Dolara karşılık euro ve yen
23 Nisan'daki G-7 zirvesinden; başta Çin olmak üzere gelişmekte olan Asya ülkelerinin; "paralarının değer kazanmasına izin verecek politikalar izlemeleri" tavsiyesi çıktı...
23 Nisan'daki G-7 zirvesinden; başta Çin olmak üzere gelişmekte olan Asya ülkelerinin; "paralarının değer kazanmasına izin verecek politikalar izlemeleri" tavsiyesi çıktı. G-7'den gelen bu yorum aslında tüm uzak doğu için bir mesaj içerse de, değer kazanması beklenen ancak kovertibil olmayan yuan yerine birçok yatırımcı Japon yenine yöneldi. Yene olan talebin ardında tabiiki sadece G-7 toplantısı yoktu. Geçtiğimiz ay Japon Merkez Bankası'nın "sıfır faiz" politikasından vazgeçeceğini açıklaması zaten yen için bir talep başlatmış ve yen 119'lu seviyelerden bu yana değer kazanmıştı. Dün de 112.34'e kadar yükseldi.
Günlük olarak 112.50'nin altındaki bir kapanış önce 111.40-50 ardından da 108.90-109.20 aralığına kadar yenin değerlenmesinin yolunu açabilir. Ancak kapanışların 112.50'nin üzerinde kalması halinde önce yukandaki gap-açıklığın kapanması ihtimali artıyor. Bir düzeltme sonrasında yeniden 110'lu seviyeler konuşulmaya başlanacaktır.
Piyasalarda ABD'de faiz artışlarında sona gelindiği yönündeki genel kanaat; doların başta euro ve yen olmak üzere değer kaybetmesine neden olmuştu. G-7 ile hızlanan bu süreçte dolar-euro paritesinde de dün 1.2691 görüldü. Şubat sonunda 1.19'lardan başlayan bu hareketin bir süre daha devam etmesi mümkün. Bu hafta içinde 1.2660'm üzerinde günlük bir kapanış olduğu takdirde, 1.2820 ardından da 1.2900-1.2920 seviyeleri görülebilir.
1.29 seviyesi oldukça kritik bir seviye. 30 Aralık 2004'teki 1.3660 zirvesinden bir önceki zirve seviyeleri de 1.2927'de bulunuyor. Bu nedenle aşılması da zor olabilir. Buna bir de FED'in faiz arttırımlarına devam etme ihtimalinin artması yada kısa bir ara verdikten sonra devam etmesi ihtimalinin konuşulması eklenirse euronun bu seviyelerden dönme ihtimali artar.
Yine de euronun değer kazanması, özellikle euro bölgesine ihracat yapanlar için iyi bir haber. Diğer yandan da bu bölgeden yapılan tüketim malı ithal fiyatlarının artması beraberinde bu bölgeye karşı verilen açığı daraltıcı etki yapacaktır. Her iki cephenin de özellikle 1.29 seviyesini dikkatli izlemesinde fayda var.
Diğer yandan İMKB ve bono cephesindeyse; 5.13'e yeniden yükselen 10 yıllık ABD tahvil getirileriyle, dünyaya sıfır faizle likidite sağlayan yendeki parite hareketleri yakından izlenmeli. Tam olmasa da 1998 Rusya krizi sonrasındaki yen hareketlerine benzer bir seyir görülebilir.