Çıngar Çin’den değil ABD’den koptu !
.
Çıngar Çin’den değil ABD’den koptu !
Haziran ayının “Çin Çin cıngılı” başlıklı yazımda “Herkesin Çin’den başlayacağını düşündüğü düzeltme hareketi çok büyük olasılıkla başka bir sebepten dolayı olacak. Bunun ne olacağını kestirmek zor. Çok büyük olasılıkla “beklenmedik bir sebep olacak” demiştim. Yine aynı yazının sonunda da; “Bir taraftan ABD borsaları yükselirken, aynı zamanda ABD 10 yıllık tahvil getirileri de yükseldi. Önemli bir seviye olan yüzde 4.92’lere gelindi. Yükseliş devam eder ise sırasıyla 5.06 ve 5.25 seviyeleri görülebilir ki bu durumda borsalar zorlanacaktır. Ne gam! 28 haziran’daki FED toplantısına kadar daha bir ay var. Bunu da göz ardı edip herkes ‘balonu şişirmeye’ devam edecek.” diye belirtmiştim.
Ana fikirler itibarıyla doğru detaylarda bazı yanılmalar oldu. Piyasalarda beklenen düzeltme Haziran ayı itibarıyla başladı! Düzeltme Çin’den başlamadı! Yanılgı; beklenmedik sebep ararken, bir başka “olağan şüpheliden” bu düşüşlerin başlamasıydı. Her ne kadar ABD faizlerindeki yükselişin önemli bir risk olduğunu daha önceden belirtmiş olsam da ben de bu denli hızlı bir yükseliş beklemiyordum. Özellikle gösterge durumundaki 10 yıllık tahvil getirilerindeki yükseliş neredeyse 7-8 iş gününe sığdı.
Düzeltmeler hiçbir zaman yumuşak olmaz. Her zaman hızlı ve sert hareketlerle gelir. Bu kez de farklı olmadı.
Bugünlerdeki birçok köşe yazısını okuduğunuzda ve yorumcuyu dinlediğinizde biz zaten böylesi bir düzeltmeyi bekliyorduk diyecektir. Ancak önemli olan bunun öncesinin ve olan bitenin arkasındakilerin doğru analizi.
ABD faizleri neden artıyor? Piyasaları neden bu kadar ilgilendiriyor?
Faizler sadece ABD’de artmıyor. Hatta FED faiz artırmadı ve artış yönünde de bir sinyal, uyarı vermiş değil. Esas sorun, geçen yılın başından bu yana FED’den faiz indirimi bekleyen piyasaların faiz indirimi beklentilerinin; Bernanke’nin son konuşması ve FED notlarından sonra bir başka bahara kalmış olması.
Faizler artınca taşınmakta olan pozisyonların fonlama maliyetleri artıyor. Bu da kâr marjlarını daraltıyor ki, kârda olan pozisyonların daha fazla taşınmasını anlamsız kılıyor.
Diğer yandan tüm dünyadaki refah artışının ardındaki temel sebep olan “emlâk balonu” yükselen faizlerle ‘inmek’ belki de patlamak zorunda. Zira emlâk piyasasının en iyi dostu olan düşük faiz ve bol likidite döneminin sonuna yaklaşılmaya başladı.
Dün Yeni Zelanda’da da bile “emlâk çılgınlığını” zapt-u rapt altına alabilmek için faizler yükseltildi. Önceki gün Avrupa Merkez Bankası, geçen ay İngiltere Merkez Bankası faizleri artırdı. Önümüzdeki ay sırada Japonya hatta belki FED var! Dünyanın dört bir tarafından faiz artışı haberleri gelirken, borsalar nasıl buna direnebilirler ki? Nitekim direnemediler.
Bu hafta yaşanan henüz daha ilk “uyarı”. Belki yine kısa sürede “olay ört bas edilecektir.” Ancak 2003’ten bu yana yaşanan “boğa piyasasına” ara verilme zamanı yaklaşıyor.
Piyasalarda son bir “pastırma yazı” yine de yaşanacaktır. Ancak bu, birkaç yıl için görüp görebileceğimiz son ‘bahar’ olacaktır.