Yine de asıl etkinin euro/dolar paritesi üzerinde olması olasılığı yüksek.
Brexit’in etkileri
Dolar endeksi (DXY) geçtiğimiz hafta 98.69’a kadar geriledi. 98.90 seviyesi önemliydi, bu seviyenin altında bir haftalık kapanış olmadı. Bu seviye bir yıl öncesinden başlayan yükseliş trendi açısından da önemli(idi). DXY’daki bu harekette geçtiğimiz hafta 1.2965’lere kadar yükselen İngiliz Sterlini’nin etkisi oldu. Sterlinin yükselişini bu hafta da 1.3130 ve hatta 1.3280 seviyelerine kadar devam ettirmesi olasılığı var. Brexit nedeniyle “sterlin yerle yeksan olacak” beklentisiyle “aşırı satılmış” olan sterlindeki açıkların kapanması süreci devam ediyor. Bu sürecin yukarıda bahsettiğim seviyelere kadar devam ettiği sırada euro paritesinin 1.09’ların altına inmediği bir durumda DXY endeksinin kısa bir süreliğine de olsa 98.50’lerin altına sarkması ihtimali var. (Bu da dolar/TL kurunu aşağı indirebilecek bir faktör olabilir) Ancak bunların kalıcı olması ihtimalinin (şmdilik) sınırlı olduğunu düşünüyorum.
Dolar 3.50 olur mu?
Dolar/TL kurunda geçtiğimiz hafta benim beklentilerimden de hızlı, aşağı yönlü bir hareket oldu ve 3.5382’ye kadar bir geri çekilme yaşandı. 4 aydan sonra, neredeyse yıl başındaki seviyelere geldik. Tam bir yıl öncesinde 2.79’lardan başlayan ve 11 Ocak’ta 3.9422’ya kadar devam eden yükseliş hareketinin düzeltmesini yaşıyoruz. Gelişen ülkelere olan ilginin artması; Suriye, yavaşlayan ekonomi, artan işsizlik, yüksek enflasyon gibi temel sorunlarımıza rağmen; bizim piyasalarımıza da giren fonlar sayesinde bu düzeltmenin bir miktar daha devam etmesi olasılığı var.
3.5020 seviyesi önemli bir destek/düzeltme seviyesi. Bu seviyeye kadar bir geri çekilme olabilir. Bu geri çekilmeyi asıl destekleyecek olan, Fed öncesindeki ılımlı hava ve 1.0970-1.1020 bandını test etmesi olasılığı bulunan euro/dolar paritesi olacaktır.
Ancak bu seviyenin altına inilmesini en azından Fed öncesinde ve hatta sonrasında beklemiyorum. Zira Mayıs Fed toplantısı biter bitmez, yerini Haziran Fed toplantısı beklentisine bırakacak ki bu da kurlardaki geri çekilmeyi sınırlayacaktır. Döviz borçları veya ithalat ödenmelerini yüksek kurlar nedeniyle ertelemiş olan şirketler için en azından yükümlülüklerinin bir kısmını hedge etmeleri için uygun zamanlara gelmiş olabiliriz. Cari kurlar daha da aşağı gidecek beklentisiyle her şeyi yine rüzgâra bırakmamakta fayda var. Hele ki Fransa seçimleri nedeniyle geride 3.6390 ile 3.6245 arasında geride bıraktığımız “boşluğu” hiç mi hiç unutmamakta fayda var.